Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sakıp Sabancı Müzesi'nden Kalust Sarkis Gülbenkyan'ın yaşadığı yılların İstanbul'unu yansıtan tabloların yer aldığı serginin açılışı nedeniyle tanıştım Dr. Vilar'la; 3.33 milyar euroyu duyunca da gün boyu gözledim onu....Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Sabancı'ya müzedeki bir başka sergiden, satın almaları için eser beğendirmeye çalışırken tam bir işadamı, açılış konuşmasında "Orhan Pamuk'un İstanbul kitabını okuduğunu ve çok beğendiğini söylerken, "Gülbenkyan, İslam ve Batı kültürleri arasında bir köprüydü: biz onun ayak izlerinin devamını getirmeliyiz," derken ciddi bir sanatsever gibiydi.Özgeçmişine baktığımda ise Portekiz Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı, ülkenin en büyük bankalarından birinin başkanlığı, Dış Ticaret ve Turizm Müsteşarlığı, Ulaştırma Bakanlığı, AB Komisyonu Genel Müdürlüğü gibi görevlerde bulunduğunu gördüm. Gülbenkyan Vakfı Başkanı olarak şimdi de Portekiz'de protokolün üst sıralarında yer alıyormuş. Karşımda Gülbenkyan Müzesi'ni yöneten vakfın Portekizli Başkanı Dr. Emilio Rui Vilar... Gülbenkyan Müzesi faaliyetleri çerçevesinde yılda 3 milyar 330 milyon euroluk bir parayı yönetiyor. Eh 3 milyar 330 milyon euroyu bir vakıf çerçevesinde yönetmek, çok kişiye nasip olmaz. Ama öte yandan şöyle de düşünmek lazım: Osmanlı petrollerinin işletilmesine aracılık ederek büyük bir servetin sahibi olmuş, 2 Dünya Savaşı'na da tanıklık etmiş, uluslararası büyük petrol pazarlıklarında kilit rol oynamış, aldığı komisyonlar nedeniyle Bay % 5 diye de anılan Gülbenkyan'ın 6800 parçalık devasa koleksiyonu da, daha mütevazı ellere teslim edilemezdi herhalde...Oraya kadar gitmişken, tabii ki Gülbenkyan'ın zengin koleksiyonunun yer aldığı daimi sergiyi de gezdik. İznik çinilerinden Yunan sikkelerine, Rembrandt ve Monet tablolarından Avrupa antikalarına, nadir el yazmalarından mücevherlere uzanan, hangi mantıkla bir araya geldiklerini anlamakta zorlandığınız dev bir koleksiyon. 3.33 milyar euro Mısır, İslam, Mezopotamya, Yunan, Roma, Ermeni ve Uzakdoğu bir arada, heykel, resim, kitap, çini, mobilya, altın, gümüş... Hayli eklektik, ancak Gülbenkyan'ın bütün kişiliğini yansıtan bir koleksiyon. Eserlerde onun kimliğini, aile kökenini ve hayat tarzını yansıtan 3 ana kategori olduğu söylenebilir: Ermeni dini objeleriAnadolu, Osmanlı, İslam objeleriAvrupa toplumunun eserleri Ne ararsanız var Bu eserleri nasıl topladığına ilişkin rivayet muhtelif olsa da, Vakıf Başkanı Dr. Vilar'ın anlattığı şu örnek dikkate değer: Gülbenkyan, 1917 Sovyet Devrimi'nden sonra Türk Büyükelçiliği aracılığıyla Bolşeviklere şu mesajı yollar: "Toplumsal değişimleri böylesine yokluk içinde gerçekleştirenlerin ilk yaptıkları, müzelerindeki sanat eserlerini satmaktır. Size bunu hiç tavsiye etmem; ancak yine de satacaksanız, ketum bir koleksiyoncu bulmanızı öneririm. Bu konuda benden ketumunu bulamazsınız."Bu eserlerin nasıl bir araya getirildiğinin sırrı, bugün de hâlâ çözülememiştir! mtamer@milliyet.com.tr Nasıl topladı?