Bu maddeler neden sakıncalı görülmüştü? Yasalaşması hangi tehlikeyi getirecek? Bir bankacı dostumuz anlatıyor:- Bu maddelerle birlikte kamu bankaları tahsil edemediği alacaklarını sıfırlayacak. Yağlı ballı anlaşmalar yapılacak. Mesela, yıllardır tahsil edilemeyen bir döviz kredisinin faizleri silinecek, anapara o günkü kurdan TLye çevrilip düşük bir faizle diyelim ki 10 yıla taksitlendirilecek... Eski yasaya göre böyle bir durumda bankacılara, kurumu iyi yönetmedikleri ve görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle dava açılabilirdi. Yeni yasa onları böyle bir davadan koruyor. Batakçı işadamlarıyla devletin zararına anlaşmalar yapabilecek, onları üç otuz paraya trilyonlarca borçtan kurtarabilecekler.Bu arada BDDK başta olmak üzere büyük paralarla oynayan kurumların Sayıştay denetiminden kurtarıldığını da ekleyelim.***Yığınla yeni yasa çıkıyor... Yeni önlem alınıyor. Vatandaş eski hırsızlık düzeninin kapandığını sanıyor. Aslında değişen bir şey yok. Eski delikler tıkanırken yeni delikler açılıyor devlet soyguncularına... İktidar onlarsız ayakta duramıyor. Bankalar Yasasının üç maddesi Çankayadan dönmüştü. TBMM maddeleri aynen onayladı. Cumhurbaşkanına da bu defa imzalamaktan başka seçenek kalmadı. Gerçek dostlar yıldızlara benzer, karanlık çökünce ilk onlar gözükürler... Günün fıkrası... - Sayın Başkan, Saddamı askerle, silahla falan deviremezsin. En iyisi Saddamla dost ol, Iraka IMFyi gönder... İki yılda tuzla buz olsun... Fıkra Yaşar Hadi Önderden... Amerika Birleşik Devletlerinde Baba Bush ve oğul Bushtan sonra torun Bush da başkan seçilmiş. Diğerleri gibi o da ilk iş olarak Irakı yıkmak, Saddamı alaşağı etmek istemiş. Bunu nasıl yapacağını düşünürken Türkiyeden kendisine bir öneri gitmiş: Derviş balığı!.. "Üç beş dakikada bir küçük küçük tabaklarda mezeler getiren garson, birara baktım, masamıza içi balık kılçığı dolu bir tabak koydu. Yanlışlıkla getirildiğini düşünerek, bu ne dedim; "Derviş Balığı efendim, müessesenin ikramı" diye yanıt verdi. Bildiğimiz hamsinin etini çıkarıp kılçıklarını yağda kızartmışlar, olmuş size ilginç bir yemek... Adını da müşteriler koymuş. Kalbur, Ankaranın Oran semtinde, ancak önceden rezervasyon yapılırsa yer bulunabilen 4 - 5 masalı minik, hoş bir lokanta... Geçenlerde burada yemek yiyen bir dostumuz anlatıyor. Renkli senaryo... - Bahse girerim, kısa bir süre önce Washingtonda anlaşmaya varıldığı üzere, Türk tank tugayları ve ABD özel birlikleri Bağdat yolunda olacak. Iraklılar, kurtarıcıları alkışlayacak ve Arap dünyasında demokrasinin önderi olacaklar....Safireın daha önceki balonları biliniyor...25 Kasım 2001 tarihli Hürriyetin manşetine çıkan yazısında, "Saddamın 400 El Kaide militanını Kuzey Irakta Kürtlere karşı çarpışmak üzere" silahlandırdığını iddia etmiş, haber yalan çıkmıştı. Bir başka yazısında "Başkan Nixonla cehennemden cep telefonuyla görüşme yaptım, Türkiyenin Musul ve Kerkükü ilhak etmesini önerdi" diye iştahımızı kabartmaya çalışmıştı.Bu defa çizdiği manzaraya bakalım...Başkan Bush, İngiltere, Fransa, Rusya ve cümle İslam ve Arap ülkelerinin muhalefetine rağmen Iraka savaş açmış... Türkiye Musul - Kerkük petrolünü işletip köşeyi dönmek hayaliyle bu serüvene katılmış. ABD Irakı önce bombalıyor. Aynen Afganistanda olduğu gibi, askeri tesisleri bombalayayım derken binlerce sivili öldürüyor. Ardından Amerikan ve Türk birlikleri Bağdata yürüyor. Şiddetli çarpışmalardan sonra başkent düşüyor. Veeee... Türk tankları Bağdata girerken Irak halkından kalan sağlar yolların iki tarafına dizilerek o güne kadar asker sivil binlerce Iraklıyı öldürmüş, ABD ve Türk birliklerini "yaşasınnnn kurtarıcılarımız geldi" diye alkışlıyor... Olacak şey mi?ABDde "Şahinler"in başını çeken Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz ve yakın dostu Karanlıklar Prensi Richard Perle, kafayı Iraka takmış durumdadır. William Safire, onların basındaki sözcüsüdür. Birlikte renkli senaryolar yazıyorlar ama hiç inandırıcı değil... New York Times yazarı William Safireın son yazısından satırlar dün gazetelerimizde yer aldı... Diyor ki üstat: Ayının esprisi... - Afgan esirleri affetmenin imkânı yok mu?- Onları affetmek Tanrının işi, demiş, bizim işimiz mümkün olduğu kadar kısa sürede bu randevuyu ayarlamak... m.asik@milliyet.com.tr Çöl ayısı Norman Schwarzkopfa sormuşlar:
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024