26 yıl önce, çalıştığım gazetemin çağrısı üzerine İstanbul’a taşınmıştım. Her sene bir kaç kez İzmir’e gelir aile ve dost ziyareti yaparım. İzmir’e son gelişim ekim ayı idi. Üç gün önce tekrar geldim. Karşıyaka Alaybey’de annemin evinde kalıyorum. Büyük bir heyecanla yeni hizmete giren Çiğli - Cumaovası Hızlı Treni’ni denedim. Dışarıdan gelen bir göz, olayları daha iyi görür derler. Hızlı Tren izlenimlerimi aktarmak istedim.
Tren istasyonuna geldiğimde camda asılı tarifede trenin tahminen 12.55’te Alaybey İstasyonu’na geleceği yazıyordu. Tren, tam zamanında istasyona geldi.
Pırıl pırıl vagonlar. Çok konforlu ve seri şekilde bir yolculuk yaptım. Ancak tren seferleri arasındaki zaman bana biraz uzun geldi. Halkapınar’da Metro’ya aktarma yaptım. Buradaki Metro tarifelerinde trenlerin günün belli zaman dilimlerine göre daha sık aralıklarla olduğunu sevinerek gördüm.
Umarım Hızlı Tren hattında da seferler arasındaki süre kısaltılır.
Bu hizmet için emeği geçen herkesi kutlarım. Bazı gözlemlerimi ve önerilerimi de sıralamak isterim.
Tren istasyonları, yeni olduğu için pırıl pırıl, temiz ama ruhsuz... Bana tren istasyonundan ziyade bir hastane ya da büyük bir yemek fabrikasının mutfağını anımsattı. Duvarlar boydan boya beyaz seramikle kaplanmış. Aklıma Moskova metro istasyonları geldi. Orada, her bir istasyon adeta bir müze. Duvar boyaları, istasyondaki heykeller, fotoğraflar... Ve her istasyonda keman çalan, gitar çalan, akerdeon çalan, canlı müzik yapan genç, yaşlı insanlar...
İzmir, metroya çok geç kavuştu ama İzmir hep medeniyetin, aydınlığın, güzel sanatların merkezi olmuştur. Acaba belediye ile Güzel Sanatlar Fakültesi işbirliği yapamaz mı?
Metro istasyonları heykeller, fotoğralar, duvar resimleri ile süslenemez mi? Müzisyenler metro istasyonlarını mekan tutamaz mı?
* * *
Bir de şöyle bir önerim var. Karşıyaka Vapur İskelesi ile Karşıyaka Tren İstasyonu arasına, nostaljik görünümlü, iki vagonlu bir tramvay konabilir mi?
İstanbul’da İstiklal Caddesi, araç trafiğine kapalı. Bu caddeyi yayalar kullanıyor. Ama caddenin ortasında, iki vagonlu nostaljik tramvay çalışıyor. Günün belli saatlerinde tramvayın arkadaki vagonuna yolcu alınmıyor. Bu vagonda bir orkestra müzik yapıyor. Filmlerden görüyoruz, San Fransisco sokaklarında da nostaljik görünümlü tramvaylar hizmet veriyor. Benzer bir uygulamanın Karşıyaka Çarşısı’na çok yakışacağını düşünüyorum. Elektrikli olmazsa atlı tramvay da olabilir.
Aynı şekilde yine klasik vagonlu tramvay hattının sahil boyunca Karşıyaka-Bostanlı ve Pasaport-Alsancak arasında da çok şık olacağı kanısındayım. Yanlış hatırlamıyorsam, Karşıyaka-Bostanlı arasında böyle bir tramvay hattı önerisi, seçim öncesinde Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın projeleri arasında vardı.
* * *
Toplu taşıma ile ilgili şaşkınlıkla karşıladığım bir noktayı da aktarmak isterim. Geçtiğimiz yıllarda Alsancak’ta arkadaşlarla buluşur, geç saatlerde de Alsancak’tan Turyol vapurlarına biner Karşıyaka’ya giderdim. Geçtiğimiz akşam da aynı şey için niyetlendim. Bir arkadaşım uyardı. Artık Alsancak’tan kalkan son vapur 20.50’de... Bir türlü aklım ermedi. İzmir’in en önemli eğlence merkezi Alsancak’taki lokanta ve barlar, sanki Karşıyakalılara yasaklanmış...
