Vakıflarla ilgili Devlet Bakanı
Yüksel Yalova, vakıf mallarının işgalcilere ya da üzerinde komik ücretlerle oturanlara uzun vadeli borçlanmayla satılacağından söz ediyor... Yani hediye... Zamanında bir vakıf malı işgal edenlere ödül... Namuslu vatandaşa
"enayiliğine doyma" mesajı...
      Bir okurumuz bu haberler üzerine Padişah 2.
Beyazıt'ın 1495 yılında yayımladığı vakfiyeyi göndermiş.
"Vakıf Bedduası" başlıklı metni birlikte okuyalım:
     Â
"Allaha ve ahiret gününe inanan, güzel ve temiz olan Hazreti Peygamberi tasdik eden, Sultan, Emir, Bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye, bu vakfı değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir hale getirmek, iptal etmek, işlemez hale getirmek, ihmal etmek ve tebdil etmek helal olmaz. Kim onun şartlarından herhangi birşeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse, haramı üslenmiş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikap etmiş olur. Böylece günahkarlar alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün. Malik onların isteklisi, zebaniler destekçisi ve cehennem nasibi olsun.      Zira Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra, onu değiştirirse onun günahı değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz o, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez..."
Orası Alamanya...
      Avukat
Uğur Tasalı ufak bir not geçmiş:
      "Alman SDP Genel Başkanı olup 10 yıl Başbakanlık koltuğunda oturan
Willy Brandt'ın kızkardeşi, ağabeyi başbakan olmadan önce doğduğu köyün marketinde tezgahtar, erkek kardeşi de kilisenin rahibi olarak görev yapıyordu. 10 yıllık sürede durum hiç değişmedi..."
      Eeee, orası Alamanya.. Türkiye'de olsa
Willy Brandt'ın adı
"Hayırsız" ya da
"Enayi"ye çıkar; halkımız da böylesine pek oy vermezdi...
      *
Borsa rekor üstüne rekor kırıyor... Artık "hislerin" deÄŸil, "hisselerin" geçerli olduÄŸu bir yüzyıldayız, tabi kıracak!..     Â
Cihan DemirciUfak unutkanlık!
      "Amerika'yı birbirine katan tank olayııı... Azzz sonraaa..."
      İki gece önce Show TV'nin ana haber bülteninde yukardaki anons defalarca tekrarlandıktan sonra sıra habere geliyor...
Reha Muhtar, ekrandaki görüntü eşliğinde, her zamanki yürek tırmalayan ses tonuyla olayı anlatmaya başlıyor... Amerikalının biri, askeri tesislerden birine girmiş, tank çalmış... Sonra da ver elini otoban demiş, ortalığı birbirine katmış...
      Güzel haber.. Ne var ki, ekranın sağ alt köşesinde haberin tarihi yazıyor... 5. 5. 1995... Beş yıllık haber yeni gibi takdim edilirken bir aksilik olmuş... Tarihin silinmesi unutulmuş... Ufak bir aksilik..!
CNN numaraları
      Amerikan CNN televizyonunun yayımladığı Güneydoğusu koparılmış Türkiye haritasını birkaç gün önce söz konusu etmiştik. Meğer dünyanın bir numaralı haber kanalı sayılan CNN'in bu ilk sabıkası değilmiş. Bu yılın 3 Ağustos günü de
Abdullah Öcalan'la ilgili haberde yukardaki haritayı yayımlamışlar. Haritanın batısı kırmızı... Doğusu başka bir ülke gibi: Beyaz...
      Amerika'daki diplomatlarımız ne yapar? Böyle kasıtlı numaraları protesto etmezler mi? Bir merakımız bu...
      İkincisi... 11 Kasım tarihinde yayımladıkları Güneydoğusu kopuk haritayı CNN Türk'ün uyarısı ve Türk izleyicilerin yoğun protestoları üzerine internetten kaldıran CNN hala yerine doğru haritayı koymadı... Acaba Türkiye'nin sınırlarını doğru gösteren bir harita bulamıyorlar mı? Gönderelim mi?
Hızlı kalkınma
      Yazar
Mahmut Makal'ın 1970'lerde dilinden düşürmediği bir söz vardı:
     Â
- Günde 5 kez kalkınır memleketim, haber bültenlerinde...      Dön dolaş, aynı noktadayız...
      TRT haberlerini izliyoruz gözümüz kapalı...
      Memleket bir kalkınıyor, bir kalkınıyor ki sormayın...
      Diğer medya organları da 2000 yılıyla birlikte patlayan bu muazzam gelişmeye elbet gözünü kapatmıyor. Kapatamıyor.
      Dünya Bankası 3 milyar dolar kredi verdi. Hızını alamayıp bir 3 milyar dolar daha patlatıyor. 4 de IMF'den etti 10... Krediye boğuluyoruz.
      Ne var ki ülkenin bu hızlı kalkınmasından rahatsız olanlar da var.
      Mesela işçi emeklileri...
      Bunlardan biri telefonda... Yakınıyor:
     Â
- Memurlar yüzde 15 zamma ağlıyor. Bizim halimizi ise soran yok. 80 milyon emekli maaşım var. Topu topu yüzde 5 zam aldık. Yani 4 milyon lira... Bir tüpgaz parası...      Bir başkası asgari ücretten yakınıyor:
     Â
- Topu topu 80 milyon lira... Dört kişilik ailenin mutfak masrafının üçte biri...      Hızlı gelişmeye gözlerini ve kulaklarını kapatan bu münafıklara tavsiye ediyoruz... Yakınmayı bırakın.. Medyayı izleyin...
      Günde 5 kez kalkınıyor memleketimiz haber bültenlerinde...
      Kişisel meselelerinizle genel ve böyyük gelişmeyi gölgelemeyin.
      Ruhlarınızı umutlu haberlerle yıkayın. Rahatlayın...
Türkiye ile yarış!
      Öyle bir devlet kurumu ki... Orada görevli 535 kişinin...
      - 117'si iş hayatında en az iki firma batırmış,
      - 84'ü alkollü araç kullanırken yakalanmış,
      - 71'i borçlarını ödemeyip tüm
"kredi"yi tükettiğinden kredi kartı alamıyor,
      - 29'u eşini dövmek veya kötü muamele etmek suçlamasıyla kovuşturulmuş,
      - 21'i hakkında açılmış davalar hala sürüyor,
      - 19'u karşılıksız çekten yargılanmış,
      - 14'ü uyuşturucu bağlantılı suçlamalarla sorgulanmış,
      - 7'si dolandırıcılıktan, 8'i mağaza soygunundan tutuklanmış,
      - 3'ü saldırı ve darp suçlamasıyla ifade vermiş...
      Burası neresi?.. Ve bu kurum hangisi mi?..
      Elcevap: Burası ABD... Adı geçen kurum da, Amerikan Kongresi...
      Washington'dan çıkıp internet üzerinden sepetimize ulaşan mesajın son satırında şöyle bir not:
"İşbu topluluk ki, Amerikan halkının huzur ve esenliği için yasama görevini yürütür!.."Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr