Bozburun ve Datça’nın karşısındaki Simi Adası Türk guletleri ve Türk tekneleri ile dolup taşıyor. Simi Adası’nın gümrüğündeki görevlinin bana verdiği bilgiye göre adaya her gün 150 tekne giriş yapıyor ve bunların yarısından fazlası Türk, üstelik 50 kadarı da çok sayıda yolcu taşıyan Türk guleti...
Komşumuz Yunanistan ekonomik krizin etkisini en çok hisseden ülkelerin başında geliyor. Bize yakın adalar ise oldukça şanslı. Gerek feribotlarla gerek gulet ve özel teknelerle çok sayıda turist günübirlik yakın adaları ziyaret ediyor, önemli bir ölçüde ekonomik canlılık oluşturuyor.
Kıyılarımıza en yakın adalardan biri de Simi... Daçta’nın ve Bozburun’un karşısındaki bu ada, bizim Bozburun tarafında sınır hudut kapısının açılması ile birlikte daha da hareketlenmiş durumda.
Geçenlerde Simi’ye uğradım. Benim bıraktığım döneme nazaran çok daha kalabalıklaşmış ve hareketli idi. Limanın içi tam bir cümbüş...
Esasında giriş işlemlerini yaptırdıktan sonra hemen ana limandan çıkıp Pedi Koyu ya da adanın arkasında Panormiti’ye gitmek lazım. Benim bıraktığım sakin ada gitmiş... Rıhtımdaki daracık caddede sabaha kadar tur atan motosikletler ve elektronik müzik yapan bir iki bar peydahlanmış. Bir de gecenin bir vakti liman içinde hızla hareket edip denizi dalgalandıran ve bütün tekneleri oynatan bir şımarık çıkmış... Bizde olsa diğer kaptanlar iner adamı bir güzel sopalarlar ama gurbet elde olsa gerek, herkes söylendi. Ben de limanı kaldıran bu küçük teknenin fotoğrafını çektim.
Ama buna rağmen Simi, yine de sevimli bir yer. Mimarisi bozulmamış. Lokantalarda fiyatlar Türkler nedeniyle diğer adalara göre biraz daha pahalı ama
yine de Türkiye’ye göre ucuz. Örneğin Sakız adası ile karşılaştırdığınızda lokanta fiyatları yüksek, ama bizim kıyılarımıza göre daha makul. Tabii bizim kıyılarda fiyatların yüksek olmasının iki ana nedeni var. Birincisi çoğu işletme mekan sahibi değil, kiracı. Diğeri de bizde başta rakı ve şarap olmak üzere alkollü içkiler çok pahalı.
Simi’yi ziyaret eden turistlerin büyük çoğunluğu guletlerle gelen Türkler. Onun dışında özel teknelerde Türkler ve diğer AB üyesi ülkeler hemen hemen yarı yarıya. Bir de diğer adalardan birkaç saatliğine gelen feribotlar var. Bu feribotlar akşamüstü saat 17.00 olduğunda limandan ayrılıyor ve bu saatten sonra 50’nin üzerinde Türk bayraklı gulet, pruva nizamında sırayla
Simi Limanı’na giriyor. Gümrükte işlemlerimi yaptırırken öğrendiğime göre her gün adaya 150 tekne geliyor. Bunların 50 ya da 60 kadarı Türk guleti, 30-40 kadarı
özel tekneleri ile gelen Türkler (Çoğunun bayrağı yabancı) ve kalanlar da diğer ülke denizcileri.
Simi’nin en meşhur lokantası Manos
Simi’nin en ünlü lokantası Türk basınında da şöhret olan Manos. Zaten müşteriler ağırlıklı olarak Türk olduğu için fiyatları da ona göre ayarlamış. Manos’ta fiyatlar bizim Bodrum ve Marmaris’e yakın. Diğer lokantalarda da aynı mezeler ve yemekler var, biraz daha makul. Bodrum yakınındaki bir iki ada ile Simi’de fiyatlar, bizim bonkör Türkler nedeniyle yükseliyor. Bu adalarda ekonomik kriz yerine iyi bir canlılık var. Ben deniz kenarında olmayan ara sokakta Nera İda adlı bir lokantayı tercih ettim. Mezeler iyi, fiyatları makuldu. Nera İda’ya gidecek olanlara güneşte kurutulmuş ahtapot ızgara ve beyaz soslu midyeyi öneririm.
Bozburun Limanı için birkaç öneri:
Simi’ye giderken Bozburun’a uğradığımda ilginç değişiklikler gördüm. Bozburun balıkçı barınağında kooperatif kendini feshetmiş, limanın işletmesini belediye almış. Tekneler liman içine, limanda yer yoksa rıhtıma demir atıp bağlanıyorlar. Limanın hemen arkasına da belediye gayet geniş ve temiz duş ve tuvalet yapmış. Tuvalet ve duşlar öylesine temiz ve konforlu ki bölgedeki oldukça pahalı bir marinanın duş ve tuvaletlerinden daha konforlu (Gerçi hemen hatırlatalım, o marina bu yıl duş ve tuvaletler dahil olmak üzere epey yenileme yatırımı yaptı). Bozburun Belediyesi’ni bunun için kutlarım. Ancak limanın işletmesi için biraz daha profesyonel bir ekip kurmalarını, marina tecrübesi olan bir liman müdürü bulmalarını öneririm. Limanın biraz daha profesyonel yönetimi, beldenin turizm gelirlerini daha da artırır umudundayım.
Bozburun’a geldiğinizde uğranılacak yerler planlaması yapılırken mutlaka Bozburun Yat Kulüp, Sabrina House, Söğüt’teki Octopus Restoran ve Söğüt Cumhuriyet Mahallesi’ndeki Denizkızı Restoran seçeneklerini değerlendirmenizi öneririm.
Simi’ye çıkış yaparken
Simi için en uygun çıkış kapısı, Bozburun. Guletle çıkış yapanlar uğraşmıyor. Guletin kaptanı ve acentesi tüm işlemleri yapıyor. Eğer siz kendi teknenizle gidecekseniz, işlemler için çok cüzi bir komisyon ödeyerek hemen Bozburun’da Lodos adlı acenteyi bulun. Acentenin sahibi Salih Yiğit bey ile mutlaka tanışın. Köln Senfoni Orkestrası’nın da kurucusu olan bir sanat adamı Salih bey, emekli olduktan sonra Bozburun’a gelmiş, yatlara acente ve teknik servis hizmetleri veriyor. Hem işinizi görün hem de biraz sohbet edin. Bir de Salih bey’den Simi’deki işlemlerinizi yapmak için kimi bulacağınızı öğrenin. Ben Simi’deki işlemlerimi kendim yapayım dedim. Liman otoritesi limanın bir ucunda, gümrük ortada, polis de diğer ucunda... Neredeyse iki saat boyunca, bir oraya bir buraya yürüyüp durdum...
Sakız’da ciğerimiz yandı
Hemen Çeşme’nin karşısındaki Sakız, en sevdiğim Yunan adalarından biridir. Turistik anlamda bozulmamıştır. Özellikle kuzeyi ve batısını dolaşırken, çocukluğumun ve gençliğimin, göç işgali altında kalmamış İzmir’ini hatırlar, o havayı teneffüs ederim. Hemen her lokantadaki yemekleri nefistir, fiyatları Çeşme’nin üçte biri ile dörtte biri seviyesindedir. Adada çok sayıda lokantacı esnafı ile dostluğum bulunur. Ada, sakız ağaçları ve çam ormanları yönünden zengindir. Kazanisto markalı uzosu, Barbayani ve Polamari markalı uzoları gibi Türk damak tadına en uygun üç uzodan biridir.
Ne yazık ki geçtiğimiz hafta çıkan büyük orman yangınında Sakız Adası’nın ormanlarının beşte biri yandı, çok sayıda sakız ağacı hasar gördü. Yangın öylesine büyüktü ki Türk gazetelerinin birinci sayfalarına haber oldu. Fotoğraflara baktığımda benim de içim yandı. Başta Sakızlılar olmak üzere tüm denizcilere ve doğaseverlere geçmiş olsun diyorum.
Samos’ta yeni liman var, memur yok
Yakın Yunan adaları özellikle Simi, Sakız, Kos, Midilli, Rodos yoğun bir şekilde Türklerin tercihi olurken hemen Kuşadası’nın karşısındaki Samos Adası Belediye Başkanı’nından selam geldi. Geçtiğimiz yıl Samos Adası’nı ziyaret etmiş, dağ köylerini ve köylerdeki meydanlarda, halkın kendi arasında düzenlediği canlı Ege folklor müziği eşliğinde (zeybek-zeybetiko, kasap havası ve çifte telli) ziyafet sofralarına katılmıştım. Geçtiğimiz yılki ada izlenimlerimi Milliyet’te yazdıktan
sonra adaya epey Türk turist gitmiş.
Bu ada için Türkçe rehber hazırlayan gazeteci arkadaşlarım Ahmet Aktaş
ve Fulya Omaç’tan bir mesaj aldım. Belediye Başkanı Stelios Thanos,
yazılar için bana selam ve teşekkür göndermiş. Ben de bu teşekküre,
yeni bir öneriyle karşılık vereyim.
Samos Adası’nda şöyle bir durum var. Bu adaya Kuşadası’ndan feribot kalkıyor ve Vathi Limanı’na giriyor. Vathi, özel tekneler için biraz sorunlu. Kuzey rüzgarlarına açık... Kuzey’de Karlovassi’de çok güzel bir liman yaptılar. Bu liman Seferihisar Sığacık’a daha yakın. Sığacık’tan hem feribot hem de özel teknelerle Samos’a gitme talebi var. Ancak Atina, buraya gümrük polisi ve liman polisi ataması yapmadı. Böyle olunca da güzelim liman boş kalıyor. Oraya iki memur atansa Samos’a çok daha fazla Türk turist gidecek. Benden söylemesi... Samos’a güneyden gelecek özel tekneler için ünlü matematikçi Pisagor’un adını taşıyan Pitagoryon Limanı ise her bakımdan sorunsuz ve çevresinde iyi lokantalar var. Ama bu liman Seferihisar ve Sığacık limanlarına uzak kalıyor.
Tunca Bengin
İsrail teröründe neredesiniz?
23 Aralık 2024
Abdullah Karakuş
‘Benim teröristim iyi’ çıkmazı
23 Aralık 2024
Hakkı Öcal
Suriye’de barışı önlemenin yolu: YPG’yi korumak
23 Aralık 2024
Eren Aka
Belediyelerin borç tartışması bitmiyor!
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Yengeç | Jüpiter ile şans ve bolluk sizinle olacak
23 Aralık 2024