Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bugün TRT Televizyonu’nun yayına başlamasının 34’üncü yılı... Televizyon 1968 yılının 31 Ocak günü Ankara’da Mithatpaşa Caddesi stüdyolarından yayına başladı... Rahmetli Mahmut Tali Öngören’in bir masanın üzerine oturarak yaptığı açış konuşması, bir apartmanın bodrum katına yerleşmiş stüdyodaki telaş, reji odasındaki koşuşturma, o geceyi paylaşan gencecik insanların heyecanı hep hatırımızda. Çünkü o gece biz de oradaydık. 12 Mart öncesinin TRT’si özlü konuların, cumhuriyet ilkelerinin, soylu değerlerin savunulduğu yerdi. Sonrası malum... O günlere emeği geçen tüm dostları kutluyor, artık aramızda olmayan Genel Müdür Adnan Öztrak ve Mahmut Tali Öngören’i saygıyla anıyoruz... O da bir devir idi, karıştı zamane...

Radyonuzu net sese ayarlarken, parazitli seslere katlanmak zorundasınız.



Ziraat Bankası çalışanları önceki gün bir yeni bankalar yasasını protesto ederken banka tuvaletlerinin 107 milyara yenilenmesine karşı çıktılar.
Bu son derece yanlış bir eylem oldu.
Neden?
Çünkü banka yönetimi bu uygulama ile bir "özeleştiri" yapmak istemiş olabilirdi?!. Örneğin bu operasyonla belki de "bankacılığın içine ettik" diyorlardı. 107 milyarlık tuvaletle de bunu gösteriyorlardı.
Niçin yönetimlere karşı iyi niyet beslenmiyor bu ülkede?

Satanist bir gence sormuşlar: - Neden Satanist oldun?
Genç, anlatmış:
- Aslında ben Kemalist olmak istiyordum; ama Kemalist bir arkadaşım,Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaya kalkıştığı için hapislerde çürüyünce, vazgeçtim ve Satanist oldum!



Jinekolog Dr. Tarık Altınok, Osmanoğlu Kliniği’nde Başhekim Yüksel Soyer’in odasında sohbet ediyordu. Trabzonlu Bayram adlı bir hasta yakını sordu:
- Doktor sen kürtaj yapıyor musun?
- Yapmam, dedi Tarık Altınok, prensip olarak yapmam...
- Aferin doktor, dedi Bayram, çünkü kürtaj büyük adam öldürmekten daha kötüdür...
- Neden mesela?
- Büyük adam hiç değilse kendini savunur. Kürtajda öldürdüğün cenin kendini savunamaz ki...
Dr. Tarık Altınok, olayı anlatırken "Bunu hiç düşünmemiştim" dedi...

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, geçtiğimiz hafta TBMM’ye gelerek, Başkan Ömer İzgi’yi ziyaret etti. Görüşme öncesinde İzgi, Pearson’la "Aile dostu" olduğunu söyledikten sonra, "O nedenle bu görüşmelerimizde çok daha esnek, yakınlık içinde görüşlerimizi ortaya koyma imkânı bulacağız" diye konuştu ve sözü konuğuna verdi. Anadolu Ajansı, haberin devamını aynen şöyle verdi:
"... Büyükelçi Pearson da konuşmasında, İzgi ile TBMM’nin geçen yılki çalışmalarını ve bu dönemki gündemi konusunda görüşeceklerini kaydetti: "Meclis’in gündeminde neler var. Biz hangi konulara dikkat etmeliyiz, bunları öğrenmek istiyorum, dedi..."
Anadolu Ajansı’nın geçtiği bu haber hiçbir gazetede yer almadı. ABD Büyükelçisinin TBMM gündemini kontrol etmesi çok olağan sayıldı... Çünkü nasıl olsa TBMM’nin asli ve öncelikli görevi artık IMF’nin istediği kanunları çıkartmaktır... Kanun taslakları Amerikan Hazine Bakanlığı’nda yapılıyor, IMF eliyle Türkiye’ye yollanıyor. Kemal Derviş’in başında bulunduğu Devlet Bakanlığı IMF’nin taleplerini, kendi hazırladığı kanunlarmış gibi TBMM’ye sevk ediyor... Eğer ülkesinin çıkarını ve onurunu düşünüp yasayı engellemeye kalkışan olursa Kemal Derviş tarafından "Eğer çıkmazsa IMF yardımı gelmez" şeklinde tehdit ediliyor. Türkiye’nin doğal kaynak ve pazarlarının uluslararası sermayenin kontrolüne girmesi, Kemal Derviş’in engin çabalarıyla sağlanıyor. Ülkenin sömürgeleştirilmesi süreci tamamlanıyor.
Ülkeyi krize sürükleyenler bu sonu kaçınılmaz hale getirdi. Daha doğrusu bu sonu hazırlamak için ülkeyi krize soktular. Üç koltuk ve bir avuç çıkar uğruna koskoca ülkeyi onursuzluğa mahkûm ettiler. İşte manzara bu...

Sevgili Barış Manço’yu aramızdan ayrılışının 3’üncü yıldönümünde özlemle anıyoruz... Dostları ve tüm sevenleri yarın sabah saat 11.00’de Kanlıca Mezarlığındaki kabri başında buluşacak... Sevgi ve hüznü paylaşacaklar.