Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Gazetelerde bir haber; "Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli IMF’ye yüz vermedi. Bahçeli, kendisinden randevu isteyen IMF İcra Direktörü Willy Kiekens’e, işlerim yoğun, diyerek ret yanıtı verdi."
Eee, Devlet gibi "devlet adamı" da Devlet Bahçeli gibi olacak tabii ki! Adamlar sana, "Falanca falanca yasaları çıkaracaksın, hem de 15 günde..." diye talimat verince, hay hay, diyeceksin...
"Niyet mektubu" adı altında ülkenin bugününü ve yarınını ipotek altına almak istediklerinde, "Başım gözüm üstüne" yanıtını vereceksin, her dikte ettirileni hemen ve aynen kabul edeceksin...
Bir bakanının kellesini istediklerinde, "Lafı mı olur, işte kelle, buyrun" diyeceksin...
Sıra randevu vermeye gelince... "Bak işte onu vermem" deyip sözüm ona babalanacaksın! Haydi canım sen de...

Bir çiçeğin kokusu ne ise bir insanın şahsiyeti de odur.
C.W.Shwab

Erzurum’da çıkan Temmuz adlı dergide Recep Re’nin yazdığına göre... Erzurum’da anneler evlenen genç kızlarına şu öğütlerde bulunurlarmış:
"Kocanı çok istesen de bunu asla belli etme. Her zaman birleşme isteği eşinden gelmeli. Asla zevk aldığını belli etme; bu erkekte üstünlük duygusu yaratır...
Hiç istemiyormuş gibi davran. İstekli olunca erkek sana kötü kadın gözüyle bakabilir..." Türkiye’de kadın yaşamının da bir "doğu"su var...

Ekonomik kriz içki tüketimini patlattı. Türk ekonomisi ne kadar kötüye giderse Türk rakısı o kadar iyiye gidiyor
***
ABD ekonomisi kriz sinyalleri veriyormuş. Şimdi dünyanın türlü yerlerinde söğüşleyecek "keriz" arayacaklardır.
Mustafa Taş

Bir okurdan: "Ben yaşlı bir vatandaşım, sık sık Ankara Caddesi’ni yürüyerek Cağaloğlu’na çıkmaktayım. Sirkeci’yle Cağaloğlu arası bir yerde dinlenme ihtiyacı duymaktayım. Eminönü Belediyesi 3-4 yıl önce vilayet karşısını yeşillendirdiği zaman iki adet de kanepe koymuştu. Benim gibi mecali kalmamışlar orada oturup 15 dakika dinlenirdi. Ama gelin görün ki, 11.10.2001’de vilayet kalem müdürünün emriyle kaldırılmış. Gerekçe vilayetin emniyeti. Koca vilayet 2 kanepeden korkmuş. Ayıp ayıp..."

Eskiden solcuydum ama artık değilim... - Peki bize ne?
- Yani ilgilisine bildiriyorum... Hâlâ benimle ilgili kuşkular varsa dağılsın istiyorum
- Eskiden ne solcusuydun? Demokratik solcu mu, sosyal demokrat mı, devrimci solcu mu, sosyalist mi, komünist mi, goşist mi, Maoist mi, Troçkist mi? TİP’li mi? TSİP’li mi? Dev Genç’li mi? Dev Yol’cu mu? Hangisi?
- Hepsine biraz bulaştım.. Dönem dönem birinden ötekine geçiş yaptım...
- Peki sol adına ne yaptın? Partiye mi girdin, nutuk mu attın, eyleme mi kalkıştın, grevde afiş mi yapıştırdın, işçiyi mi bilinçlendirdin, meyhanede gevezelik mi ettin, sol türkü mü söyledin, sol yumruğunu havaya mı kaldırdın...
- Hepsine biraz katıldım...
- Solun nesini sevdin de solcu oldun... Özgürlük mü, eşitlik mi, insanların insan gibi yaşadığı bir ülke özlemi mi, sömürülmeyen bir dünya hayali mi, neydi seni solcu olmaya sevk eden?
- Hepsinden biraz vardı...
- Peki şimdi ne oldu da caydın? Hayallerin mi gerçekleşti? Sömürü ortadan mı kalktı? Eşitlik mi sağlandı?
- Yoo bunların hiçbiri olmadı...
- Desene istikbali sağda gördüğün için soldan sağa çark ettin... İyi de neden sol kötü bir şeymiş de aklın sonradan başına gelmiş gibi numaralar yapıyorsun?
- Cart curt...
- Ayrıca geçmişte solcu olduğuna emin misin? Avantayı solda görüp o tarafa yaslanmış herkese solcu denmez ki?
- Zart zurt...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Yüksel Kılınç, CHP’lilerin belediye meclislerinde yeterince etkin olmadığı konusundaki yazımıza açıklama gönderdi.
Kılınç şöyle dedi:
"Basında çıkan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddiaları ile ilgili hemen hemen bütün konular grubumuz tarafından meclis gündemine getirilmiş ve bunlar meclis kayıtlarında mevcuttur..."