Bu sınav Einstein tarafından hazırlanmış. Dünyadaki insanların ancak yüzde 2 sinin çözebileceği hesaplanmış.
Bir deneyin isterseniz .
Kurallar :
1) 5 Farklı renkte 5 ev var
2) Her evde farklı ülkeden 5 kişi oturuyor
3) Herkes farklı marka sigara , farklı marka içki ve farklı hayvan besliyor
4) Sigara, içki ve hayvanların hiçbiri aynı değil
İpuçları
İngiliz Kırmızı Evde Yaşıyor
İsveçli Köpek Bekliyor
Danimarkalı Çay İçiyor
Beyaz evin solunda Yeşil Ev var.
Yeşil evin sahibi kahve içiyor
Kuş Besleyen kişi "Pall Mall" sigara içiyor
Sarı evin sahibi "Dunhill" markayı tercih ediyor.
Tam merkezdeki evde yaşayan kişi süt içiyor
Norveçli ilk evde oturuyor
Kedi besleyen kişinin yanındaki evde oturan kişi "Blend" marka sigara içiyor
"Dunhill" marka sigara içen kişinin evinin yanındaki evdeki kişi AT besliyor.
"Blue Master" marka sigara içen aynı zamanda BİRA içiyor.
Alman "Prince" marka sigara içiyor
Mavi evin yanında oturan kişi Norveçli
Su içen kişinin komşusu "Blend" Marka sigara içiyor.
Soru: Balığı Kim Besliyor?
Namuslu adam erken evlenir, akıllı adam hiç evlenmez. (Cervantes)
Sevmeden evlenmek, inanmadan ibaret etmek gibi alçakca bir iştir. (Çehov)
Aşksız evlilik, evliliksiz aşkı doğurur. (Benjamin Franklin)
Evlenme davaya benzer; mutlaka memnun olmayan bir taraf vardır. (H.de Balzac)
Her evli çiftte, en az biri budaladır. (Fielding)
Ekrem Katı'nın "Elazığ Fıkraları" adlı kitabından satırlar...
Dilencinin biri farkında olmadan çok cimri bir Palu'lunun kapısını çalmış:
Tak tak
- Kim o?
- Allah rızası için bir parça ekmek verin
- Ekmek kalmadı.
- E biraz un verin
- Un dün bitti
- Elese bir bardak su ver...
- Sular kesik...
Dilenci bir an durmuş:
- Elese hadi gel beraber dilenek...
Amerika ve Avrupa'dan beklediğimiz dolarları alamazsak aklımızda olsun... Beraber dilenmeyi teklif edelim...
İçişleri Bakanlığı'nın girişimiyle emekli vali Mehmet Aldan'ın hazırladığı "İz Bırakan Mülki İdare Amirleri" adlı dizinin üçüncü kitabı yayınlandı...
Kitapta ömrünü halka adamış vali ve kaymakamların anıları yer alıyor...
Mesela... İhsan Sabri Çağlayangil, Bursa Valiliği sırasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Ertuğrul Muhsin'in önerisi üzerine bir tiyatro binası yaptırmaya başlar. Ancak Ahmet Vefik Paşa tiyatrosu adını alacak bu eser yerel partilerin tepkisine yol açar. Durum Başbakan Adnan Menderes'e şikayet edilir. Menderes telefona sarılır:
- Sen ne yapıyormuşsun Çağlayangil?
- Ne yapıyormuşum efendim.
- Tiyatro yapıyormuşsun
- Yapıyorum efemdim
- Sen o işten vazgeç, başka işler yap
- Mesele ne gibi işler yapayım sayın Başbakanım?
- Ne bileyim yol yap, okul yap, cami yap, çeşme yap...
- Siz okul yapacak, cami yapacak, çeşme yapacak vali çok bulursunuz. Ama tiyatro yapacak valiyi pek bulamazsınız. Müsaade ediniz de bu girişimi tamamlayayım...
- Beş para yardım etmem...
- Ben de sizden para istemem...
Ahmet Vefik Paşa tiyatrosu işte bu koşullarda ortaya çıkmış...
Anadolu illerinde neden hala tiyatro yoktur? Olay biraz da bunun yanıtı.
***
Kitapta Çağlayangil'in Özal'la ilgili tespiti de dikkat çekici:
- Birinci sınıf ikinci adam, fıraklı bir Erbakan, diyor onun için...
xxx
Bir ABD gezisinde brifing verilirken Amerikalı yetkili Kızılderili sayısının 400 bin olduğunu anlatır. Çağlayangil sorar:
- Siz geldiğinizde koca kıtayı 400 bin Kızılderili mi dolduruyordu?
Bu sözüyle Kızılderiler'in gönlünü fethetmiş, "Büyük Birader" ünvanını almış.
Yapabileceğinizi düşünüyorsanız yapabilirsiniz. Yapamayacağınızı düşünüyorsanız, haklısınız.
Mary Kayash