Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in yaptığı rektör atamaları, bugüne kadarki her icraat ve davranışında olduğu gibi, basından büyük destek gördü... Peki akademik çevreler acaba
Sezer'in tercihleri hakkında ne düşünüyor? Rektör atamalarını nasıl bulduğunu dün Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Başkanı Prof.
Tahir HatipoÄŸlu' na sorduk. Dedi ki:
      - Karadeniz Teknik ve Gazi Üniversitesi başta olmak üzere birkaç üniversiteye yaptığı atamaların hoşumuza gittiğini söyleyemeyiz. Ancak genel olarak bakıldığında, Sayın
Sezer'in bugünkü koşullar içinde yine de olabilecek en düzgün atamaları yaptığı inancındayız. Özellikle Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde eski rektörü atamamasını çok olumlu buluyoruz. 9 Eylül, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi gibi üniversitelere yaptığı atamalardan dolayı da kendisine özellikle teşekkür ediyoruz.
      ***
      Üniversitenin bütün kesimleri
Sezer'in en doğrusunu yaptığı fikrinde mi?
      Hayır... Çankaya ile YÖK arasındaki çekişmeyi tarafsız konumda seyreden üniversite öğretim üyesi dostumuzu dinliyoruz:
      - Sayın Cumhurbaşkanı bence bu olayı yanlış yönlendirdi. Anayasa'da Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerini anlatan 104'üncü madde diyor ki:
     Â
"...(Cumhurbaşkanı) devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir..."      Sayın Cumhurbaşkanı YÖK'le kamuoyu önünde açık bir savaşa girişmek yerine daha işin başında kendileriyle doğrudan veya dolaylı temas kurabilir... İki devlet kurumu arasındaki anlaşmazlığı medyaya yansıtmadan diyalog yoluyla çözümleyebilirdi. Tutulan yol bir karşılıklı yıpranmaya da yol açtı... YÖK'ün üniversiteler üzerindeki denetim ve yönetim etkisi sarsıldı... Çankaya ile YÖK arasında başgösteren diyalog kopukluğu bundan böyle kimi sorunların çözümünü önleyecek, pek çok yeni sorun getirecektir.
     Â
SORU: E tipi, F tipi, peki ÅŸu Kartal Cezaevi ne tipi?..     Â
CEVAP: O "T" tipi canım... Yani Tatil Köyü tipi!..Karanlık KHK!..
      Milyonlarca memurun temel hak ve özgürlüklerini ilgilendiren bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) olmasına karşın ne hazırlık aşamasında kamuoyunun tartışmasına açıldı ne de memur örgütlerinden görüş soruldu. Nerede hazırlandı, kimler hazırladı meçhul... Bilinen tek şey, herşey olup bittikten sonra kamuoyuna
"İrticacı ve bölücü memurları tasfiye" olarak açıklanan gerekçesi... Bu kararname üzerine ayağa kalkan Kamu Emekçileri Sendikası, kısa adıyla KESK Başkanı
Siyami Erdem'e soruyoruz:
     Â
- Söz konusu KHK'ye niçin karşısınız?       - Çünkü, çıkarılmak istenen bu KHK, hukukun temel prensiplerine, insan hak ve özgürlüklerine, Anayasa'ya ve girmeye çalıştığımız AB'nin temel normlarına aykırıdır.
     Â
- Ne yönden aykırıdır?       - Hukukun temel prensibi, bir insanın suçluluğu kanıtlanıncaya kadar masum sayılmasını öngörür. Suçluluğun kanıtlanmasına da yargı karar verir. Burada suçluluk kanıtlanmadan insanların işlerinden atılarak cezalandırılması vardır. Hukuk bu düzenleme ile tersyüz edilmektedir.
     Â
- Mevcut yasalar cinayet işleyen, bölücü ve irticai faaliyetlerde bulunan memurların işten atılmasını engellemiyor mu?       - 657 sayılı mevcut yasa, ideolojik ve siyasi amaçlı çalışmalarda bulunan memurların bile işine son verileceğini öngörmektedir. Eğer bu yöndeki iddialar yargıda kanıtlanmışsa tabii ki memur işten atılır ve atılıyor da... Buradaki tek sorun olsa olsa uzayan yargı sürecidir ki, bunun da halli yargı reformu yapmaktan geçer.
     Â
- Bu KHK yürürlüğe girerse ne gibi sonuçlar doğurur?       - KHK'nin gerekçesinde yer alan bölücü, yıkıcı gibi kavramlar çok muğlak kavramlardır. O nedenle, hak arama eylemi yapan memurlar bile yıkıcı - bölücü eylemler gerekçesiyle işlerinden atılabilir. Memur, artık devletin memuru olmaktan çıkar, hakkında rapor düzenleme yetkisini haiz amirinin ve işbaşındaki iktidarların memuru olur. Verim düşer, ispiyonculuk artar.
     Â
Türkiye - KKTC ilişkisine bir bakış: "Ana yavrusunu iyi yetiştiremedi, onu hep hazıra alıştırdı, şimdi kızmaya hakkı var mı?Anayasa ayıbı!..
      CHP Genel Başkanı
Altan Öymen, memurlarla ilgili son KHK'nin Anayasa'ya açıkça aykırı olduğu görüşünde... Neden mi aykırıymış?
      - Bilindiği gibi hükümet, bu kararnameyi TBMM'den son dakikada aldığı yetkiye dayanarak çıkarmak istiyor. Oysa Anayasa'nın
"Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler" başlıklı 128. maddesinin ikinci fıkrası aynen şöyle diyor:
     Â
"Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir..."      Öyle görünüyor ki Anayasa'ya aykırılığı böylesi açık olan bu kararname Anayasa Mahkemesi eski Başkanı sıfatını da taşıyan Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'den geçmez. Kazara ondan geçse Anayasa Mahkemesi'ne takılır kalır.
      Hükümet mi? O da bu Anayasa ayıbıyla başbaşa kalır.
Merak bu iÅŸte...
      Cumhurbaşkanı
Sezer'in rektör atamasında yaptığı tercihler konusunda bir merak var. Malumunuz YÖK üniversiteleri yakından izliyor... Rektörler hakkında kanaat edinmesi kolay. Peki YÖK'ü dışlayan Cumhurbaşkanı
Sezer tercihlerini yaparken ve rektörlerle ilgili kanaatlerini oluştururken hangi kaynaklardan bilgi aldı? YÖK'ün tercihlerindeki sağlıksızlık açık. Ancak YÖK'ü tamamen dışlayarak sağlıklı bilgi ve kanaat edinmek mümkün mü? Bir merak işte...
Mesaj
      F Tipi cezaevleri konusunda olumlu yazmak, olumlu konuşmak serbest. Olumsuz konuşmak, demokratik de olsa aleyhte gösteri yapmak yasak.
"Memlekette demokrasi var, biz de görüşlerimizi belirtelim" diye otobüslere doluşup Ankara'ya protesto gösterisine gidenlerin halini gördünüz... Yolda bir dayak, bir dayak... Allah yaratmış demedi dövlet... Hem dövdü hem de AB'ye net mesajlar verdi... Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine, AB standartlarına, demokrasiye ne ölçüde niyetli olduğunu bir güzel anlattı. Bravo...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr