Beylikdüzü sahilindeki West İstanbul Marina’nın inşaatı tamamlandı. Denizde 600, karada 300 tekne kapasiteli marinada küçük tekneler için de raf sistemi uygulanacak
İstanbul yeni bir marinaya daha kavuşuyor. Beylikdüzü sahilinde inşa edilen West İstanbul Marina’nın altyapı çalışmaları tamamlandı. Üst yapı ve sosyal yapıya yönelik çalışmalar sürüyor. Kasım ayının 15’inden itibaren tekne bağlama başlayacak.
Marina denizde 600, karada da 300 tekneye hizmet verecek kapasitede. Ancak hizmetleri bununla sınırlı kalmıyor. Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan ama nedense Türkiye’de özellikle şehir içi marinaların es geçtiği raf sistemi de West İstanbul’un en önemli özelliklerinden biri olacak. Bu teknoloji sayesinde denizde 600 tekne kapasitesinin dışında, 7 metreden küçük 360 tekne de raflarda üst üste konularak güvenli park olanaklarına kavuşacak. Böylece yüksek fiyatlarla marinalardan kovulan küçük tekneler kendilerine ayrılan kızaklardan denize inebilecek.
Bölgede yeni yapılan çok sayıda bahçeli villa da düşünülerek, römorkörlerle getirilen küçük teknelerin kızaktan denize iniş ve çıkışı da yapılacak. Tekne sahipleri bahçelerinde römorkörün üzerinde tuttukları teknelerini rahatlıkla marinaya getirecek, denize çıkıp gezecek ve teknesini tekrar alıp bahçesine götürecek. Küçücük tekne için marinalara dünya kadar para ödemeyecek.
West İstanbul Marina’nın müdürlüğünü Ataköy Marina’dan tanıdığımız Fuat Çimen yürütüyor. Kadroda yer alan diğer isimler de yine İstanbul ve güneydeki diğer marinalardan tanıdığımız kişiler.
Bakım-onarımda farklı sistem
Müdür Fuat Çimen’in kariyerinde yer alan bakım-onarım, West İstanbul Marina’nın en iddialı olduğu konuların başında geliyor. 75 tonluk lifte sahip olan marinada teknelere hizmet veren 19 taşeron atölye bulunacak. Bunlar kendi aralarında da rekabet edebilecek. Ancak tekne sahipleri taşeron ustalarla doğrudan iş yapmayacaklar. Tekne sahibi istediği ustayı seçmekte özgür... Ama ihtiyacı ya da sorunu ne ise gemi inşa mühendisinin yönetiminde marina bakım onarım ofisine başvuracak. Yaptırmak istediği işi bildirecek. Her işin fiyatı önceden belirlenecek. İşin takibi ve sorumluluğunu marina üstlenecek. Tekne sahipleri ile ustalar arasında bir tatsızlık ya da anlaşmazlığın önüne böylece geçilecek (Marina içinde atölye kiralayan taşeron firmalar zaman zaman teknelere zarar veriyor, çoğu yerde de marina yönetimleri hiçbir sorumluluk üstlenmiyor. Benim de başıma gelmişti. Bu,
ileride bir yazı konusudur).
Fiyatlar yüzde 25 aşağıda
İstanbul’da üç marina bulunuyor. Doğudan batıya doğru sayarsak, Pendik’te Marintürk, Fenerbahçe’de Setur Kalamış ve Ataköy Marina... Üç marina da tamamen dolu... Marinalarda yer olmadığı için de bağlama fiyatları her sene artıyor. West İstanbul Marina başlangıç için cazip fiyatlar sunuyor. Fiyatlar başlangıçta diğer marinalardan yüzde 25 aşağıda olacak. İki yıl ve daha fazla süreli kontrat yapıldığında bu indirimler yüzde 40’ı bulacak. Ayrıca yaz aylarında güney kıyılarına inen teknelerin güneyde geçirdikleri sürenin bir bölümü sözleşmeye ekleniyor. Çekek yerindeki fiyatlar ise İstanbul’daki diğer marinalara göre yüzde
50 indirimli olacak...
Konutlara ve merkeze yakın
West İstanbul Marina, İstanbul’un yeni gelişen bölgesi Beylikdüzü’nde. Bahçeşehir’e 10 dakika mesafede. Marinanın hemen çevresinde çok sayıda lüks konseptte konut projeleri bulunuyor. Ayrıca marinanın
yakın çevresinde pek çok büyük alışveriş ve tıp merkezleri de var.
İlk tekneler geldi
West İstanbul Marina, 15 Kasım’dan itibaren tekne bağlamaya başlayacak. Ancak Pendik Marintürk Boat Show’da sergilenen dört tekne ile bu fuarda satılan bir tekne,
25 Ekim’de misafir olarak marinaya geldi ve bağlandı. Fuat Çimen tarafından çiçeklerle karşılanan yat sahipleri West Marina İstanbul ailesine katılmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Yakın rotalar
West İstanbul Marina’nın Marmara’da belli başlı noktalara olan mesafesi de deniz mili olarak şöyle:
Büyükçekmece Koyu 4 mil
Ataköy 9 mil
Kınalıada 17 mil
Silivri 20 mil
Büyükada 22 mil
Marmara Ereğlisi 30 mil
Yalova 33 mil
Trilye 35 mil
Marmara Adası 47 mil
Tekirdağ 50 mil
Mürefte 68 mil
Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkisi
“Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkisi” adlı kitap günümüzden 120 yıl önce yazıldı. Alfred Thayer Mahan tarafından ABD Deniz Harp Okulu notları olarak hazırlanan ve daha sonra kitap haline getirilen bu eser, uluslararası alanda deniz stratejisi üzerine yazılmış en önemli kitapların başında gelir. Bu kitap, gelişmiş denizci ülkelerin sadece askeri çevrelerinde değil, politik çevrelerinde etkili olmuş ve birçok ülkenin denizcilik politikalarının belirlenmesinde yol göstermiş. Kitap, 17’nci ve 18’inci yüzyılda, Batı Avrupalı büyük deniz gücüne sahip ülkelerin (İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda), bütün dünyada sömürge sahibi olmalarını ve diğer ülkelerin kaderini belirlediklerini, o dönemde pek adları anılmayan ABD, Rusya ve İtalya’nın da çok sonraları deniz gücüne önem vermeleri sonucunda, dünya siyasetinde söz sahibi olduklarını çok çarpıcı biçimde anlatıyor.
Burada altı çizilmesi gereken önemli bir nokta, deniz gücü deyiminin sadece deniz kuvvetlerini değil, aynı zamanda deniz ticaret filosunu ve balıkçılıktan liman işletmesine, tersanelere kadar denizle ilgili bütün unsurları içermesidir (Günümüzde bu geniş yelpazenin içinde ülke bayrağını uluslararası sularda dalgalandıran amatör denizciler çok önemli).
Emekli Deniz Kurmay Albay Tunçer Büyükonat tarafından Türkçeye çevrilen kitap, tüm büyük kitapçılarda bulunuyor. 430 sayfa, Fiyatı 39 TL... Sadece askeri denizcilerin değil, denizcilikle ilgilenen herkesin ve özellikle de denizcilik üzerine karar alan tüm politik ve bürokratik çevrelerin de okuması gereken
bir kitap...?
Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkis