Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ermeni asıllı ABD vatandaşı Victor Bedoyan, Van'da yedi yıldır halı ticareti yapıyormuş. 1 milyon dolar harcayarak Oğlu Vartan'ın adıyla bir de otel açmaya kalkışınca işler karışmış. Vartan'ın Ermenicede zafer anlamına geldiği keşfedilmiş. Ve Turizm Bakanı otelin işletme ruhsatını iptal etmiş. Milliyet'te okudunuz... Şirince'de Sevan ve Müjde Nişanyan çiftinin 10 yıldır restore ettikleri ve pansiyon haline getirdikleri 6 eski Rum evini yetkililer kaçak inşaat gerekçesiyle yıkmaya kalkışmışlar. Şimdilik Ecevit durdurmuş yıkımı...
Kanal 7 televizyonunda önceki akşam "İskele Sancak" programında açık açık şeriatçılığı savunan bir konuşmacı, azınlıkların yaşamadığı yörelerdeki klise, sinagog benzeri yapıların onarılmasını eleştiriyordu. Bu arada Fener - Balat'daki eski tarihi evlerin restorasyon projesi de "Ortodoks devleti kuruluyor" hezeyanı ile engelleniyormuş.
Fener Balat Derneği'nin imam hatip okulu mezunu Başkanı bu cehaletin karşısında isyanları oynuyordu önceki akşam.
Din tüccarları şov uğruna Türkiye'deki müslümanlığa "yarı Taliban" görünümü veriyor; dini, ülkeyi ve halkı küçük düşürüyorlar. Geri kalanlar da seyrediyor.

Yeni RTÜK yasasını hazırlayanlar içine:
- Bu yasanın basında eleştirilmesi yasaktır, gibi bir madde koyabilirlerdi. Koysalar hiç de yasanın ruhuna aykırı olmazdı. Herhalde unuttular!
Yeni yasa ile basın yasalarında ceza taksimetresi 10 milyardan, televizyonlarda 125 milyar liradan açılıyor.
Bu cezalara (ve tehdidine)ne gazeteci, ne gazete işvereni dayanabilir.
Öyle olunca da gazete ve televizyonlar yolsuzluk, vurgun, talan falan konularına girmez, medyaya tamamen televole hakim olur. İstenen de budur.
Gazeteci Başbakan Ecevit'i "yolsuzlukla savaşanlara karşı verdiği savaşı" böyle bir yasakla pardon yasayla pekiştirdiği için kutluyoruz.

Bugün işiniz yok... İstanbul'u gezmek istiyorsunuz.. Veya İstanbul dışından dostlarınız geldi, onları bir yerlere götüreceksiniz... Nereye?
Bir parça nefeslenmek, tarih duygusu yaşamak için Yıldız Parkı'na gidebilir Malta Köşkü, Çadır Köşkü veya Yeşil Sera'da bir çay içebilirsiniz. Yıldız Parkı'nda ayrıca kır kahveleri vardır.
Kentten biraz daha uzak ve sakin bir yer mi aradınız?
Emirgan Parkı'nda Sarı Köşk veya Pembe Köşk'te dinlenebilirsiniz. Beyaz Köşk daha yukarda ve havuz kenarındadır. Yanıbaşındaki Kır Kahvesi nin havası enfestir.
İstanbul'u şöyle yüksekten ve çepeçevre görmeyi mi arzuladınız... O zaman Çamlıca Tepesi'ne uzanıp oradaki kahveye oturacaksınız...
Boğaz havası almak ve Osmanlı dekoru içinde yemek yemeyi düşünürseniz.. Kandilli'deki Hidiv Kasrı'na uzanacaksınız...
Konuklarınız Osmanlı dekorunda bir otel mi aradılar?
Onları Sultanahmet'te Yeşil Ev'e götüreceksiniz..
Ya da Soğuk Çeşme sokağındaki Soğuk Çeşme Evleri'ne...
Kariye'deki Kariye Oteli de aynı güzellikte bir geceleme mekanıdır.
Bir Bizans dekoru mu arzuladılar...
Soğukçeşme Sokağındaki "Sarnıç" 'a ineceksiniz.
Eğer karşı yakadaysanız.. Fenerbahçesi en güzel gezinti yeridir...
Büyükada'daki Kültür Evi Ada'nın tek kültür merkezidir.
Bütün bu saydığımız (ve yukarda siyahla dizili) Köşk'ler, oteller, kahveler, lokantalar birer yıkıntı iken... Tek bir adamın... Çelik Gülersoy'un çabalarıyla yeniden istanbul'a kazandırılmıştır.
Gülersoy küçük bir kurumun, Turing Otomobil Kurumu'nun belirli imkanlarıyla, bitip tükenen İstanbul'u geri getirmiş, halkın hizmetine sunmuştur. İstanbul'un neresine giderseniz Gülersoy'un bir eserini bulursunuz.
Ayrıca yüze yakın kitabı vardır İstanbul üzerine...
Kısa süre önce Kültür Bakanlığı'nın 2001 yılı ödülünü alan Çelik Gülersoy'un hakkını hiçbir ödül, alkış ve övgü ödeyemez. Şu birkaç satır da boşuna bir teşekkür mesajıdır kendilerine... Sonsuz saygı ile...

Bilmece
Aşağıdaki harflerin hepsini bir kez kullanarak tek bir sözcük elde ediniz.
Ü, K, B, C, İ, T, R, S, K, Ö, E, Z