Ekonomide işler tıkırında... İstikrar programı iyi işliyor. Mucize yaratıyorsunuz(!), diyor dışardan bakanlar... Böyle olunca işsizlik, fakirlik, gelir adaletsizliği gibi tatsız konularla halka karamsarlık aşılamak yersiz! Peki medya kocaman yayın sürelerini ve sayfaları nasıl dolduracak? İşte burada (
magazin diyemeyeceğiz, çünkü bu işi ciddi yapan meslektaşlarımız var) Televole medyasına çok işi düşüyor... Ünlü isimlerin peşine düşecek, onların özel yaşamlarını dedikodulaştırıp tiraj kapmaya çalışacaksınız... Haber çıkmıyor mu? Uyduracaksınız. Televole medyası
Kaya - Hülya evliliğini zorladı. Ayırmayı başaramadı. Fakat
İbrahim - Derya beraberliğini bitirerek büyük bir başarıya imza attı!
      Televole medyasının peşine düştüğü isimlerden biri de rahmetli
Barış'ın eşi
Lale Manço... İki günün biri
Lale ile ilgili bir uydurma veya zorlama haber yayımlanıyor gazetelerde.
Lale Manço isyan ederek magazin gazetelerinden birine telefon açmış geçenlerde... Neden hakkında yalan haber ürettiklerini sormuş. Verilen yanıt:
     Â
- Efendim sizin adınız geçince haber okunuyor...      Yüzsüzce bir yanıt. Ama gerçekçi bir itiraf aynı zamanda. Gide gide... Bir gazete fiyatına insan haysiyeti pazarlamak medyada
"yayın politikası" haline geliyor. Kendimize yakıştırabiliyor muyuz?
Yeni Akkuyu...
      Mersin'de NATO deniz üssü inşaatı başlamış... Mersin'in neresinde mi?.. Şehrin 100 km batısında; Boğsak koyuna bitişik Paşa Limanı Kalesi'nin tam göbeğinde... Doğu Akdeniz sahil şeridinin en güzel parçalarından birinde... Ve SİT alanında... Gelişmelerden bizi haberdar eden Profesör
Mahmut OÄŸuz diyor ki:
     Â
- Burası turkuaz rengiyle ünlü Bodrum koylarından bile güzeldir. Bula bula çocuklarımızın yüzebileceği en son temiz denizi ve tarihi kaleyi buldular. Bir şantiye alanı şimdi burası.. Yapılan tam bir tarih ve doğa katliamıdır, çevreye vereceği zarar açısından Akkuyu Nükleer Santralı kadar tehlikelidir...      Sanayi ve tarımı kıvıramadık. Elimizde bir tek turizm var. Şimdi gıdım gıdım onu yok etmek çabasındayız. Hayırlı olsun...
Daily Mail
      İngiltere'nin tarihi siması Lord
Salisbury'e, ünlü bulvar gazetesi
Daily Mail hakkında ne düşündüğünü sormuşlar:
     Â
- Ofis boyların ofis boylar için çıkardığı bir gazete, demiş...
      Bizim medya da o modele doğru bir heves içinde görünüyor. Dikkatli olalım.
Gençler
      Gençlerin nükleer enerji karşıtı etkinliklerinden bir yenisi daha Evrensel Kültür Merkezi ve Mersin - Akdere Belediyesi işbirliğiyle gerçekleşiyor... 19 - 25 Ağustos tarihleri arasında Mersin - Silifke'ye 35 km. mesafede, Eribük vadisinde kurulacak gençlik kampına çok sayıda sanatçı, yazar ve bilim adamı, müzik ve tiyatro grubu da davetli... Organizasyon Komitesi, temiz bir dünyada yaşama arzusundaki tüm gençleri davet ediyor... 30 milyon TL'ye bir hafta kültürel tatil... İlgilenen gençler için tel: 0212 243 08 03...
G.Saray adeti
      Galatasaray'ı izlerken kafamızı hep şu konu kurcalıyor:
      Acaba takımı ve kulübü yönetenler bir kez olsun futbolcularla konuşup...
      - Arkadaşlar, küçüğü büyüğü... Ünlüsü ünsüzü... Dünyada hiçbir takımın futbolcuları sizin gibi hakemin her kararına itiraz etmiyor. Bu davranışınız sizleri çok çirkinleştiriyor, büyük futbolunuzu küçültüyor. Bu yüzden gördüğünüz sarı kartlar da cabası... Futbolcu musunuz yoksa hakem mi, önce ona karar verin, demiyor mu? Biz bu manzaraları izlerken utanıyoruz, kulübü yönetenler hiç sıkılmıyor mu?
Noter muamelesi
      Hükümet ortakları Cumhurbaşkanlığına
Ahmet Necdet Sezer'i aday gösterirken onun kendilerine diyet borcu duyacağını, önüne gelen her karar veya kanuna anında imza atacağını düşünmüşlerdi kuşkusuz. Şimdi önüne gönderilen memurlarla ilgili KHK'ye
"Hukuka uygun değil" diye imza atmamasını sindiremiyorlar. Cumhurbaşkanı istediği kadar:
      - Disiplin suç ve cezaları KHK'lerle düzenlenemez. Ancak yasayla düzenlenir.
      - Hükümet böyle bir kararname için TBMM'den yetki almamıştır.
      - Acil olmayan konular KHK ile düzenlenmez.
      - İrtica ve bölücü eylemleri görülen memurların işten uzaklaştırılması için yasalarda yeterli hüküm vardır. Devlet Memurları Yasası'nın 125'inci maddesine göre
"ideolojik ve siyasi amaçlarla kurumların huzur ve sükununu bozanlar"ın görevine son verilebilir.
      diyedursun... Hükümet Cumhurbaşkanını noterleştirmekte ısrarlı.
      ***
      Hükümetin ısrarı kadar tatsız bir gelişme de Cumhurbaşkanının
Ecevit'in ziyaret istediğini geri çevirmesi olarak görünüyor. Anayasanın Cumhurbaşkanına verdiği görevlerden en önemlisi
"Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmek"tir.. Devletin zirvesindeki dialog kopukluğu vahim gelişmelerin başlangıcı olabilir. Herhalde Cumhurbaşkanı
"görüşmeme" kararına bir açıklık getirecektir.
Hoca gözüyle...
      Hacettepe Üniversetesi'nden Prof.
Mustafa ErdoÄŸan diyor ki:
      "Halka karşı uyguladığı politikadan dolayı sorumluluk Bakanlar Kurulu'nda olduğu için, prensip olarak devlet başkanı onun siyasi tercihlerini geçersiz kılamaz. Yapabileceği, hükümeti uyarmak ve konuyu yeniden düşünmesini rica etmekten ibarettir.
Ama bunun geçerli olabilmesi için bakanlar kurulunun işlem veya faaliyetinin anayasaya uygun olması gerekir. Böyle olmayan düzenleme ve girişimleri devlet başkanı onaylamak zorunda değildir. Hatta anayasaya aykırı işlemleri geri çevirmek onun anayasal sorumluluğudur..."
      Eklenecek birşey kalıyor mu?
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr