Her geçen yıl giderek artan sayıda meslek teknoloji kurbanı oluyor.
Bugünlerde en çok otonom araçların taksi şoförlüğünü işlevsiz kılacağı konuşuluyor; ki bu sadece bir örnek.
ABD’nin New York, Los Angeles gibi kentlerinde yaygın bir tür köşebaşı bakkalı olan bodega’ların sahipleri ve müşterileri de geçenlerde teknolojik bir girişime karşı ayaklandı.
Bodega gecenin bir vakti süt veya bebek bezi ihtiyacı olanın
veya karnı acıkanların imdadına hızır gibi yetişir.
Genellikle hispanikler veya siyahlara ait aile işletmeleri olan bodega’lar bir sosyalleşme enstrümanıdır da; en son dedikodular oradadır.
Geçenlerde iki eski Google çalışanı Paul McDonald ve Ashwath Rajan, Bodega adını verdikleri teknolojik girişimleriyle, insani bodega’ları tarihe gömme iddiasıyla ortaya çıkınca ortalık karıştı.
100 bin Bodega!
Son yılların en rezil halkla ilişkiler(sizlik) fiyaskosunun odağındaki
bu girişimin Bodega adını seçmiş olması bile başlı başına bir rezaletti.
McDonald’ın, “Zamanla merkezi dükkânlara ihtiyaç kalmayacak.
Çünkü etrafı 100 bin Bodega sarmış olacak. 30 metre ötenizde mutlaka
bir Bodega olacak” açıklamasıyla rezalet boyut kazandı.
Silikon Vadisi’nin önde gelen isimlerinden 2.5 milyon dolar yatırım alan Bodega, bizim mahalledeki bakkalın Amerikan versiyonuna meydan okuyordu.
McDonald ve Rajan’ın bir tür satış makinesi olan startup’ı Bodega, bir insanın olası acil bakkallık ihtiyaçlarının başlıcalarını içeren bir dolaptan oluşuyor.
Rezidans lobilerine, spor salonları ve benzeri mekânlara yerleştirilen dolapların muhteviyatı bulunduğu bölgenin ihtiyaç önceliklerine göre belirleniyor.
Dolap aplikasyon aracılığıyla açılıyor.
İçinden alınanlar kamerayla tespit edilip ürün tutarı kullanıcıya hesap yazıyor.
Kitleler ayaklandı
New York Eyaleti Hispanik Ticaret Odaları Koalisyonu Başkanı Frank Garcia, “Gerçek bodega’lar sizi selamlayarak sevdiğiniz sandviçi sormadan hazırlar. Bodega toplumsal insan ilişkileriyle ilgilidir” diyerek karşı bayrak açtı.
Kitleler ayaklandı.
Twitter da bodega’ların lehine olacak şekilde yıkıldı.
New Yorklu bir müzisyen, “Benim bodega’mın yerine lanet bir kutu koyarsanız, sizi güneşe fırlatırım” dedi.
TV şovu Desus ve Mero’nun Mero’su, Braveheart görselleriyle bodegaseverleri ayaklanmaya davet etti.
Artık direnmeliyiz
Bir diğeri tweet’inde, “Aslında asla gerçek bir bodega’da bulunmamış
iki eski Google’cı, bütün dünyanın bir startup ofisi gibi görünmesini istiyor” diye yazdı.
Teknolojik Bodega girişiminin bir an önce iflas etmesine yönelik küfürler, beddualar havada ucuştu.
Aslında hayat kolaylaştıracak bu girişim, adı Bodega ve iddiası mahalle bodega’sının yerine geçmek olunca fiyaskolar girdabında dibi görmeyi hak etmişti.
Teknoloji iyi, güzel, hayata renk katıyor ama hepimiz insanın yerini almasına karşı direnmeliyiz.
Büyük küçük yalanlar
Geçen pazar dağıtılan Emmy ödüllerinden yıldızlarından biri 4 ödül alan ‘Big Little Lies’ oldu.
Nicole Kidman, Reesee Witherspoon, Alexander Skarsgard gibi bir kadrosu olan dizi, adı gibi büyük, küçük yalanlar üzerinde ilerliyor.
Çocuğu ilkokula giden aileler diziden ekstra keyif alacaktır.
Bu sese kulak verin
Tema müziği ‘Cold Little Heart’ ise Michael Kiwanuka’nın orijinali 10 dakika olan müthiş bir şarkısı.
Sabah işe gelirken duvarlarda Michael Kiwanuka’nın afişlerini gördüm, 27 Eylül’de Zorlu PSM’de sahne alıyormuş.
İzlemediyseniz ‘Big Little Lies’a göz atıp, dinlemediyseniz Kiwanuka’ya kulak vermenizi öneririm; seveceksiniz.
NBA’de hızla yükseliyorum
Birkaç gündür boş zamanımı PlayStation 4’te 2K Sports’un NBA serisinin son oyunu 2K18’te geçiriyorum.
“Menderes Ozel” adını vererek, cep telefonuyla taradığım yüzümü monte ettiğim adamımı sokaktan alıp NBA’in zirvesine taşımaya çalışıyorum.
Kariyer modu harika
Takımım -neden bilmem- Philadelphia 76ers. Oyuna öyle başladım, devam ediyorum.
Doğrusu PlayStation’da basketbolu, EA Sports’un NBA Live serisinin artık kabak tadı vermesiyle bırakmıştım.
Ama basketbol konusunda gerçekten uzman olan 2K Sports’un eseri 2K18, kariyer modu, online özellikleri, arkadaşlarla lig kurup karşılaşabilme seçeneğiyle fark yaratıyor.
Oyundaki tek sıkıntı NBA kariyerinde dev adımlarla yükselirken ‘cutscene’leri sonuna kadar izleme zorunluluğu.
Bazıları gerçekten uzun olan bu sahneleri hızlıca geçmek için bir yol yok; gidip yemeği karıştırabilir, ortalığı toparlayabilir ya da haberlere göz atabilirsiniz.