Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Okurumuz Ufuk Bey 24 Aralık günü işi için Washington’daki Türk Büyükelçiliği’ne gitmiş... Elçilik kapalı... O sırada bir Amerikalı gelmiş kapıdaki görevliden daha önce bıraktığı pasaportunu istemiş. Türk görevli Ufuk Bey’e dönmüş:
- Ne istiyor bu adam?
Ufuk Bey, söylenenleri tercüme etmiş... Amerikalıya pasaport hemen lazımmış.
Bizim görevli:
- Söyleyin ona, demiş, perşembe gelsin ...
Ufuk Bey konuşulanları tercüme ederken bir yandan da torpilin gücünü düşünüyormuş... İngilizce bilmeyen adam kendini Amerika’nın başkentine tayin ettirdiğine göre kimbilir ne kadar güçlü torpile sahiptir.

Doğalgaz zammına tepki, kış aniden bastırıp rakamların aşırılığı aniden fark edildiği için büyük oldu. Yoksa zam yedire yedire yapılsa kimsenin gık diyeceği yoktu. Örnek mi? Tüpgaz zammı...
Tüketiciler Birliği Başkanı Av. Bülent Deniz diyor ki:
"Doğalgaz tüketenlerin genel nüfusa oranı yüzde 15’ i geçmez...
Buna karşın nüfusumuzun yüzde 95’inin kullandığı tüpgazın fiyatı, son bir yıl içinde, 6 milyon liradan 16.5 milyon liraya çıkmıştır. Zam oranı yüzde 168’dir... LPG’deki artış aynı oranlardadır... Halkımız tüpgaz ve LPG’de indirim için bastırmalıdır.
Hükümet esas bu konuyu ele almalıdır...

Siemens’in Adana Bölge Müdürü Mazlum Gözalır, otomobiliyle Gaziantep otobanına çıkmaya hazırlanırken... Giriş turnikelerinde bir kavga gürültü hissetmiş... Ödersin - ödemem diye yoğun bir tartışma... Gözüne o sırada girişteki tabela ilişmiş... Tabelada "Ücret Ödeme" yazıyor.
Bir sürücü tabelayı gösterip ücret ödememekte direniyormuş...
Mazlum Gözalır birkaç gün sonra Adana’ya girişte bakmış... "Ücret ödeme" tabelasında iki harf yağlı boya ile silinmiş...
Artık "Ücret Öde" yazıyor...

*Kişilerin bilgisizliklerinden, toplumsal bilgeliğin doğacağına inanmıyorum.
T.Carlyle

Bankanın önündeki maaş kuyruğunda kalp krizi geçirerek yere yığılan vatandaş:
- İmdaaat, kurtarın beni!.. diye inlemiş.
Tam o sırada bankaya gelen Kemal Derviş, vatandaşın üstünden atlayarak:
- Önce bankayı bir kurtaralım, demiş, sonra sana bakarız!..
Can Ozan

Yüksek Planlama Kurulu’nun emriyle 134 armatöre Emlak Bankası kasasından 300 milyon dolar kredi veriliyor. Ecevit, Yılmaz, Bahçeli ve birkaç bakandan oluşan YPK, vadesi geldiğinde kredinin ertelenmesine de aracılık ediyor. 300 milyon deve oluyor. Konu unutturuluyor. Derken geçen yıl Cumhurbaşkanı Sezer Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçiriyor. Denetleme Kurulu dosya hazırlayıp görevi gereği savcılığa gönderiyor. Savcılık dosyada adı geçenleri getirmesini polisten istiyor. Polis oralı olmuyor. İkinci uyarı üzerine gidip Emlak Bankası Yönetim Kurulu üyelerini sabahın köründe yataklarından kaldırıp tantana ile gözaltına alıyor. Saatlerce bekletip savcılığa sevk ediliyor. Uygulanan gereksiz hoyratlıktan sorumlu İçişleri Bakanı, bir kısım medyanın da desteğiyle olayı Cumhurbaşkanı’na fatura etmeye çalışırken bir dostumuz dün bakın ne diyor:
"Bana göre bu operasyon başta ANAP olmak üzere, hortumlama olaylarının üzerine gidilmesinden rahatsız olan siyaset - bürokrat ve işadamı üçlüsünün tezgahıdır ve bu operasyonla bir taşla birkaç kuş birden vurulmuştur. Birincisi; âlâyı vâlâ ile gözaltına alınan ve zaten işledikleri ileri sürülen suçlar af kapsamına giren baba isimlerin tümü o gün serbest bırakılınca kamuoyunun kafasında Emlakbank’ın soyulduğu iddiasının fos olduğu inancı yaratılmıştır. Artık bu kişiler hakkında hangi bilgi ve belgeleri ortaya koyarsanız koyunuz, sade vatandaş hep bu fos(!) operasyonu hatırlayacaktır.
İkincisi; olay, özellikle ANAP cenahı tarafından anında Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer’e fatura edilmiştir. Ona yolsuzlukların üzerine gidersen, seni işte böyle zor duruma düşürürüz, mesajı verilmiştir. Olayın, Çankaya’nın yetkilerini kısıtlama girişimlerinin Meclis’te görüşüldüğü günlere denk gelmesi ayrıca anlamlıdır.

*Genelkurmay Başkanı "Arjantin’de ekonomiyi batıranlar cezalandırılıyor. Bizde seçime kalıyor" demiş.
Daha kötüsü... Seçimlerde de tekrar seçiliyorlar!.
Haldun Ertem