Yaş 35, yolun yarısı eder, demiş şair.
Yaş 65, yolun sonundan birkaç durak öncesi.
Bugünlerde dertliyiz 65 plus ahalisi olarak.
Sesimiz yukarıya ulaşmıyor bir türlü diyor yaşıtlarımız.
65 yaş üstü üç aydır karantinada. Bu hafta yine pazar izni çıktı.
Tek istenen bir iş günü birkaç saat izin verilmesi... Ki bankada, berberde veya benzeri yerlerde bekleyen işler görülebilsin.
Ne var ki bu basit talep bir türlü algılanamadı.
65 yaş üstü neden ev hapsinde? Eğer sağlıkları düşünülüyorsa bırakın kendileri önlemini alsın. Çünkü kapalı yerde sürekli hareketsiz bırakılan insanların sağlıkları en az korona kadar tehlikeye giriyor.
Ekonomiyi mi düşünüyorsunuz?
65 yaş üstünün ev hapsi ekonomiye de zarar. Çünkü en çok harcamayı onlar yapıyor. Taksiye onlar biniyor, berbere, hastaneye, doktora onlar gidiyor. Biraz izan, biraz insaf canım...
BİR PERA MASALI
Beyoğlu’nda gezerken... O binaların altından yüzlerce kez geçeriz ama bir kez olsun kafamızı kaldırıp güzelliklerini süzmeyiz. Hikâyelerini merak etmemişiz. “Bir Pera Masalı” adlı güzel kitap bize o gizemli ve görkemli binaların ve içinden geçip gidenlerin öykülerini anlatıyor.
Pera’daki 25 binaya ait 25 hikâye tek kitapta toplanmış.
Destek Yayınları tarafından yayımlanan kitapta Taksim Cumhuriyet Anıtı’ndan Ağa Camii’ne, Said Naum Paşa Konağı’ndan Çiçek Pasajı’na, Londra Oteli’nden Narmanlı Han’a ve İngiliz Karakolu’ndan Hamursuz Ekmek Fırını’na dek ünlü tarihi mekânların serüveniyle buluşuyoruz.
İstanbul yaşanmış ama yazılmamış şehir derdi rahmetli Çelik Gülersoy.
Kitabı yazan Fatma Berber, Sümeyra Teltik ve Selçuk Eracun’a teşekkürler.
YASSI
Yassıada duruşmaları sırasında çekilmiş filmleri izliyoruz. İktidar basın ilişkilerine ilişkin küçük bir bölüm ilgimizi çekiyor. Savcı soruyor:
- Gazete, dergi ve ajans sahiplerine verildiği tespit edilebilen paraların tutarı 723.809 liradır. Bunun 147.500 lirasını Büyük Doğu dergi ve gazete sahibi Necip Fazıl Kısakürek almıştır.
Mahkeme reisi Salim Başol araya giriyor:
- Dur bakalım, şimdi bu Necip Fazıl Kısakürek’e böyle 147.500 lira, fazla değil mi?
Adnan Menderes konuşuyor:
- Zannediyorum reis beyefendi, uzun bir müddet içine yayılmış olan bir şey olacak, bir tediye olacak. Müsteşar daha iyi bilecek bizzat tediyeyi yapan, kendisinden soralım.
Yargıç soruyor:
- Necip Fazıl’ın da yazılarının umumi istikameti memleket yararına mı ya? Yararına olmuş mudur?
Adnan Menderes:
- Müsaade buyurursanız reis beyefendi, onun yazılarının memleket yararından ayrıldığını gördüğümüz zaman münasebeti kestik, uzun zaman münasebeti kesiyoruz, tekrar geliyor, düzelteceğim, doğru gideceğim diyor, bu şekilde devam ediyor.
Necip Fazıl, “Rotayı düzelteceğim” diye diye hayli para koparmış.
İZİN
Yılın yarısına geldik. Bize bir tutam izin rica edeceğiz. Kısa bir mola.
YAĞMUR
Koronanın toplumların fakir kesimlerini daha çok etkilediği konuşulurken... George Owen’ın bir sözü geliyor akla:
“Yağmur namuslunun da üstüne yağar, namussuzun da... Ama namusluyu daha çok ıslatır. Çünkü namussuz, namuslunun şemsiyesini çalmıştır.”
SORGU
Sorgulanmaya ve eleştirilmeye tahammülünüz yoksa ne demokrat olabilirsiniz, ne kararlarınız doğru sonuç verir. Prof. Sami Selçuk, “Kendini Tüketen Hukukun Dramı” adlı kitabında der ki:
“Sorgulama yani eleştiri bir kültür ve disiplin işidir. Eleştirilmemiş, karşı çıkılmamış her görüş her yapıt eksiktir. O yüzden bir görüş eleştirildiği, karşı çıkıldığı zaman eksikliğini giderir ve sağlığına kavuşur.”
Özetle, eleştiriden kaçanlara itibar etmeyiniz.
HALAY
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dijital ortama açtığı ‘Aile Hayatımız’ adlı kitapta, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman’ın tavsiyeleri yer alıyor. Bu tavsiyeler arasında Müslümanlardan düğünlerde:
“... İslam’ın kesin yasakları olan alkollü içkilerden, birbirine yabancı erkek ve kadınların dans etmek, el ele birlikte halay çekmek, horon tepmek ya da benzeri müşterek eğlencelerden...” uzak durmaları isteniyor. Tercümesi... Allah adına konuştuğunu iddia eden birileri size nasıl yaşayacağınızı, nasıl eğleneceğinizi dikte ediyor. Dansınıza bile karışıyor. Eğer onun istediği gibi yaşamazsanız sizi günahkâr ilan edecek! Toplumu size düşman edecek.
Laiklik neden çok önemli? İşte bunun için. Özgürce nefes alabilmeniz için. O bile mesele oluyor giderek...
PONTUS
Yunanistan’ın 19 Mayıs’ta Pontus Soykırımı adı altında gösterdiği taşkınlıklara MHP’den tepki geldi. Diğer partiler essiz kalırken MHP’nin tepki göstermesi iyi güzel.
Ancak kullanılan dil sakıncalı göründü bize.
Böyle politikalar yüzünden siyasetçileri ve iktidarları suçlamak doğrudur.
Ancak söz arasında Yunan halkını da incitmek doğru değil.
Tam tersine, halkı, azgın siyasetçinin yanından alıp doğruların yanına çekmeye çalışmamız gerekir.