Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tekel Genel Müdürlüğü geçen hafta Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Gülpınarın İzmirden Muşa tayinini çıkardı. Faruk Gülpınar ilgili Bakan Yılmaz Karakoyunluya başvurarak adalet istedi. Fayda etmedi. Çünkü Gülpınarın suçu büyük. Tütün ekicisinin ve sigara pazarının uluslararası tekellere peşkeş çekilmesine alkış tutsa Karakoyunlu tarafından madalya ile ödüllendirilebilirdi. Ama o hata yaptı. "Büyük satış"a karşı çıktı. Cezasını sürgünde çekecek. Tütün Eksperleri Derneği, IMFnin isteğiyle çıkartılan, Türk tütünü ve ekicisini sefalete mahkûm eden, sigara pazarını yabancı tekellere bırakan Tütün Yasasına karşı çıkmıştı. Hem derneğin görevi, hem yurtseverliğin gereği buydu. Peki ne mi oldu? Günün fıkrası... Hoca, soruya soruyla karşılık vermiş:- İhbardaki inceliği anladınız mı?- Hangi inceliği, ne ihbarı?- Bu demektir ki: CIA, her an Türkiyede eylem yapabilir! Can Ozan Nasrettin Hocaya sormuşlar: - CIA, El Kaidenin her an Türkiyede eylem yapabileceğini söyledi. Doğru mu? Sızıntı durumu... * Son yıllarda adı en sık duyulan araştırma şirketlerinden Strateji Morinin "Türkiye Panaroma 2001" başlıklı araştırmasının sonuçlarını okuyoruz... Siyaset, toplum, ekonomi, medya üzerine yapılan kamuoyu araştırma sonuçlarını ciddi ciddi okurken "En çok okunan dergi" araştırmasında durduk. Erkeklerin en çok okuduğu dergi "Sızıntı" imiş. Yay Sattan soruşturduk... Bilim Teknik (50 bin) National Geographic (40 bin) Atlas (25 bin) satarken Sızıntı Dergisi 4 bin satmakta. Ama ankette en çok okunan dergi çıkmakta. Öteki sonuçlara nasıl inanalım be Mori? "Düşünce ve inanç özgürlüğü elinden alınan bir insan, açık hapishanededir." Kovboy adaleti... - Yeryüzünde düşmanı kalmaz. Dünya barış ve huzur bulur.- Peki Amerika neden böyle yapmaz da parayı silaha yatırır.- Hak ettiğiyle yetinmez de ondan... Silahı çekti mi hak ettiğinden fazlasını alır. Böylesi kovboyun hem işine hem kolayına gelir... Amerikanın yıllık savunma bütçesi 450 milyar dolarmış Hocam... ABD bu parayı fakir ülkelere dağıtsa ne olur? Deprem Şekeri..! Şimdi yine aynı sorumsuzlukla buluşma noktasındayız:- İstanbulda depreme nasıl hazırlanmalıyız?Bırakın depremde binlerce yıkılmış yapıdan insan kurtarmayı, yazın metro kazısı yüzünden çöken bir binadan iki insan bir haftada çıkartılamadı!Bu açıdan bakınca deprem için en köklü önlem, Fransız Komünist Partisi üyelerinin İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara karşı uyguladıkları "güvenlik sistemi" olabilir.Fransız direnişçiler yakalandıklarında ağır işkencelerden kurtulmak ve arkadaşlarını ele vermemek için ölümü seçiyorlardı. Bunun için de yakalarının altında bir siyanürlü şeker taşıyorlardı. Üç yıla yakın süredir "olası İstanbul depremini" tartışıyoruz. Çok duyarlı olduğumuz için bu konu ancak şiddetli bir yer sarsıntısından sonra gündeme geliyor. Olimpi - yat..! Derken Türkiye hâlâ İstanbulda olimpiyat yapmaktan dem vuruyor. Milli Piyangonun bir yetkilisi:-Sadece 2000 yılındaki hasılatımızdan Olimpiyat Oyunları Komitesine verdiğimiz para 2 trilyon 880 milyar lira, diyor... At yarışlarından, Belediyeden, Genel Bütçeden, Konut Fonundan da para kesiliyor Olimpiyat Komitesine...Böyle bir kente olimpiyat izni çıkar mı? Mümkün değil...Ya ne yapılır? Olimpiyatın yalnızca hayali kurulur. Birileri de olimpiyat hazırlığı diye ayrılan paralardan sebeplenir.Olmayacak olimpiyata para kesip buharlaştıracak yerde... Olimpiyat hayalinden vazgeçip bu işe ayrılan fonları deprem önlemlerine aktarsak daha mantıklı davranmış olmaz mıyız? m.asik@milliyet.com.tr Profesör Mete Işıkara İstanbulda viyadüklerin depremde çökme tehlikesi arzettiğini söylüyor. Belediye Başkanı Gürtuna Boğaz ve Haliç köprülerine güvenmediğini ekliyor. Japon uzmanlar köprülerin depremde yıkılabilceğini bildiriyor...