Yasak isimler...

Profesör Gürbüz Barlas dostumuz aradı...
- Damadım Serhat Güvenç kendi adını yasak Kürtçe isimler listesinde görünce hayretler içinde kaldı, dedi, Trakyalıdır da kendisi...
Dicle Savcılığı’na "PKK’lı adı" diye Jandarma tarafından ihbar edilen yasak isimlerden biri Serhat biliyorsunuz. Bir başkası Baran... Gürbüz Hoca devam ediyor:
- Yeğenim Prof. Yaman Barlas’ın oğlunun adı da Baran... Kardeşim Orhan Barlas torununa bu adı, öz be öz Türkçe diye koymuştu...
Komedi sürüyor... Sahi dostlar... Zamanında Jivkov’a neden kızmıştık?

Bir babanın çocukları için yapabileceği en önemli şey annelerini sevmektir



Devlet Bahceli "AB’den başka seçenekler de var" demiş.
Tıpkı MHP’den başka seçenekler olduğu gibi...


Ankara’daki (zer)zevatın protokolde sen önde olacaksın ben önde olacağım şeklindeki tartışması okurumuz Yaşar Kaynar’a Ost Frisland’dan bir fıkrayı anımsatmış. Ost Frisland, Almanya’nın Hollanda sınırına yakın fıkralarıyla ünlü bölgesi...Fıkra kısa...
Soru: Ost Frisland’da otobüsler 2 metre uzunluğunda 8 metre genişliğindeymiş neden?
Yanıt: Çünkü herkes şoförün yanında oturmak ister...

Para sihirbazı diye adlandırılan ve fevkalade zeki bir zat olan George Soros, Sabancı Üniveritesi’nde verdiği konferansta bu ülkenin yurtseverlerine acı çağrışımlar yapan bir söz sarfetti:
- Tükiye’nin en iyi ihraç ürünü ordudur...
Yani "gençlerinin kanı"dır.
Bu kan Türkiye’nin güvenliğini hiç ilgilendirmeyen konularda kredi karşılığı pazarlanmaktadır. İlk istasyon Afganistan...
Emekli Korgeneral Atilla Kıyat "Afganistan’da Türk Komutan" projesini irdelerken şöyle diyor:
- Hiç kimsenin talip olmadığı komutanlığı biz aldık. Sıcak patates elimizde kaldı.
Başbakan ise aynı gün iç kamuoyuna satış yapıyor:
- Şerefli ve çetin bir görev...
Şerefli olduğu kuşkulu ama gerçekten çetin bir görev...
Bombardımandan kaçan El Kaide militanları geri dönmeye başladı. ABD’nin savaşta 9 kazalarda 21 olmak üzere ölü sayısı 30’a yükseldi. Afganistan bataklık niteliğini yavaş yavaş ortaya koyuyor. Ve biz bizimle ilgisiz bir savaşta hedef tahtasına konuyoruz.
Efendim terör bizim de davamız.. İrticayı önleyeceğiz...
Hepsi palavra... Afganistan oyunuyla ilgili en özlü yorumu Soros yapıyor:
- Başkan Bush 11 Eylül’ün ardından mükemmel bir düşman buldu. Çünkü bu düşman görünmez ve yok edilemez.
Görünmeyen düşmanın peşinden koşar gibi yapan Amerika, bu bahaneyle istediği her yere yerleşiyor. Özbekistan, Kırgızistan dahil 4 Türk cumhuriyetinde üs kurduğu gibi El Kaide militanlarını takip ediyorum diye Gürcistan’a da girdi, Rusya’yı güneyden iyice kuşattı. Moskova şokta.
Unutmayalım Rusya ABD’nin Afganistan saldırısına tam destek vermişti. Kazığı yedi. Türkiye de Baba Bush’a Körfez’de tam destek vermişti. Karşılığında güneyimizde Kürt devleti kurdurtuyor ABD... Katıksız ABD destekçiliğinin de yarına ilişkin hiçbir garantisi yok. Hesabı ona göre yapalım.

Clinton saksofon çalıyordu... Halefi George W. Bush’un en iyi çaldığı enstruman ise malum: Savaş tamtamı...
Ancak Jr. Bush arada bir piyano da çalarmış... Mesela geçenlerde Wolfowitz, Perle, W.Safire gibi Irak şahinleri (leş kargaları) ile Beyaz Saray’da sohbet ederken bir ara kalkıp piyanonun başına oturmuş... Ve başlamış tıngırdatmaya...
Bir ara çaldığı parçayı yarıda keserek "ağır misafir" Mr. Safire’a dönmüş:
- Müzik sever misin?
Safire mırıldanmış:
- Evet... Ama dert etme, çalmaya devam edebilirsin!

Liderler zirvesinden yine "uyum" çıkmış.
Şuna "koltuk çıktı" deseler ya...