Çocukların okul temizliğine katılımıyla ilgili yazılarımıza psikologların bu konudaki düşüncelerini aktararak devam ediyoruz... Anne - baba eğitimi uzmanı Psikolog
Haluk Yavuzer bakınız konuya nasıl yaklaşıyor:
      - Derslerdeki başarı, çocuk için tek başına yeterli sayılmıyor günümüzde.. Okulun birinci işlevi, sosyal açıdan yetkin çocuklar yetiştirmektir. O yüzden eğitim, asıl olarak takım ruhunu,
"biz" bilincini çocukların tümüne aktarma amacına yönelmeli... Bu anlamda çocuğa okul temizliği konusunda makul ve yaşına uygun görevler verilmesi, dayanışma ve sorumluluk bilincini arttıracak yararlı bir uygulama.. Ama dozunda olmak, ağır görevlerden kaçınmak kaydıyla... Mesela
"cam temizliği" gibi uzmanlık isteyen işler okuldaki hizmetlilere bırakılırken, çocuğun boyunu aşmayan, sözgelimi bir dolabın birlikte silinmesi gibi işler öğretmenlerin de katılımıyla yapılabilir. Bunu çocuklar arasında ayrım yapmadan dağıtmak da önemli..
      Psikolog
Özcan Köknel de aynı kanıda... Diyor ki:
      - Çocuğun bulunduğu ortamın sorumluluğunu paylaşması, yaşına ve gücüne göre o sorumluluğun bir kısmını üstlenmesi kişiliğinde olumlu etkiler yapar. Sırf okulda değil, ev yaşamı için de benzer şeyler öneriyoruz ebeveynlere... Tabağı getirip götürsün, odasının tozunu alsın vs...
"Benim çocuğum temizlikçi mi?" diye okuldaki uygulamaya tepki gösteren ebeveynler, farkında olmadan çocuklarına kötülük yapıyorlar...
      Uzman psikolog
Gülden Omurtak çocukların neden işe ortak edilmesi gerektiğini şu cümleyle anlatıyor:
     Â
"Kendisi emek sarfederek birşey yapmayan çocuk, emek sarfederek yapılan hiçbir şeye saygı duymaz..."Ekonomi tıkırında!
      Maliye Bakanı
Sümer Oral'ın açıkladığına göre... Bu yılın ilk 4 ayında 8 katrilyon vergi geliri elde edilmiş... 9,5 katrilyon iç ve dış borç faizi ödenmiş.
      Buğday üreticisine kemer sıktırarak, memura zam vermeyerek bu tabloyu düzeltebilir misiniz? Çözüm nerede?
      Türk - İş danışmanı İktisatçı
Enis BaÄŸdadioÄŸlu diyor ki:
     Â
- Çözüm, açlık sınırındaki emekçilere zorla daha fazla perhiz yaptırmak değil vergi tabanını yaygınlaştırmak ve enflasyonla mücadeleyi biraz da rantiyeye havale etmektir. Hatırlarsınız, eski Maliye bakanlarından Zekeriya Temizel
bu yolda birşeyler yapmaya çalıştı ama rantiye direnişini kıramadı. Ne var ki bu politikada ısrarın da sonu yok...
Vali'ye yardım
      Çocuklarını okutamadığı gerekçesiyle intihara teşebbüs eden Trabzon Vali Yardımcısı
Fikret Deniz'e Trabzonspor Kulübü Başkanı
M. Ali Yılmaz'ın yardım önerisi hoş bir jestti. Ancak devletin valisi ilke olarak bir işadamının yardımına muhtaç kalmamalıydı. Dün bunu yazarken vali ve emniyet müdürlerinin 5 - 6 yıl önce kurduğu bir vakıftan söz etmiş,
Fikret Deniz'e bu vakfın yardımcı olabileceğini kaydetmiştik. DYP Milletvekili ve eski İstanbul Valisi
Hayri Kozakçıoğlu arayarak konuyu araştırdığını,
Fikret Deniz'in bu vakfa üye olduğunu, isterse çocukları için yılda 1 milyar 800 milyon liraya kadar burs alabileceğini bildirdi. Ancak
Fikret Deniz burs için vakfa başvurmamış. Olayın bu yanı garip. Vakit ise geç değil.
Fikret Bey burs için vakfa
(Türk İdarecileri Yardımlaşma Vakfı) başvurabilir.
Adalet...
      Ankara'daki Hürriyet İlkokulu 6'ıncı sınıf öğretmeni
Türkan Hanım bir ara sinirleniyor. Öğrencisi
Gözde'yi tokatlıyor.
Gözde'nin babası Elektrik Mühendisi
Erhan Akpınar öfkeleniyor. Okula gelip
Türkan Hanım'la tartışıyor.
Türkan Hanım'ın eşi Ankara Adliyesi'nde yargıç...
Erhan Akpınar 5 gün önce gözaltına alınıyor... Ve ancak dün salıveriliyor... Ne adalet!
Gaza mı geldik? (2)
      Türkiye'nin 2010 yılındaki doğal gaz ihtiyacı nedir?
      DPT'ye göre bu rakam 25 - 30 milyar metreküp, Enerji Bakanlığı tahminlerine göre ise 55 milyar metreküptür. Enerji Bakanlığı doğalgaz alımlarını ve santral ihalelerini bu şişirme tahminlere göre yapmaktadır. Böylece ihtiyaçtan fazla alım ve üretim riski doğmaktadır.
      Acaba Türkiye'nin gerçek doğal gaz ihtiyacı nedir?..
      Sayın
Cumhur Ersümer'in bir iddiasına yer vermiştik dün.
      Sayın Bakan demişti ki:
     Â
- Dünya çapında en doÄŸru enerji tahminlerini Uluslararası Enerji Ajansı yapar. Bu ajansın tahminine göre Türkiye'nin 2010 yılında doÄŸal gaz ihtiyacı 54,7 milyar metreküp olacaktır. Bizim Enerji Bakanlığının tahmini de 55 milyar metreküptür. UEA bizi doÄŸrulamaktadır...     ÂBiz de UEA Ekonomik Analiz Dairesi BaÅŸkanı Dr.
Fatih Birol'dan aldığımız bilgiyi aktarmıştık Bakan'a yanıt olarak... Dr.
Fatih Birol, UEA'nın
"Energy Policy of İEA Countries" adlı yayınında her ülkenin bildirdiği miktarın yer aldığını söylemişti. Yani dayanak olarak gösterilen tahmin aslında Enerji Bakanlığının kendi tahminiydi.
      Peki UEA'nın ileriye dönük bir araştırması var mı?
      Bu soruyu da yine UEA Ekonomik Analiz Dairesi Başkanı
Fatih Birol'a soruyoruz.. Sayın
Birol'un yanıtı şöyle:
      - UEA ülkeleri ve diğer dünya bölgelerinin enerji arz - talep tahminleri (2020 yılına kadar) benim bölümümde ve sorumluluğumda yapılıyor. Bu çalışmalarımızı her iki yılda bir yayınlanan Dünya Enerjisinin Geleceğine Bakış (World Energy Outlook) adlı, OECD'nin best - selleri olan kitapta topluyoruz. Bu sene, 2000 yılı Kasım ayında yayımlanacak kitabımızda Türkiye için de tahminlerimizi yaptık. Kitapla ilgili bilgiler ambargo kapsamında olduğu için detaylı bir bilgi şimdilik veremeyeceğim ama şunu söylemekle yetineyim ki, bizim Türkiye için 2010 yılı gaz talep tahminlerimiz Enerji Bakanlığının resmi tahminlerinin oldukça altında...
     Â
- Ne kadar mesela?      - Benim kişisel tahminim 2010 yılında bunun 25 milyar metreküp civarında olacağı şeklinde...
      Bakan
Cumhur Ersümer'in söylediğinin aksine... UEA'nın tahmini DPT'nin tahminiyle örtüşüyor.
      Bakan kamuoyunu yanıltmış görunüyor.
      Sayın
Ersümer'in bu konuda bir diyeceği olmalıdır. Sütunumuz açık. Bekliyoruz.
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr