Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Malumunuz 40a yakın ulusal televizyon kanalımız var. Bu kanallar zaman zaman ayrıntıları ve boyutları merak edilen konularda tartışma programı düzenliyorlar. Halk neyin doğru neyin yanlış, kimin haklı kimin haksız olduğunu öğrenmek için o programları gece yarılarına kadar dikkatle izliyor.Gelin görün ki bu programlara çoğunlukla uçlarda yer alan, fanatik, münakaşacı, kavgacı insanlar çıkartılıyor. Çünkü "kanal"ın amacı halkı aydınlatmak değil, gürültü, tartışma, kavga yaratıp reyting yakalamak. Böyle olunca televizyonda ele alınan kritik konular halkı aydınlatmak bir yana, seyirciyi uçlara taşıyarak mevcut gerilimi artırıyor. Meseleyi daha da karmaşık hale getiriyor...Murat Bozlak işte bu konuya değindi konuşmasında.. Dedi ki:- Tartışmaları fanatik kişiler arasında değil... Düşünce adamları, akademisyenler, bilim adamları, uzmanlar arasında düzenlemeli... Eğer uçlara kaymadan soğukkanlı ve düzeyli bir şekilde tartışırsak hem toplumda gerilimi azaltır, hem halkın aydınlanmasına yardımcı olur, hem çözüme daha kolay varırız...Katılıyoruz... HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak, önceki akşam kokteylli bir basın toplantısı düzenledi. Bozlak son gelişmelere ilişkin görüşlerini aktarırken bir yerde basit görünen hayli önemli bir konuya temas etti... Yaşlı beyinlerin gençlere yol açmadığı bir ülkede genç insanlar yoldan çıkarak yol bulmaya çalışırlar. Atasözü Günün fıkrası... - Necdet, pejmürde kılıklı biri gelmiş, senden bir imza istiyor.Sezer:- Haa, demiş; o, derviş kılığına girmiş Kemal Derviştir. Sürekli aynı numarayı yapıyor!Demeye kalmadan kapıdaki toz olmuş. Sezer ailesi evde otururken birden kapı çalmış ve Semra Hanım kalkıp kapıyı açmış. Açar açmaz da kocasına seslenmiş: Hülya - Melih aşkı Uğur Mumcunun ölüm yıldönümü gecesi televizyonlarda dişe dokunur bir yayın yoktu... Reha Muhtarın ateş hattındaki konu ise Türkiyeyi çok yakından ilgilendiren ve piyasaları da derinden etkileyecek olan Hülya - Melih aşkı ve Esranın Melihi sigaraya sürüklemesiydi.Durum o kadar vahim ki okullarda bile Eraycılar ve Melihçiler bile oluştu. Kafayı bu boş şeylere takan bir toplum kendi sorunlarına nasıl çözüm bulabilir? Kendine nasıl onurlu ve sağlam bir gelecek inşa edebilir? İki üniversite öğrencisi... Murat Güler ve Onur Ateş yazıyor: Elma toplandı... ***Bu arada dikkatimizi çekti... Sorup soruşturup doğrulattık. Her il ve ilçe adliyesinde yalnızca basını izleyen bir basın savcısı mevcut. Fakat örneğin finans merkezi olan Şişlinin adliyesinde yalnızca banka ve finans davalarını izleyen bir savcı mevcut değil. Bundan hangi sonucu çıkartırsınız?... Yazı ve çizinin halkın trilyonlarının çalınmasından daha tehlikeli bir unsur olarak görülmesini mi? Yoksa ne? Enis Baturun "Elma", Dragan Bobicin "Son Sürgün", Metin Üstündağın "Pazar Sevişmeleri" adlı karikatür albümü toplatıldı... Yargı hızını alamamış... Dünyaca ünlü ABDli dil bilimci ve filozof Noam Chomskynin "Amerikan Müdahaleciliği" adıyla çevrilen kitabı hakkında da dava açılmış. Yayıncı Fatih Taş 1 yıl hapis istemiyle yargılanırken Naom Chomsky de dava için Türkiyeye gelmeye karar vermiş. Ayıklayın pirincin taşını. Chomsky malum dünya çapında bir isim. Yazı ve konuşmalarında Amerikan yönetimini en acımasız şekilde eleştirir. Eğer bir yanlışı varsa, düşüncesi beğenilmiyorsa, muhatapları kendisine yanıt verir. Kimsenin aklına Chomskynin kitabını toplatıp yayıncısını hapse atmak gelmez... O yüzden bu davanın dünya çapındaki yankısı çok olacağa benzer... Kitap gecesi Bu iktidara böylesi yakışır. m.asik@milliyet.com.tr Almanyada Başbakanlık binasında Başbakan Schröderin de katıldığı bir okuma akşamı düzenlenmiş. Toplantıya Günter Grass gibi ünlü yazarlarla birlikte Türk yazarı Sevgi Özdamar da katılmış. Haberi dün Milliyetin birinci sayfasında okudunuz. Bizim ülkemizde de Başbakanlık bir kitap toplatma akşamı düzenlemeli. Toplanan kitaplar Başbakanlıkta sergilenmeli. Başbakan kitap toplama emrini veren savcı ve polisleri ödüllendirmeli. Gecenin sonunda maytap yerine kitap yakılmalı.