Kıdemli okurumuz Sibel Hanım, 4,5 yaşındaki kızını çalıştığı fabrikaya götürmüş. Kendisi fabrikanın ofisinde çalışırken sevimli kızı da biraz etrafı dolaşmış, çalışanlarla sohbet etmiş, sonra bir köşede oturup kendi kendine vakit geçirmiş...
Okurumuz çocuğunun ne kadar mutlu olduğunu anlata anlata bitiremedi…
***
Türkiye’de pek bilinmez. ABD’de “Çocukları işe götürme” günü diye bir gün vardır. Her yıl 24 Nisan’da büyükler çocuklarını bir günlüğüne iş yerlerine götürür, onların görgülerini bilgilerini arttırmalarını, iş hayatıyla tanışmalarını sağlarlar. Bugün ABD’de 1992 yılında sadece kız çocukları için düşünülmüş. Sonraki yıllarda erkek çocukları da eklenmiş.
Bize sorarsanız böyle bir günün olması kız çocukları için daha önemli. Çünkü dünyanın çeşitli yörelerinde kız erkek ayrımcılığı belli derecelerde yine uygulanıyor. Kızlar ev işlerine yönlendirilirken meslek sahibi olmak ve aile geçindirmek erkeklere özgü bir görev gibi algılanıyor. Kızlar erkeklerden birkaç adım geride tutuluyor. Özgüvenleri kırılıyor. Erken yaşta haksızlıkla tanışıyorlar.
Sonuç... Analar, babalar... Özellikle kız çocuklarınızı ara sıra da olsa işyerinize götürmeyi ihmal etmeyiniz... Onları iş hayatına hazırlayınız...
GIRTLAK
Kırklareli AKP Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, Pınarhisar Sağlık Ocağı temel atma töreninde konuşuyor:
“Devlet olarak üzerimize düşeni yaptık. Bundan sonra memnuniyetsizlik varsa, gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın. Hizmeti vermeyen onlar” diyor.
Tepkiler üzerine sözlerinin bağlamından kopartıldığını söylüyorsa da iş işten geçmiş oluyor.
Kırklareli’nde yaşayan ve kanser tedavisi görmekte olan bir yakınımız anlattı...
- Kırklareli Devlet Hastanesi’nde tek bir onkolog var. Bırakın kanser ameliyatını biyopsi bile yapılamıyor. Pet cihazı yok. Pet çekimi için Edirne’ye gittik. Ameliyat için İstanbul’a gitmemiz gerekiyor. Işın tedavisi gerekirse o da Kırklareli’nde yapılamıyor. Ya Edirne ya İstanbul’a gideceğiz.
Kırklareli’nde sağlık imkanları işte bu kadar. Ortada ne cihaz var ne hastaların gırtlağına sarılacağı hekim. Sayın vekilin bilgisine!
GAZ
Malumunuz... Belli sınırı aşmayan hapis cezaları paraya çevriliyor... Sanık para cezasını ödeyip hapisten kurtuluyor...
İnternette kısa bir film var...
Bir vatandaş cep telefonuyla avukatını arıyor… Ve ona soruyor:
- Avukat Bey, bu ay bana 5 bin lira doğal gaz faturası geldi acaba bunu hapis cezasına çevirebilir miyiz?
CUMARTESİ DRAMI
Cumartesi Anneleri bu hafta Galatasaray Meydanı’nda 1039’uncu buluşmalarında Murat Yıldız’ın akıbetini sormuşlar...
Murat 1995 yılında karakola teslim oluyor. Kendisinden üç gün haber alınamayınca annesi Hanife Yıldız polise gidiyor. Önce sorularına cevap alamıyor. Israr edince yetkililer:
“Murat’ın Emniyet ifadesinde silahı Kartal’da sakladığını söylediği için İstanbul’a gönderdiklerini, yolda feribottan denize atlayarak kaçtığını, tüm aramalara rağmen bulunamadığını” söylüyorlar...
Murat Yıldız 30 yıldır kayıp...
Ancak çocuk sahibi olanlar anlayabilir bu ananın acısını...
Nevin Alpar Hanım bu hanımın acılarına tercüman olmuş:
“Her kapı çalındığında o ananın yüreği hop eder, umudunu kesemez insan, bir gün çıkıp gelir mi diye bekler durur! Öldüğünü bilsen en azından kabri başında ağlarsın dua edersin… Ama ne olduğunu bilmemek ölüm acısından daha da acı.”
FUTBOL ÇÖPLÜĞÜ...
Hollanda’nın AZ Alkmaar takımı geçen hafta GS’ı ezdi geçti.
Daha önce de FB’yi yenmişlerdi.
Yaş ortalaması 21 olan bir takım bu.
Sağ açıkları Poku GS’ın sol tarafını felç etti.
Değerine baktık; 1,50 milyon euroymuş.
GS’da ise 8 - 10 milyon eurodan aşağı futbolcu yoktu.
Ama hepsi nal topladı.
Onlar nasıl ucuza futbolcu buluyor da bizim kulüpler 8 - 10 milyona iyi adam bulamıyor?
Basit bir sırrı var bu işin...
1.Avrupa kulüpleri alt yapıdan futbolcu yetiştiriyor.
2.Bir oyun sistemleri var ve kulüpler bu sisteme göre oyuncu transfer edip takıma monte ediyor.
Bizim kulüpler ise Avrupa’nın ün yapmış futbolcularının peşinden koşuyor...
Ve bunlar çoğunlukla ıskartaya çıkarılmış veya emekliliği gelmiş tipler oluyor.
Futbol kültürü yok, sistem yok, uzun vadeli plan, program yok.
Sonuçta fakir halkın milyonları futbol simsarları ile bazı aracıların ceplerine gidiyor.
Futbolumuz nal topluyor.