Rahşan Ecevit’in "Pülümür’de Aşk" oyunu Ankara’da ilk kez önceki gece Ekin Tiyatrosu’nda sahnelendi... Bu arada Ekin Topluluğu Gaziantep’te, "Yalancı Aranıyor" adlı oyununu oynayacaktı... Ancak Emniyet izin vermediği için Gaziantep’e gidemiyor. Emniyet’in niçin izin vermediğini Genel Sanat Yönetmeni Faruk Güvenç’ ten dinliyoruz.
- Oyunu oynamak istediğimiz salonun "Tesis Güvenlik Belgesi" yokmuş. Yani, özel güvenlik elemanları, giriş kapılarında metal arama detektörleri, salonun içini gözetleyen CCD kamera sistemi, güvenlik bariyerleri, otoparkı vs... Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı’nın, geçenlerde sizin köşenizde yayımlanan genelgesini gerekçe göstererek bu eksiklikler nedeniyle izin vermedi.
- Bu koşulları haiz kaç salon var Türkiye’de?
- Büyük şehirlerde bir iki tane çıkar. Anadolu’da bir tane bile bulamazsınız.
Anadolu kentleri tiyatroya hasret... Ancak İçişleri Bakanlığı’nın mantığa sığmayan bir genelgesi sebep gösterilerek tiyatroların taşra kentlerine girmesi yasaklanıyor. Bu komedi, "tiyatronun anavatanı" ya da "antik tiyatro müzesi" diye adlandırılan topraklarda; Anadolu’da oluyor...
Özgürlüğü sevmek başkalarını sevmektir.
İktidarı sevmek kendini sevmektir.
William Hazlitt
Bülent Ecevit genel başkanlığı neden seçimlerden hemen sonra değil de bir yıl sonra bırakacağını anlatırken "laikliği koruma kaygısı"nı sebep gösteriyor:
- Eğer AKP iktidara gelirse laiklik yara alabilir...
Akla ister istemez şöyle bir soru geliyor:
- Acaba son 3.5 yılda bankalar hortumlanmasa, halk soyulmasa, yolsuzluk yapan bakanlar aklanmasa, DSP liderliği genç bir siyasetçiye devredilse halk yine laikliği tehlikeye düşürecek arayışlara girer miydi?
Fener - Panathinaikos maçında bazı taraftarlar Fatih Sultan Mehmet’li pankart açmışlar... Bugünümüzle övünsek daha iyi olmaz mı?
Alaves kulübü Beşiktaş maçına taraftar getirmeyecekmiş...
Avrupa takımları genel olarak Türkiye’deki maçlarına taraftar getirmiyor, kendiliğinden gidecek olanlara da gitmemeleri yönünde tavsiyede bulunuyor.
Avrupa ülkeleri arasında canlı bir futbol turizmi var. Ancak Türkiye, fanatiklerin yaydığı korku yüzünden Avrupa’dan futbol turisti çekemiyor.
Bu yüzden milyonla döviz kaybediyoruz...
Turizm Bakanlığı, turizm kuruluşları, Futbol Federasyonu ve kulüpler şu konuyu gündeme alsalar... Hem döviz girişi canlanır, hem bilvesile stadlara renk ve centilmenlik gelir...
Amerikalı yaşlı bir hanım W. Bush’un Irak’a neden saldıracağı sorusuna şu yanıtı vermiş: "Çünkü Saddam bize ait petrol yataklarının üzerinde oturuyor."
Seçime sadece 24 saat kaldı... Bu seçim belli ki çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkartacak...
Sonuçları tepki oyları belirleyecek.
Seçmenin "tepki" diye sarıldığı kişilere bakıyorsunuz...
Endişe ediyorsunuz...
Seçmen eski iktidarı cezalandırayım derken belki de kendini cezalandıracak.
Hem bir önceki iktidarı da bizzat o seçmiş değil miydi?
Peki neden böyle oluyor?
Aynı zamanda bir toplum doktoru olan Erdal Atabek "yanlış seçimöleri üç sebebe bağlıyor:
lBelleksiz yaşamanın rahatlığı,
lDüşünme tembelliğinin rehaveti,
lSorumluluktan kurtulmanın kolaylığı.
Ve halka acı bir dille sesleniyor:
...Çok kızıyorsun, tepki duyuyorsun, protesto ediyorsun da ne yapıyorsun?
Oyunu buna değil de şuna veriyorsun, o kadar.
Sonra ne oluyor?
Bu kez de şuna çok kızıyorsun, tepki duyuyorsun, oyunu bu kez şu yerine buna veriyorsun.
Sonra da dövünüyorsun, "Bunların da ötekilerden farkı yokmuş" diyorsun.
Kendine kızmak gerekirken kızmıyorsun.
"Ben bu yanlışları neden yapıyorum" demiyorsun.
"Bu olan bitende benim payım nedir?" diye sormuyorsun.
Hep "Neden yapmıyorlar?" diye kızıp köpürüyorsun da "Nasıl yapılır?"ı merak etmiyorsun.
Neden hep başkasına kızıp kendine toz kondurmadığını bilmiyorsun.
Geçmişi hep unutuyorsun.
Bugünü anlamıyorsun.
Yarını düşünmüyorsun.
Her şeyi başkalarından bekliyorsun.
Kendinden hiçbir şey beklemiyorsun.
Sonra da ‘’tepki oyu’’nu gidip bu parti yerine şu partiye veriyor ve rahatlıyorsun.
Acaba nasıl bir geleceği hak ediyorsun?