Korona günlerinde daha sık rüya görmeye başladım. Birini anlatayım.
Geçen akşam rüyamda ülkenin en yetkili kişisi olmuşum.
Çankaya’da masanın başına oturur oturmaz emirleri yağdırıyorum.
Devlet Planlama Teşkilatı’nın en kısa zamanda yeniden kurulmasını emrediyorum.
Ülkenin güvenilir, yurtsever uzmanlarını DPT’ye üye olarak alıyorum.
İlk talimatım şu oluyor:
- Yeni dünya düzeninde Türkiye’nin kaynaklarını en verimli şekilde nasıl kullanabiliriz, ülke olarak yatırımları hangi alanlara yöneltelim, ne üretelim, ne satalım, ne alalım, bana lütfen rapor hazırlayın.
Tarıma özellikle önem verilmesini istiyorum.
Orman tahribine dayalı bütün maden aramalarını durduruyorum.
Paralı köprü ve otoyolların işletmecilerini çağırıp hepsini devletleştirdiğimi, maliyetlerini taksitle ödeyeceğimi açıklıyorum.
Beşar Esad’a adam gönderip, mültecileri geri alırsa Suriye’den çekileceğimizi bildiriyorum.
Yunan Başbakanı Miçotakis ile bizzat görüşüp Ege’de her türlü gerginliğe ve silah yarışına son vermemizi öneriyorum.
Tüm gazeteci ve düşünce hükümlülerini affediyorum.
Eğitimi A’dan Z’ye yeniden düzenliyorum. Mesleki eğitime ağırlık veriyorum.
Hileli gıda üretenlere, kadın ve çocuk canilerine, hayvan dövenlere, ağaç kesenlere, uyuşturucu satanlara verilen cezaları 10 kat artırıyorum.
İşler iyi gidiyor. Her şey yavaş yavaş yoluna giriyor. Rüya bu ya...
TTK
Türk Tarih Kurumu Başkanlığı’na Profesör Ahmet Yaramış atandı. Gazeteler, Profesör Yaramış’ın Ensar Vakfı’nın Afyonkarahisar yönetim kurulu üyesi olduğunu yazdı. Hakkında başka bir şey şimdilik bilmiyoruz.
Bizim dikkatimizi çeken... Atatürk’ün vasiyeti üzerine İş Bankası Yönetim Kurulu’na üye veren... Ve Atatürk’ün miras bıraktığı hisselerin Türk Dil ve Türk Tarih Kurumlarına aktarılmasını gözeten CHP’nin bu kurumlara yapılan atamalar ve yürütülen faaliyetlerle ilgili hiçbir yorum yapmaması... Atanacak kişilerin nitelikleriyle ilgili atama öncesi ve sonrası görüş belirtmemesidir. Bugüne dek CHP’de gözlediğimiz tavır bu oldu.
VİRÜS
Derin ve ayrıntılı virüs tartışmaları arasında...
Bendeniz çok basit bir şeyi merak ediyorum
Bu virüs çeşitli yüzeylerde ne kadar yaşıyor?
Camda ne kadar, çelik yüzeyde ne kadar, kumaş üzerinde ne kadar, naylon yüzeyde ne kadar?
Öyle ya dışarıdan gelen her şeyi balkona atıyor, virüsün ölmesini bekliyoruz. Çünkü bu virüsün ne kadar sürede öldüğünü bilmiyoruz.
Sıcak havayı mı seviyor, soğuk havayı mı? O da meçhul.
Bu soruları çoğaltabiliriz...
Netice: Bu menhusla ilgili en basit bilgilere bile sahip değiliz. Dünyaca giriştiğimiz savaşta daha yolun çok başındayız.
Ve dünya liderlik koltuğunda koronavirüs tedavisi için deri altına dezenfektan enjekte etmeyi öneren bir Başkan oturuyor. Korona bizi zamansız yakaladı. İşimiz zor...
THK haberleri...
Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş kayyum yönetimindeki Türk Hava Kurumu’ndan haberler veriyor:
“13 Nisan günü Türk Hava Kurumu‘nun eski model yangın söndürme ve ilaçlama uçakları (11 tane Dramodor) ve kimi taşınmazların satış ihalesi yapılmıştır. Salgının çok büyük sorunlar yarattığı bu dönemin satış için ne denli uygun olduğunun takdirinize bırakıyorum.
Kurum’un satılması düşünülen uçakların dışında Kanada’nın üretmiş olduğu 9 tane yangın söndürme uçağı (CL-215) bulunmaktadır. THK, geçen yıl 5 uçakla yangın söndürme faaliyeti için ihaleye katılmış ancak kazanamamıştır.
Bu yıl ise Orman Genel Müdürlüğü öyle bir şartname hazırladı ki şaşırırsınız. İhaleye katılacak uçakların 5000 litreden çok su taşıyabilmesi gerekiyor. Kurumun uçakları ise 4900 litre su taşıyor...”
MAAŞ
23 Nisan 1920’de kurulan ve İstiklal Savaşı’nı yöneten Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili olarak bulunan kişilerden bazıları maaş almadı, bazıları aldıkları maaşı geri vermek istedi.
Yöresinin Kuvayı Milliye önderi ve Uşak Milletvekili Hoca İbrahim Efendi (Tahtakılıç) Meclis’teki görevi bitince Bozkuş köyüne geri döndü. Günün birinde kendisini ziyarete gelen Şevket Süreyya Aydemir’e şunları söyledi:
“Çocuklarım adına bir ahdım (yeminim) var. Büyüsünler adam olsunlar, son santime kadar hesabını çıkarıp, şu fakir milletten mebus maaşı diye aldığım paraları devlet hazinesine geri versinler. Böylece bizim de bir hizmetimiz geçmişse, bari hak yolunda hizmet sayılsın.” (Metin Aydoğan’dan)
SİVİL
23 Nisan gecesi saat 21’de tüm TSK personeli gibi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile kuvvet komutanları da yan yana dizilerek birlikte İstiklal Marşı’nı okudular.
İlginç olan Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Hasan Küçükakyüz’ün ekran karşısında sivil kıyafetle ve kravatsız olarak yer almalarıydı.
Bu fotoğrafı Meclis’e yönelik “sivil” bir destek mesajı olarak yorumlayanlar oldu. Kravat takılmamasına ise anlam verilemedi.
CAMİ
Geçenlerde sosyal medyada gördük. Sokağa çıkma yasağının olduğu gün İzmir’de devriye gezen bir polis otosunun hoparlöründen İzmir Marşı yükseliyordu.
Benzer bir görüntü yine İzmir’den geldi. Bu kez Karşıyaka Mavi Şehir’deki bir caminin hoparlöründen İzmir Marşı yükseliyordu. Görüntü alınırken fonda şu ses duyuldu:
“Aferin imam efendi...”