Menderes Özel

Menderes Özel

menderes.ozel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Deniz taşımacılığının dinamolarından Arkas, sponsorlukları ve yetişdirdikleri yelkenci çocuklarla rüzgâra da hükmediyor...

"Eskiden deniz sürekli ünlü serüvenlerle dolu bir yerdi. Bir çocuk okulu bırakıp gemide çalışmaya başlar, birkaç hafta içinde kalyonlarda ya da bir Fransız korsan gemisinde seren cundasında... ya da daha pek çok işte çalışabilirdi...

Bugün n’oluyor, ilkokuldan sonra ortaokul, lise, sonra üniversite, sonra ya memur oluyoruz ya doktor moktor, bildiğimiz serüvenleri de sadece kitaplardan öğreniyoruz.

Haberin Devamı

Burada Mist şalupasının arkasında oturduğumdan ne kadar eminsem, gerçek bir serüvenle karşılaştığımızda ne yapacağımızı bilmeyeceğimizden de o kadar eminim. Yanlış mıyım?”

Jack London’ın “İlk Savaş İlk Zafer” öyküsünde Paul, çocukluktan beri kankası Bob’a böyle yakınıyor.

İki arkadaş ortak aldıkları yelkenliyle San Francisco Körfezi’nde ve ilk kez gece seyrederken, biraz sonra hayatlarının macerasını yaşayacaklarından habersizdir.

Çeşme’nin ilk uluslararası yelken yarışı Arkas Aegean Link Regatta’nın dördüncü gün yarışını takip edeceğimiz gulete çıktığımızda aklıma bu öykü geldi.

Hangi çağ ve hangi denizde olursan ol her zaman meçhul maceralara gebe rüzgâr ve deniz...

Rüzgârın efendileri

Bir gün mola

30 knot’ın üzerinde esen rüzgâr yüzünden yarışın önceki günkü ayağı iptal edilmişti.

Çeşme-Sakız arasında iki gündür rüzgâr biçen 45 tekne bir gün mola vermek zorunda kaldı.

Önümüzdeki yıl Yunan ve diğer Avrupa ülkelerinden takımlarla uluslararası kimliğini perçinlemek isteyen Arkas Aegean Link Regatta, bu yıl sorunsuz, kazasız, belasız tamamlanmalıydı.

4’üncü gün finali takip edeceğimiz gulete çıktığımızda yüzümüzü okşayan

Rüzgârın efendileri
rüzgârın, kendimizi yarışan teknelerin hemen dibinde bulduğumuzda bizi yerimize çivileyeceğinden henüz haberimiz yoktu.

Hemen alıştığımız sert rüzgâr ve dalgalar, yarış heyecanına artık lezzetli bir sos olmuştu.

18 millik Çeşme Alaçatı rotasında kıyasıya yarışan irili ufaklı 45 teknenin yalnızca mürettebatları değil, izleyicileri de ruhlarını ‘adrenalin rüzgârı’na teslim etmişti.

Haberin Devamı

Rüzgar, lider teknelerden birinin balonunu dolamış, onu saf dışı kalmaya zorlasa da -şansa bu talihsizliğin- yarışın sonuna denk gelmesiyle kazanan insan ve
yelkeni olmuştu.

Etap ardından genel klasmanda Anything/Dere Construction birinci, Arkas Flying Box ikinci, Arnes takımları üçüncü oldu.

Guletimiz henüz Çeşme Marina’yken Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arcas ve Başkan Yardımcısı Bernard Arcas’la hoş sohbet bir kahvaltı yaptık.

Muhabbetten sonra Bernard Arcas, bota binip yelken motifini de tasarladığı

Rüzgârın efendileri
Arkas Flying Box teknesine yarışmak için hareket etti.

20 kişilik bu takım tamamen profesyonel yelkencilerden oluşuyor. Sporcuların Arkas bünyesindeki tek görevleri yarış.

Bu yarışta 12 kişiydiler.

Skipper takımın beyni; dümen onda, rüzgârı okuyor, rotayı çiziyor.

Bol “fırça” gerektiren bir görev.

Yelkende “fırça adres sormaz” ama skipper “Pardon Bernard Abi” diyerek en azından patronunun gönlünü almayı biliyor.

Haberin Devamı

Rüzgâr kardeşliği

Bernard Arcas’la Temmuz 2011’de Bodrum açıklarında düzenlenen Arkas Bayk Cup sırasında tanışmıştım.

Yelken sporunun pahalı bir spor olmadığını şirketten yöneticilerin ortak satın aldığı ‘By Farr Lemon’ teknesiyle yarışmalarını örnek vererek anlatmıştı.

Arcas’ın yelken ve rüzgâra ilgisi -aslında yapacak başka bir şey olmamasından- çocukluğunda windsuf’le başlamış; optimist, lazer, ve katamaran yapmış.

Bugün aile markasının adını sponsor olarak rüzgârla dolu yelkenlere yazdıran Arcas, bu spor için adeta seferber olmuş.

Rüzgar yelkenleri uçurmakla da kalmıyor, Ege’nin iki yakası birbirine yakınlaşıyor.

Yarışın ikinci gününde, sabahın 6 buçuğunda Sakız’da Yunan Gümrük Müdürü’nün kendilerini nasıl öperek, kucaklayarak karşıladığını anlatıyor Bernard Arcas.

Bu 10 yıl önce görseniz inanmayacağınız bir samimiyet.

Arcas’ın ideali seneye Türk ve Yunan yelkencilerle filoyu Ege’nin ortasında birleştirerek düzenleyecekleri bir yarış.

Diğer Avrupa ülkelerinden 3-5 önemli tekneyi de çekebilirlerse Arkas Aegean Link Regatta, St. Tropez-Cenova arasındaki Giraglia Rolex Kupası gibi bir yarışa
neden dönüşmesin.

300 yıldır İzmirliler

Baba Lucien Arcas, her baba gibi “hesap soran” bir iş adamı.

Arkas’ın yelken, voleybol gibi sportif sosyal faaliyetlerini oğluna emanet etmiş olsa da gün sonunda raporunu görmek istiyor.

Ama her şeyden önce sosyal sorumlulukla yetişdirdikleri yüzlerce yelkenci çocuğun artık genlerinde Arkas olduğunu bilmek, anne-babaların duasını almak Lucien Arkas’a huzur veriyor.

Rüzgârın efendileri

300 yıl önce Marsilya’dan ticaret kavşağı İzmir’e gelerek yerleşen Arcas soyadını, Türkiye’nin en bilinen markalarından birine dönüştüren kişi, 19 yaşında şirketin başına geçen Lucien Arcas.

Dile kolay 3 asır; kendilerini en köklü İzmirli ailelerden biri olarak tanımlayan Lucien Arcas, “bizim insanımız” ifadesini
çok kullanıyor.

Amaçlarının kupa koleksiyonculuğu olmadığını söyleyen Bernard Arcas, işin sosyal sorumluluk yönünü seviyor; “6 yaşındaki çocuğu alıp yelkenci yetiştiriyoruz. 600 çocuk kursiyerimiz var. Yatılı bir yaz kampı yapmak istiyoruz. Hepsinin profesyonel sporcu olmasına gerek yok ama yelkende dünya birincisi de çıkardık”
diye haklı bir övünç içinde.

Kurumsallık

Yelken takımındaysa maaş, mesai ve prim sistemiyle tek örnekler. Türkiye ve Avrupa’nın önemli voleybol takımlarından Arkas Spor’la daha ilgili olan Lucien Arcas, kurumsallaşmaya büyük önem veriyor: “Grubun başı değişse de bu iş devam eder. Varlığı bu tür faaliyetlere dönüştürürsen bir şey yapmış gibi hissedersin. Ve zaten geri dönüşü de muhteşem oluyor. Mesela marinanın müdürü geldi. ‘Sertifikamı siz vermiştiniz’ dedi.”

Lucien Bey’in “İnsanın içinde genellikle korktuğunda ortaya çıkan, varlığını fark etmediği bir güç vardır. İnsan bu gücün farkına varıp her gün o güçle yola çıkmalı” ifadesiyse yaşam felsefesini özetliyor.

Ofiste ekip yelkende takım

Arkas Aegean Link Regatta Ege’nin iki yakasını bir araya getirdi ama organizasyonun asıl dikkat çekici tarafı yarışan takımlardı. Dereceye giren ilk üç takımın aynı zamanda kurumsal ekiplerden oluşması, şirketlerin artık “takım çalışması”na
verdiği önemi gösteriyor.

1- Teknelerini yaptılar

İlk kez 2012’de Bodrum’da yarış dünyasına katılan Anyway Racing Team Anyway (First 40 model) tekneleri ile Dere Construction sponsorluğunda birçok yarışa yelken açtı. 5 yıl önce kurulan ekip kendini zaman içinde o kadar hızlı geliştirdi ki kendi
teknelerini bile üretti.

Rüzgârın efendileri

Dere Shipyard’ı kurup 2016 Şubat’ ayında Carbon Pre-Preg teknolojisiyle 9 ayda yeni tekneleri Ker 41’in üretimini tamamladılar. Ekibin teknelerine alışma sürecini atlattığı Arkas Aegean Link Regatta birinciliğiyle belli oldu.

2- Profesyonel yelkenciler

Arkas Sailing Team ekibinin tüm üyeleri profesyonel yelkenci.

2010’dan beri sayısız başarısı ve birincilik kupası olan Arkas Sailing Team, 2015’te katıldığı ilk uluslararası yarışta kazandığı birincilik kupasıyla gurur kaynağı oldu.

Rüzgârın efendileri

Arkas Sailing Team, 22 ülkeden 115 teknenin ve binin üzerinde sporcunun katıldığı Rolex Middle Sea Race’de, IRC 3 sınıfında 1. ve genelde de 5. sıraya yerleşerek önemli bir başarıya imza attı.

Arkas Sailing Team 2016’da zorluk derecesi yüksek olan son 50 yılın en ünlü yarışlarından St. Tropez Giraglia Rolex Cup’ta ülkemizi temsil etti; IRC A sınıfında aldığı 5’incilikle kendi çapında tarih yazdı.

3- Şirketiçi aktivite diye başladılar

Garanti Sailing, Garanti Bankası tarafından 4 yıl önce “şirketiçi aktivite” olarak kurulan bir takım. Lemon Sailing School’la yelkene başlayan ekip başta Destek Sınıfı’nda yarışan ekip. Her yıl çıtayı yükselterek son iki senedir IRC 1’de yarışıyorlar.

Rüzgârın efendileri

Ekip üyeleri doğuştan yelkenci değil; tamamı orta yaşlarında bu spora başlamış. Şirketiçi aktivitenin ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyorlar.