Meriç Köyatası

Meriç Köyatası

merickoyatasi@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye mega yat üretiminden sonra, küçük tekne üretiminde de Akdeniz pazarında boy gösteriyor
Marmaris’te faaliyet gösteren Enma firması, 4 metreden 10 metreye kadar günübirlik balıkçı ve gezi tekneleri ile içinde geceleme de yapılabilecek hızlı motoryatlar üretiyor. Bu yatlar arasında yer alan, tamamen yerli mühendislik dizaynı ve yerli emekle yapılan gezi teknesi Santa Chira, İtalyanların gözdesi oldu.
8 metre boyundaki teknenin kamarasında gerektiğinde iki kişilik yatağa dönüşen oturma grubu, maun masif mobilya ve masa, tik ağacından yer döşemeleri, bir buzdolabı ve mini mutfak bulunuyor. Güvertede ise geniş bir oturma grubu, kumanda paneli ve kullanışlı köprü üstü bulunuyor. 55-330 beygir gücü arasında motor seçeneklerine göre, tekne 9 ile 25 mil arasında sürat yapabiliyor. Marmaris’te 15 yıldan beri tekne üretimi yapan Enma firmasının genel koordinatörü Enis Eralp, ürettikleri tekneleri ağırlıklı olarak İtalya’ya ihraç ettiklerini söylüyor.
Tekne için 60 bin avro fiyat belirlediklerini söyleyen Eralp, “İthalatçı firma bizden bu fiyata alıyor, İtalya’da 120 bin avroya satılıyor. Türkiye tekne üretiminde gerçekten çok iyi bir noktaya geldi. Zaten üretimde kullandığımız malzemenin büyük çoğunluğu ithal. Çok iyi işçilik ve kalite ile üretilen yerli tekneler varken dışarıya iki misli para ödemek yerine, denize merak duyanların yerli firmaları tanımasını ve araştırmasını öneriyoruz” diyor. Enis Eralp yerli müşteri profilini de “Emekli olup kıyı bölgelerine yerleşenler ile yine sahillerde yazlık evi olan kişiler” diye tanımlıyor.


İtalyanların Marmarisli gözdesi


Emma Genel Koordinatörü Enis Eralp tekne meraklılarına yerli markaları tavsiye ediyor.
“Van Gölü’nün Gemileri”
Atila Algon milli yelkenci ve yat imalatçısı... 1945 yılında 3 yaşındayken, babasının Van Gölü’ne tersane kurma görevine atanması üzerine Tatvan’a gitti. İlk ve ortaokulu orada bitirdi. Bölgede başlayan denizcilik faaliyetinin nasıl süratle ekonomik kalkınma sağladığına tanık oldu. Yelkenciliğe Van Gölü’nde başladı, Türkiye şampiyonu milli bir sporcu oldu. Algon kitabında yöre halkının Van Gölü’ne “deniz” dediğini de vurguluyor.
Atila Algon’un “Van Gölü’nün Gemileri” adlı bu kitabı sadece boş bir gölün, gemilerin gelişi ile denize dönüşümünü değil, bu büyük değişimi gerçekleştirenlerin neler yaşadığını, o yörenin adım adım nasıl canlandığını da gözler önüne seriyor. Algon bu değişimi akıcı üslubu ile kaleme almış. (232 sayfa, Naviga Yayınları)

ÖNEMLİ NOT:Denizcinin Kitaplığı ve Kaptanın Mutfağından yazıları, Tayyip Erdoğan-Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki Van Gölü - Van Denizi polemiğinden tamamen bağımsız olarak, piyasaya yeni çıkan “Van Gölü’nün Gemileri” kitabı nedeniyle tesadüfen bu haftaya denk gelmiştir.

Mart ayı fırtına takvimi
* 1 Mart Fırtına
* 6 Mart 3. Cemre (toprağa) ve fırtına
* 11 Mart Kocakarı soğukları (Berdül’aczin başlaması)
* 12 Mart Husüm Fırtınası
* 15 Mart Fırtına
* 17 Mart Berdül’aczin sonu
* 24 Mart Koz Kavuran Fırtınası
* 26 Mart Çaylak Fırtınası
* 29 Mart Fırtına (2 gün)


KAPTANIN MUTFAĞINDAN
İncili kefal
Van Gölü’nün incili kefali, yeryüzünde sadece Van (Gölü) Denizi’nde bulunuyor. Atila Algon kitabında incili kefal pişirme tarifini yazmamış ama bana, rahmetli annesinin nasıl yaptığını anlattı. Genel olarak üç şekilde değerlendiriliyor. Topraktan yapılmış tandır fırınında pilaki gibi yapılanı en güzeli. Tepsinin altına halka halka soğanlar doğranıyor. Balıklar temizlenip soğanların üzerine yerleştiriliyor. Bölgedeki peynir yapımında da kullanılan sirmo (yabani sarmısak), mendo, tere, kuzukulağı, reyhan gibi yabani otlar ve tuz ekleniyor. Üzerine bir bardak kadar su ekleniyor ve tereyağı ile tandıra veriliyor. İkinci yaygın pişirme şekli ise şöyle: Balıklar ayıklandıktan sonra, tuz, kimyon, karabiber, kurutulmuş sirmo ve unla bulanarak yağda kızartılıyor.
İncili kefal ayrıca, tuzlanarak üzüm ve bulgur ile birlikte çok sık tüketiliyor.