Dünkü fıkramız, yaÅŸlı bir çiftin yıllardır uzak kaldıkları çocuklarını görebilmek için baÅŸvurduÄŸu hinliÄŸe dairdi... BaÅŸka ÅŸehirlerde yaÅŸayan çocuklara "Ayrılıyoruz!" diye mektup yazıyorlar...      Â"Aman ha! Hemen geliyoruz, biz gelmeden karar vermeyin!" yanıtıyla "plan" baÅŸarıya ulaşıyor...       Benzer bir baÅŸka hikayeyi; Marcello Mastroanni'nin o enfes "Herkesin Keyfi Yerinde" filmini de dün anımsadık...       YaÅŸlı Marcello, yıllardır görmediÄŸi çocuklarına sürpriz yapmaya karar verir günün birinde.. Trene atlar; her biri ayrı ÅŸehirde yaÅŸayan çocukları ziyaret için yola koyulur.. Sürpriz olacak ya.. Yola çıktığını önceden hiçbirine bildirmez...       Sonra ne mi olur... Biri manken, biri politikacı, biri davulcu, biri santral memuru, biri mühendis; beÅŸ koca "bebek", babalarını yıllar sonra karşılarında bulunca ne yapacaklarını ÅŸaşırır... Aslında her birinin hazin öyküleri vardır.. Ama belli etmemeye çalışır; "keyifler yerindeymiÅŸ" gibi yaparlar.. Bu oyun çok sürmeden yaÅŸlı Marcello acı gerçeÄŸi görür.. Çocuklar babalarını üzmemek için kendi mutsuzluklarını gizlemeye çalışmış, becerememiÅŸlerdir...       YaÅŸlı Marcello yıkılır.. Sicilya'ya dönüşte bitkindir... Karısının mezarını ziyarette taşın üzerine eÄŸilir; "Sana çocukların selamını getirdim" der, "merak etme, herkesin keyfi yerinde..."
Karışık vatandaş
      Okurumuz Murat Emre telefonda soruyor:       - Hiçbir sıfatı olmayan sade bir vatandaş bir üniversitede rektör koltuğuna oturabilir mi?       - Hayır..       - Ama Süleyman Demirel Bey oturdu. Isparta'da kendi adını taşıyan üniversitenin açılışına gelen Süleyman Bey, rektörün koltuğuna oturup üstelik kameralara poz da verdi...       - O oturur... Çünkü sade vatandaş değil...       - Nedir sizce?       - Gölge cumhurbaşkanı denebilir... Ahmet Necdet Sezer'de aradıklarını bulamayanların Cumhurbaşkanı da denebilir... Dört kol çengi cumhurbaşkanı sevenlerin cumhurbaşkanı da diyebilirsiniz... Ayrıca Olimpiyat Tanıtım Komitesi Başkanı sıfatı var. Özetle ona kat'iyen "sade vatandaş" diyemezsiniz... Karışık vatandaş diyebilirsiniz...
Tuvalet
      Amerika'da yaşayan bir dostumuz geçenlerde umumi tuvalete girmiş. Klozete oturmuş. O anda tuvaletin kapısında göz hizasında küçük bir yazı ilişmiş gözüne. Eğilip okumuş:       "Şu anda 45 derecelik bir açı oluşturuyorsunuz?
Leylek
      Çocuk merakla sormuş:       - Anne çocuklar nasıl doğuyor?       - Söyledim ya oğlum, leylekler getiriyor.       - Anladım da anneceğim, leylekleri kim beceriyor?
      *CHP kurultayı yeni kadrolar için fırsat olacakmış... Bu fırsat kullanılabilseydi bu kadar kurultay olur muydu?      ÂCihan Demirci
İmamın bildiği
      Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk irticacı yargı mensupları için kanıt istemiş, Profesör İsmail Hakkı Duru da örnek olarak türban davasında türbancılar lehine hukuka dayanmayan bir karar veren Edirne İdare Mahkemesi yargıçlarını göstermişti. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı bize yolladığı açıklamada sözü geçen yargıçlara "Yer değiştirme cezası" verildiğini bildirdi.       Okurumuz Deniz Somel bu bağlamda soruyor:       - Bir yargıç oradan oraya nakledilirse irticacı özelliğinden vazgeçer mi? Yoksa yine bildiğini mi okur? Bu ceza mıdır yoksa idare - i maslahat mı?
Yokolsun "baz"lar...
      Müstakil Tüketiciler BirliÄŸi, yerleÅŸim alanlarına monte edilmiÅŸ "baz" istasyonlarının sökülmesi ve imhası talebiyle dün dava açtı... Birlik BaÅŸkanı Avukat Bülent Deniz, dava dilekçesini Sultahanmet Tüketici Mahkemesi'ne verdikten hemen sonra telefonda sorularımızı yanıtladı:      Â- Davanın yasal dayanağı nedir?       - Tüketicinin Korunmasına dair Yasa'nın tüketici derneklerine verdiÄŸi yetkiyi kullanıyoruz. Yasa, "ayıplı" malların piyasadan toplatılması için tüketici derneklerinin dava açma hakkını güvence altına alır. Baz istasyonları, yasada sözü edilen "tüketicinin saÄŸlık ve güvenlik hakkını" tümüyle yok sayıyor, yaydığı mikrodalgalarla insan saÄŸlığını tehdit ediyor. O yüzdendir ki mesela ABD'de bu istasyonların kreÅŸ, eÄŸitim kurumu, askeri ve yeÅŸil alanlara kurulması yasaktır. Yine aynı sebeple AB ülkelerinde "baz"ların insan yerleÅŸiminin olmadığı alanlara taşınması yönünde mahkeme kararları çıkmaya baÅŸladı. Açtığımız davayla bu istasyonların Tüketicinin Korunmasına dair Yasa'da tarif edilen "ayıplı" mal ve hizmetler arasında deÄŸerlendirilerek toplatılmasını istiyoruz.. Karar lehimize çıkarsa Sultanahmet Mahkemesinin yetki alanına giren Eminonü, Beyazıt, BeÅŸiktaÅŸ çevresindeki istasyonların sökülmesi gündeme gelecek, Türkiye'deki tüm tüketici mahkemesi yetki alanları için iyi bir emsal olacak...      Â- UlaÅŸtırma Bakanlığı, yayınladığı bir yönetmelikle "mevzuat boÅŸluÄŸunu" GSM firmaları lehine doldurdu. BaÅŸvurunuz UlaÅŸtırma Bakanlığı yönetmeliÄŸini etkisiz kılacak hukuksal bir sonuç doÄŸurabilir mi?       - UlaÅŸtırma Bakanlığı yönetmeliÄŸinin iptali için de bir dava açtık. Kaldı ki, Tüketici Yasası UlaÅŸtırma Bakanlığı yönetmeliÄŸinden daha üstün bir hiyararÅŸik konuma sahip...      Â- Daha önce aynı yasa uyarınca açılıp sonuçlanmış tüketici davası var mı?       - Var. Bir tüketici derneÄŸi, sürekli patlayan "halojenli" lambaların toplatılması talebiyle dava açmış ve kazanmıştı.. Baz istasyonları davası da aynı tip dava; ayıplı malın toplatılması istemine dayanıyor...
      *Deprem Konseyi ikiye bölünmüş. Biraz bilimsel olun. Ona “tek parça halinde kırıldı" denir.
      *Fakir olmanın tek bir avantajı vardır. Doktor tedavisi daha kısa sürer.       Kim Hubbard