Bu programı hazırlarken herkes saçmalama hayatta yetişmez, yorulursun, olmaz dedi..
Ama biz az uyuduk , yemek yemeyi unuttuk onun yerine daha çok doğaya karıştık, daha çok plaj keşfettik , tarihin kalıntılarında geçmişe yolculuk yaptık. Yani tatili doya doya yaşadık.
İstanbul'dan günü kaçırmamak amacıyla erken saate aldığımız 06.40 uçuşumuzla 1 saat 10 dk’lık yolculuktan sonra havaalanına iniş yaptık. Havaalanından gidebileceğiniz birçok yer için otobüs ve taksi imkanlarınız bulunmakta, ancak biz yoğun bir programımız olduğu için araç kiralayarak Lara bölgesindeki Airbnb den kiraladığımız eve geçtik.
1-) KURŞUNLU ŞELALESİ
İlk rotamız Lara’ya yaklaşık olarak 20 dk. mesafede olan Kurşunlu şelalesi oldu. Navigasyonla kolaylıkla bulabilirsiniz. Bunun dışında sizi yönlendirecek tabelalar da mevcut.
Yetişkinler için 10 TL, öğrenciler için ise 5 TL giriş ücreti var, müze kart geçmiyor. Giriş kısmında küçük kafeteryalar bulunuyor. Ücretleri makul fiyatlarda, içecek ve yiyecek seçenekleri mevcut.
İstanbul'un kalabalığı, trafiği, covid derken hepimiz insanlardan uzak doğayla iç içe yerler arar olduk. Özellikle bu dönemde endişe edip konaklamalı tercihlerde bulunamayan ama günübirlik kaçamaklarla günlerini güzelleştirmek isteyenler için son zamanlarda gidip oldukça keyif aldığım İstanbul'da gidilebilecek, gözlerden uzak en huzurlu kaçamak noktaları;
1-) ÇİLİNGOZ TABİAT PARKI
Çilingoz tabiat parkı deniz, orman, göl ve sazlık manzarasıyla görsel bir şölen sunuyor sizlere. İstanbul Çatalca'da yer almakta olan Çilingoz tabiat parkı 17 hektarlık bir alan ile kamp yapmaya, doğa yürüyüşüne, balık tutmaya, uzun sahili ile yürüyüş yapmaya olanak sağlıyor. Çatalca'da iç kısımlarda yer alan parka gidiş yolu biraz uzun sürüyor ancak harika bir orman yolu eşlik ediyor . Parkın içinden büyük sayılabilecek Çilingoz Deresi geçiyor. Bu kısımda oluşan gölet alanının etrafında sazlıklar bulunuyor. Birçok canlı türü içeren tabiat parkında çeşitli
Havaların ısınmasıyla birlikte kendimizi serin sulara atma isteğimiz arttı. Hem içinde bulunduğumuz pandeminin ağır stresinden , hem de iş yükümüzden uzaklaşmak için kendimizi Ege ve Akdeniz'in güzel koylarına bırakma zamanı geldi artık.
İnsanların tatillerden beklentileri çoğu zaman değişiyor. Kimisi sakince denize girip güneşlenebileceği, kimisi sürekli gezip yeni yerler göreceği , kimisi de adrenalin duygusunu hissedebileceği planlar yapıyor.
Benim size önerim hem güzel koylarını gezip muhteşem denizinde yüzebileceğiniz , hem de ekstrem sporlar ile birlikte adrenalin dolu unutulmaz anlar yaşayabileceğiniz Muğla'ya bağlı Fethiye olacak.
Ülkemizin en güzel denizi ödülünü alan Ölüdeniz’den Türkiye‘nin ilk uzun mesafeli yürüyüş yolu olan Likya Yoluna, Rodos Şövalyelerinin bir zamanlar yaşadığı Şövalye Adasından, dünyada koruma altına alınması gereken 100 dağdan biri olan Babadağ ve onun eteklerinde bulunan muhteşem Kelebekler Vadisi’ne kadar pek çok güzelliğe sahip.
Fethiye, ilk düzenin kurulmasından
Hepimizin ruhunda vardır, gezmek, delicesine dolaşıp yeni yerler keşfetmek hatta bazen kaybolmak. Şu an dünyaca zorlu bir süreçteyiz evet.. Bu durum gezmemizi kısıtlar mı ? Bir süre için evet.. Ancak ilerleyen zaman için plan yapmamıza, kendimize gidilecekler rotası çizmemize asla engel olamaz.
Bu süreçte özellikle değerini anladığımız şeylerden biri özgürce gezmek oldu. O yüzden geç kalmadan kendimize plan oluşturmanın tam zamanı.
Hadi biraz bu süreçten uzaklaşıp Orta Avrupa'nın eski çağ masallarına yani Prag'a yolculuk yapalım.
Çek Cumhuriyeti ya da resmî kısa adıyla Çekya, Orta Avrupa'da bir ülkedir. Kuzeyinde Polonya, batı ve kuzeybatısında Almanya, güneyinde Avusturya ve doğusunda Slovakya ile komşudur. Çekya'nın resmi dili Çekcedir. Başkenti ise tarihi dokusuyla kendine hayran bırakan Prag'tır.
Hep birilerinden duyardım Prag'ı veya bir yerlerde rastlayıp okurdum Prag inanılmaz güzel bir şehir diye. Gidince anladım ki az bile söylüyorlarmış. Prag'ı kaleme almaya başladığımda, eski tarihi dokusundan mı başlasam, renkli
Mucizelere inanır mısınız?
Bütün dinlerde birçok mucizelerden bahsedilir. Fatima'da özellikle Katolik Hristiyanlar için büyük bir mucize hikayesi.
Belki çoğunuz bu şehrin adını ilk defa duydunuz. Bende ilk kez Portekiz güzergahımı belirlerken öğrenmiştim.
Fatima Portekiz'in Qurem bölgesinde bulunan oldukça küçük bir şehir. Toplam nüfusu 7756 kişiden oluşan şehir Porto'ya 187 km Lizbon'a ise 123 km uzaklıkta bulunuyor.
Bu şehir oldukça küçük olduğundan, ulaşımı Porto veya Lizbon üzerinden sağlamanız gerekiyor. Porto ve Lizbon'dan Fatima'ya otobüs ve tren kalkıyor. Otobüsle direkt olarak ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Trenle gelecek olursanız Fatima'da tren istasyonu yok. Qurem'e gelerek oradan taksiyle ulaşım sağlayabilirsiniz.
Fatima küçük bir şehir olmasına rağmen , o kadar kalabalık ki yılda milyonlarca ziyaretçi çekiyor. Bir çok tur şirketi, turistler , hac yapmak için gelerek ibadetini gerçekleştiren birçok insan. Haliyle bu o bölgede ki insanlar için geçim kaynağı halin
Günümüzün gezginleri , geçmişin kaşifleri ;
Aradaki en belirgin fark günümüzdeki gezginler görebileceği,kalabileceği yerleri bilerek bir yola çıkıyor. Geçmişin kaşifleri ise bilinmeyene doğru koca bir yolculuğa çıkmışlar. İkisi arasında ki en büyük ortak nokta ise; yeni yerler keşfetme tutkusu.
Lizbon’un, dünya çapında birçok kez Coğrafi keşif gezisi için başlama yeri olduğunu biliyor muydunuz? Koca bir bilinmeyene yapılan uçsuz bucaksız belkide kimi zaman dönüşü olmayan bir yolculuk. Uzun sahil şeridi, uçsuz bucaksız okyanusu, çok sayıdaki liman kenti ve uzun nehirleri bu şehirden çok sayıda denizcinin yetişmesine uygun bir ortam sağlamıştır. Bu denizcilerin en sevdiği şey okyanusa yani bilinmeyenlere doğru açılmak olmuş. Hadi kaşiflerin şehri Lizbon'a küçük bir yolculuk yapalım birlikte.
Uzun zamandır hayallerim arasında yer alıyordu bu güzel İtalyan köyüne gitmek. Belki de sosyal medya yaygınlığıyla birlikte son zamanlarda herkesin uğramak istediği bir yer haline gelmişti fotojenik kareler ortaya çıkaran bu güzel köyler.
Cinqueterre hakkında biraz bilgi vermek gerekirse İtalyan Rivierası'da engebeli sahillerden ve büyük kayalıklardan oluşan Cinqueterre La Spezia şehrinin batısında, Ligurya bölgesinde yer alır. 5 köy anlamına gelen CinqueTerre sırasıyla Riomaggiore, Manarola, Corniglia, Vernazza ve Monterosso köylerinden meydana geliyor. Köyler, sahilleri ve bu köyleri çevreleyen tepelikler Cinque Terre Ulusal Parkı'nın içinde bulunur ve bu bölge UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alır.
Yüzyıllar boyunca burada yaşayan insanlar denize bakan bu sert yamaçlarda teraslama yaparak tarım yapmışlardır. Çekiciliğinin bir kısmı da bu bölgede gelişimin sınırlı olmasıdır. Doğal güzelliği bozulmamış. Yoğun yerleşime maruz kalmamış.
Cinqueterre' de gezilebilecek müze veya