CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sayıştay denetçilerine yükleniyor:
“İktidara geldiğimizde 418 milyar doları görmezsem görevinizi yerine getirmemişsiniz demektir. Yakarım sizi!”
“Seçimin ertesi günü onların telefonları acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar: - Ben Kemal, geliyorum!”
“Defalarca uyardım seni SPK, gerekeni yapmadın, küçük yatırımcının soyulmasına göz yumdun. Çok öfkeliyim. Görüşeceğiz. Vallahi de görüşeceğiz.”
Kemal Bey’in bu üslubu bize kimi mi hatırlatıyor?
Rahmetli Ahmet Vardar’ı...
Ahmet Vardar’ı hatırlar mısınız?
Sabah gazetesinde “Alo Sabah, ben Ahmet Vardar” diye telefonu açar. Halkın şikâyetini alır ve yine halk ağzıyla ilgili yerlere postasını koyardı. Mesela... Otobüste yolcuya kaba davranan şoföre çıkışıyor:
“O otobüs babanın malı mı ulan senin ha... Şunu içinde beyin olduğundan şüphe ettiğim kellenin içine yerleştir. Eğer bir daha böyle halt yemeye kalkarsan sana bir çakarım bir de yer çakar, anladın mı.”
Çocukların misketini alan bir kabadayıya posta:
“Bakın o çocuğun misketlerini verin şerefsizler, gelirsem kulaklarınızdan tavana asarım sizi, dizideki olivya gibi dans ettirir, hamur gibi yoğururum, allahsız kitapsızlar.”
Ahmet Vardar’ın “Gelirsem oraya” diye başlayan hitabını Kemal Bey “Geleceğim oraya” diye değiştirdi. Tabii daha kibar. Ama atış dozu yüksek. Bakalım ne kadar etkili olacak?
GÜVERCİN KONARSA
Cumhurbaşkanı adayı 13 Şubat’ta mı belirlenecek yoksa seçim sonraya mı kalacak? Söylentiler çeşitli...
Belli ki bu konuda bir zorlanma var.
Geçmişte böyle dönemlerde kimi geleneksel yöntemler uygulanırmış.
Örneğin istihareye yatılırmış.
Nedir istihare? Sözlüğe gire:
“İstihare, neyin hayırlı olacağını anlamak için abdest alıp iki rekât namaz kıldıktan sonra ilgili duayı okuyarak o işle ilgili rüya görmek üzere uykuya yatmaktır.”
Örneğin, Padişah Üçüncü Selim, sadrazam seçiminde zorlanınca istihareye yatar. Rüyada Hasan Paşa’yı görür. Mührü ona gönderir. Derken Hasan Paşa ölür. III. Selim Rumeli vezirlerinin adını yazıp bir torbaya atar, tombala çeker. Rusçuklu Hasan Paşa çıkar. Böylece hem istihare hem tombala yöntemleri birlikte denenmiş olur.
Anadolu’da da lider seçiminde kararsızlık olunca güvercin uçurulurmuş. Adaylar bir meydanın ortasına toplanır, güvercin havaya salınır, hayvan döner birisinin omuzuna konar, o kişi başkan seçilirmiş.
Umarız mutabakat yöntemi sonuç verir de başka arayışlara gerek kalmaz.
MUHBİR
Sanatçı Metin Uca İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınıyor. Sebebi mi? Geçen ağustos ayında bir gösteride Fatih Sultan Mehmet’in kabuklu deniz hayvanlarını severek yediğini söyledikten sonra Diyanet İşleri Başkanı’na hitaben “Ama siz bunlara günah diyorsunuz” diyecek olmuş. Bir muhbir vatandaş CİMER’e şikâyet etmiş. Gerekçe malum, halkı kin ve düşmanlığa sevk! Metin Uca dört ay sonra havalimanında gözaltına alınıyor. Derdini üç saatte anlatıyor, bu arada tabii uçağını da kaçırıyor.
“Muhbir vatandaş” her daim gündemde.
Stefan Zweig “Vicdan Zorbaya Karşı” adlı kitabında anlatır. Papaz Calvin tam bir diktatördür ama Cenevre’de etkin bir mekanizmayı devreye sokmuştur. İhbarı yapan kişi, olay kanıtlanıncaya kadar ihbar ettiği kişiyle birlikte hapis yatmaktadır. Böylece ihbarlar büyük ölçüde önlenmiştir. Yalancı muhbir ceza görmedikçe bu skandallar sürüp gidecektir.
DİPLOMA
Haber gazetelerden...
Çorum’da yaşayan 51 yaşındaki Mustafa Gökgöz’ün ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeylerinde 18 diploması bulunuyormuş. İki lisans bölümünde daha eğitimini sürdüren ve 50’yi aşkın mesleki eğitim sertifikası bulunan Gökgöz, gazeteciye:
- Bir şey öğrenmediğim gün rahat uyuyamıyorum. Öğrenmekten vazgeçmemek, öğrenmeyi bitirmemek lazım, diye konuşmuş.
Ekşi Sözlük’te bir vatandaş şu yorumu yapmış:
- Bir kişinin 18 diplomasının olması haber değil. Bu kişinin iş bulup çalışıyor olması haber.
HASPATİ
Haspati açıklama yapmış, “Yeter, artık okula dışarıdan kedi köpek getirmeyin” demiş.
Nedir Haspati?
Kadir Has Üniversitesi’nin hayvanları koruma derneği.
Dernek belli sayıda kedi köpeğe bakıyormuş. Ancak öğrencilerin dışarıda bulup getirdikleri hayvanlar çoğalınca hepsine bakamaz olmuşlar
“Okul bize yeteri kadar bütçe ayırıyor fakat tüm canlara yetmemiz maalesef mümkün değil” diyor dernek.
Fatih Belediyesi bu konularda gayretli bir belediye.
Derneğe tavsiyemiz, belediyeyle temas kurmaları.
LEOPARD
Ukrayna’ya ABD, Abrams tankları, Avrupa ülkeleri ise Leopard tankları gönderiyor...
Rusya’nın doğusundaki Zabaikalsky Bölgesi Valisi Aleksander Osipov, Ukrayna’daki çatışmalara katılan yerel askerlerin bir Alman veya Amerikan tankını ele geçirmeleri veya imha etmeleri halinde para ödülü verileceğini ilan etti.
Bir Leopard 2’yi canlı yani çalışır durumda getirenler 3 milyon ruble (42.909 $), onu yok edenlere 1 milyon ruble (14.303 $) kadar ödül verilecek.
Abrams yakalayana ödül daha da artacak.
Tank yakalayan asker zengin olacak.
Bu da savaşta bir ilk.