Temmuz ve ağustos sıcaklarını Orta Ege’de geçirmek her zaman için iyi bir fikir. Çeşme, Sığacık gibi bizim kıyılarda dolaşmak ve Sakız, Samos gibi komşu adalara uğramak keyifli oluyor.
Elinizde transitlog varsa, Sakız’dan aşağı inerken Samos adasına uğramak daha kolay. Adanın kuzeyindeki Karlovassi limanına demir atabilirsiniz. Burada yeni yapılan büyük ve rahat bir liman var. Eğer transitlogunuz yoksa doğrudan adanın merkezi olan, kuzeydoğudaki Vathi limanına girmek zorundasınız. Burada giriş işlemlerinizi yaptırdıktan sonra hemen tekne ile kuzeyde Karlovassi ya da güneyde Pitagorya limanına gitmekte fayda var. Vathi kuzey rüzgarlarına açık ve burada demir atmak konforlu olmayabilir.
Adanın güneyinde Pitagorya merkezinde korunaklı ve büyük bir liman var. Limanın çevresinde çok sayıda tavernada uygun fiyata taze deniz ürünleri bulabiliyorsunuz. Bu limanın hemen bir mil kadar kuzeyinde, çoğu Yunan adasında görmediğimiz büyüklükte güvenli ve sağlam bir marina bulunuyor.
Pitagorya bizim bildiğimiz ünlü matematikçi Pisagor’un doğum yeri. Limanın ortasında elinde gönyesi ile heykeli var. Pisagor denince akla meşhur denklemi geliyor. Ne işimize yarar derseniz... Biz denizciler, genoa yelken istiralyasının boyunu ölçerken kullanıyoruz.
Meydanda imece usulü eğlence
Teknenizi limana bağladıktan sonra bir araba kiralamakta fayda var. Adanın merkezi Vathi’ye pek takılmayın. Bir tur atın yeter. Adanın kuzeyinde Karlovassi’nin üstlerindeki köy yerleşimleri görülmeye değer. Özellikle hafta sonu ve akşam yemek saatine denk getirin. Biz Lekka köyüne çıktık. Bir düğün yok ama tıpkı bizdeki köy düğünleri gibi bütün köy halkı meydanda toplanıyor. Gitar, keman, buzuki, klavye ve akordeondan oluşan bir orkestra canlı müzik yapıyor. Kadınlar evlerde imece usulü mezeler hazırlamışlar. Diğer taraftan da mangal yanıyor. Ev imalatı şaraplar içiliyor. Bir taraftan da zeybetiko (zeybek), çiftetelli oynanıyor, kasap havası eşliğinde halay çekiliyor. Yediğimiz yemekler ve içtiğimiz şarap vasat
ama yaşadığımız atmosfer muhteşem. Sırf bu geceyi tekrar yaşamak için bir kez daha Samos’a gidilir.
Otomobille adanın kuzeyi ve güneyinde dolaşırken kıyı boyunca çok güzel plajlar ve güzel tavernalar var. Buralarda denize girebilir, ucuz ama layıkıyla pişirilmiş ahtapot ve kalamar yiyebilirsiniz.
Samos’a gitmek için ille de özel bir tekneye gerek yok. Kuşadası ve Sığacık yerleşim yerlerinin karşısında. Kuşadası’ndan her gün adanın merkezi Vathi’ye feribot kalkıyor. Sığacık ile Karlovassi arasında gemi seferlerinin başlaması için de Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer yoğun çaba gösteriyor. Bizim tarafta Sığacık limanında gümrük kapısı açıldı. Sığacık’a yakın olan Karlovassi limanında da gümrük kapısı açılırsa karşılıklı düzenli seferler başlayacak. Ancak Yunanistan tarafı halen bu kapıyı açamadı. Bu nedenle Sığacık-Vathi arasındaki seferler düzenleniyor. Seferihisar-Samos turlarını Maraton turizmden Yavuz Onur (0532 311 68 89) düzenliyor.
Sakız’da saklı cennetler
Yunanlı zenginler, Sakız adasının kuzeyi ve batısını turizmden ziyade kendilerine saklamışlar. Tıpkı İzmirlilerin bir zamanlar Çeşme’yi sakladıkları gibi... Çeşme’nin yanı başındaki Sakız Adası’nın merkezi, güney koylarını ve iç kesimlerdeki otantik köylerini geçtiğimiz haftalarda anlatmıştık. Adanın güneyi turizme açık. Ancak zengin Yunanlılar, adanın kuzeyi ve batısını turizmden çok kendilerine saklamışlar. Tıpkı yıllardır İzmirlilerin Çeşme’yi İstanbullulardan sakladıkları gibi. Nasıl ki İstanbullular Çeşme ve Alaçatı’yı keşfettiyse, yavaş yavaş adanın kuzeyi ve batısı da keşfediliyor. İster kendi teknenizle gidin, isterseniz Çeşme’den feribotla gidip otomobil kiralayın ama adanın kuzeyi ve batısını görmeden, enfes lezzetli, bir o kadar da ucuz yemekleri tatmadan dönmeyin.
Harika bir tavernaAdanın kuzeyinde Sakız’a denizden 5 mil, karadan 9 kilometre mesafede Pantoukios koyu ve bu koyda aynı adı taşıyan tek bir restoran var. Pırıl pırıl bir deniz ve harika taverna... Tekne ile geldiyseniz, koyun güneybatısına rahatlıkla alargaya demir atabilir ve botla karaya çıkabilirsiniz. Deniz ürünleri o kadar taze ki, henüz buzdolabına girmeden önce ocağa, sonra masaya geliyor. Bizim Ege köylerindeki 30 yıl önceki misafirperverliği yaşıyorsunuz. Sahibi Lefteris Kortesis... Az İngilizce, az Türkçe ve az Yunanca karışımından oluşan tarzanca lisanı ile harika bir sohbet ediyoruz. Güneşte kurutulmuş ahtapot ızgara ve lakerda yiyor, 20’lik uzo içiyorum. Hesap 5 avro... Ama sohbet o kadar güzel ki, üstüne 70’lik bir şişe uzo ile 70’lik bir şişe sakız likörü hediye ediyorlar. Bir de söz alıyorum. Bu restorana giden Türkler, ellerinde benim sayfamın ve resmimin olduğu Milliyet’i gösterirlerse, hiç kupon biriktirmeden kendilerine ekstradan yüzde 10 indirim yapacaklar.
Denizci burada yetişirLangada, Çeşme Dalyanköy’e çok benziyor. Korunaklı bir koy ve etrafı çok sayıda taverna ile çevrili. Dalyanköy ve Çeşme Altınyunus Marina’dan çok sayıda teknenin gidip geldiği söyleniyor. Demir atıp rıhtıma kıçtan kara olmak mümkün. Önümüzdeki yıl, tüm rıhtımın etrafını ahşap iskele ile çevirip çok daha fazla teknenin yanaşmasına olanak sağlayacaklar. Burada Pasha Balık Tavernası ve Eykaliptos Cafe’den memnun kaldım. Ancak diğerleri için de güzel diyorlar.
Adanın kuzeydoğusundaki Kardamila’da güvenli mendirek ve lezzetli tavernalar var. Burası tüm Yunanistan’ın en önemli denizcileri ve dünyanın en zengin armatörlerinin yetiştiği bir köy.
Kuzey rüzgarı esmeliAdanın batısında yer alan Limnos şirin bir köy ve koy... Eğer kuzeyli hava esiyorsa ki yaz aylarında genellikle kuzeyden geliyor, burası tam bir cennet. Aynı adı taşıyan Limnos tavernası çok keyifli bir yer. Hararetle tavsiye ederim. Mutfak şefi oldukça yetenekli. Bizim için harika bir Kiremidi Skarida (soğanlı karides) yaptı. Eğer hava lodosa dönerse, hemen güneye doğru kaçıp barınacağınız Elinitas koyu, Lithi Limanı ve Pasha Limanı gibi güvenli yerler var.
KAPTANIN MUTFAĞINDANEnginarlı levrekÇeşme Dalyanköy’de Osman Barataş ile Muharrem Biçer’in işlettiği Balıkçı Restoran’da yediğim enginarlı levrek unutulmazdı. Çeşme’nin Ildırı köyünde yetişen bebek enginarları dondurup dolapta saklamışlar. Tarifi şöyle: Levrek balığını derisini de çıkararak tam fileto edin. Çok az su, tuz, defne yaprağı ve tereyağını harlı ateşte kaynatın. Levreği bu ateşte 5 dakika kadar haşlayın, sonra da çözülmüş ve tavada biraz çevrilmiş bebek enginarları atın. 2 dakika kadar da böyle kaynasın ve su buhar olup uçsun. Ayrı bir tavada, ince kıyılmış maydanoz, taze nane, zeytinyağı, limon ve yumurta sarısı ile terbiyeli sos hazırlayın ve levrekle enginarın üzerine dökün.