Menderes Özel

Menderes Özel

menderes.ozel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstikbal bulutlarda

Çin’in Shenzhen kentinde düzenlenen 13’üncü Huawei Analist Zirvesi’ne bu yıl “bulutlaşma” ve “nesnelerin interneti” kavramları damga vurdu. Dünyanın dört bir yanından davetli 500 analist ve 80 gazeteci, Huawei’nin yakın gelecek öngörüleri ve şirketin vizyonu hakkında bilgilendirildi.
Huawei adı, son kullanıcı bazında bir cep telefonu veya modem markasını çağrıştırsa da Çin’in teknoloji devi, Google, Apple, Microsoft gibi markalarla geleceğe yön verenler arasında. GSM altyapısı konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden Huawei, 4.5G’de de Türkiye’nin üç operatörünün birden, Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’un altyapılarına imza attığını zirvede açıklamış; Türkiye’yi bu teknolojiye adaptasyonda dünyaya örnek göstermişti.
Zirvede “nesnelerin interneti”nin
(IoT) stratejik önceliği olduğunu açıklayan Huawei, 2025 yılında cihazlar arasında, bugünün tam 100 katı, 100 milyar fiziksel bağlantı olacağını öngörüyor. 3 yıldır karşımıza çıkan nesnelerin interneti
kavramı, farklı cihazlar arasındaki bağlantı ve etkileşimi işaret ediyor. Akıllı evler, akıllı araçlar, sağlık, enerji gibi günlük hayat ve bireyi etkileyen tüm teknolojilerin birbiriyle etkileşim halinde olması...

Haberin Devamı

İstikbal bulutlarda

4K görüntünün buluttan evimizdeki ekranlara sağlıklı transferi sağlam altyapıyla mümkün.


2020’de 50 milyar
Sanal bağlantı sayısının da yine 100 kat artışla 100 trilyona çıkacağı düşünülüyor. Uzmanların 2020 tahminiyse, nesnelerin internetinin 50 milyar eşyayı kapsayacağı yönünde.
Nesnelerin internetinin kalbinde
4-5 yıldır hayatımızda olan bulut teknolojisi var. Nitekim Huawei CEO’su Eric Xu,
zirvede yaptığı konuşmada şirketin
“Her Şey Bulutta” stratejisini ilan etti.
Her şeyin buluta taşınması, ev ve işyerlerindeki cihazların yeteneğini artırırken hacmini düşürüyor. Ancak bulutun etkili şekilde kullanılması güçlü işlemciler, sağlam altyapı, bağlantı hızı (fiber optik, 4.5G ve 2025’te 5G sayesinde) ve hizmet kalitesi gerektiriyor.
Nesnelerin interneti, hayat kalitemizi birkaç yıl öncesine kadar hayal bile edemeyeceğimiz kadar artırıyor ve artıracak. Daha da önemlisi, bugün bildiğimiz anlamdaki internetin yerini almayacak ama etkisini gölgeleyecek. E-posta olduğu sürece yaşamaya mahkum günümüzün interneti, belki de ekranda içerik görüntülemekten başka bir işe yaramayacak.
Bulut nesnelerin internetinde kalpse, beyin de akıllı telefonlar. Telefonumuzla her otomobilimize bindiğimizde, hızımız ve lokasyonumuz Google’a erişiyor. Bu da herkesin erişimine açık gerçek zamanlı trafik bilgisine dönüşüyor. Akıllı telefonların bir kredi kartı okuyucusu olarak görev yapması ya da mesela markette ödemeye imkân vermesi de nesnelerin internetiyle mümkün. Evinize adım attığınızda siz hiçbir şey yapmadan cep telefonunuzun akıllı ışıklandırmanızı açması da öyle.

Haberin Devamı

İstikbal bulutlarda

Huawei’nin Shenzhen’deki merkezinde, akıllı ev teknolojilerini inceledik.

14.4 trilyon dolarlık değer
CISCO, 2013-2022 arasında nesnelerin internetinin küresel girişimler için 14.4 trilyonluk bir değer yaratacağını öngörmüştü. Eşyaların pek de çaba göstermeksizin, durdurulamaz şekilde birbirine bağlanması, Huawei gibi teknoloji devlerinin nesnelerin internetini stratejik öncelik olarak ilan etmesi bu devasa ekonomik öngörünün garantörü.

Haberin Devamı

İstikbal bulutlarda

Yüksek bağlantı hızını işaret eden 4.5G, şirket ve bireylerin rekabet gücünü artırıyor.

Güvenlik endişeleri
Nesnelerin internetinde en büyük endişe kaynağıysa güvenlik. Siber saldırı olasılığı sisteme dahil olan bireyleri kırılgan yapıyor. 2014’te Forbes’un siber güvenlik uzmanı Joseph Steinberg, akıllı televizyonlar, mutfak aletleri, kameralar, termostatlar gibi internet bağlantılı cihazları “evdeki casuslar”a benzetmişti. Otomobillerdeki fren, motor, kilit, klima gibi bilgisayar kontrollü aksamlar da internet sayesinde sisteme girebilen hacker’ların doğal hedefi konumunda.

İstikbal bulutlarda

Huawei Analist Zirvesi’nde Türkiye’nin 4.5G’deki başarısı örnek gösterildi. Bu, Türkiye’ye endekste yukarılara taşır.

Küresel Bağlanabilirlik Endeksi’nde Türkiye 35’inci
Dijital dönüşümün şifresi gbps harfleri. Bu harfler saniyede transfer edilebilen gigabyte ölçeğindeki veri miktarını işaret ediyor. Saniyede transfer edilebilen veri hacminin büyüklüğü dijital yaşamdaki hız ve kaliteyi artırıyor. Gbps iş, eğitim, sağlık, sosyal dünyada başarıyı, rekabet koşullarını doğrudan etkiliyor. Mesela 4K kalitesindeki bir görüntüyü buluttan kesintisiz ve kayıpsız izleyebilmenin yolu gbps’den geçiyor.
Huawei’nin her yıl yaptığı Küresel Bağlanabilirlik Endeksi’nde Türkiye
2016’da 35. sırada yer aldı. 50 ülkenin
dijital dönüşümünü değerlendiren endeks, ülkeleri üç grupta sınıflandırıyor. Dijital dönüşümün öncüsü ülkeleri ele alan birinci grupta ilk beş; ABD, Singapur, İsveç,
İsviçre ve İngiltere. Dijital dönüşümü benimseyen ülkeleri işaret eden ikinci grupta Türkiye Tayland’ın altında, Arjantin’in üzerinde 35. sırada. Bu sınıfta İspanya 17., Katar 20., Çin 22., Malezya 25.
Dijital dönüşüme yeni başlayan ülkelerse 38. sırada Filipinler’le başlayıp,
50. sırada Pakistan’la sona eriyor.

Dijital ekonomi büyüdü
Endeksin Türkiye raporunda şu ifadeler dikkat çekici: “Bu yıl fiber ve akıllı telefon adaptasyonu daha iyiydi. Türkiye’nin geniş internet nüfusu dijital ekonomiyi büyüttü; e-ticaret, e-hükümet, e-eğitim ve e-sağlık hizmetlerine muhasır oldu.
Ayrıca kamu sektörüne geniş bant altyapısının geliştirilmesinde daha teşvik edici rol oynaması, vatandaşların daha iyi bağlantıya cesaretlendirilmesi
tavsiye ediliyor.