Anadolu'daki en görkemli Roma yerleşimlerinden Afrodisyas'ta kurulu müzenin müdürü Arkeolog
Cumali Ayabakan Tokat'a atanmış... Sorumuz üzerine Denizli yerel basınından bir gazeteci arkadaşımız,
"Sürüldü demek daha doğru!" diye araya giriyor...
     Â
- Peki, günahı neymiş?..      - İlk akla gelenler.. Kaçak kazı ve kaçakçılığı önlemek amacıyla köylüler arasında bir istihbarat grubu kurdu; 20'yi aşkın kaçakçı yakalattı. Afrodisyas doğu kapısından eser çalanları aylarca takipten sonra suçüstü yakaladı. Herakles'in Amazonlar Kraliçesi'ni öldürme sahnesini betimleyen kabartmayı kaçak kazıyla çıkarıp pazarlamaya çalışan hırsızları yakalattı. Karacasu ilçesinde kanalizasyon çalışması sırasında çıkan
Abdülmecid, Abdülaziz ve Kraliçe
Viktorya dönemlerinden 135 adet altın sikkenin yağmalanmasını engelledi, belediyenin el koymak istediği bu sikkeleri müzeye kazandırdı.
      - Başka?
      - Belediye SİT alanının daraltılması için köylülerden imza toplarken, o SİT alanını savundu. SİT dahilinde kaçak inşaat yapan 50 kişiyi mahkemeye verdi. Müze çevresindeki başıbozukluğu düzene soktu, müze kontrolündeki hediyelik satışlarıyla Müze Derneği'nin gelirlerini artırdı. Otopark ve kafetaryanın hatırlı özel şahıslara devri ve müze çevresinde baraka dükkan yapımı için araya giren politikacıların ısrarlarını geri çevirdi.. Üstelik aynı büyüklükteki Efes Müzesi'nde 15 arkeolog çalışırken
Cumali Bey Afrodisyas'ta 4 yıldır tek başına çalışıyor.
     Â
- Peki günahı?      - Müze Derneği gelirlerini kapmak isteyenlere koklatmamak... SİT alanını korumak... Politikacıların ricalarını geri çevirmek... vs...
      Hayli günahı varmış
Cumali Bey'in.. Şimdi rahatlar Afrodisyas... Rahat rahat yağmalanır...
Silah ve beyin...
      Radikal gazetesinde dünkü iki köşe yazısından iki küçük parçayı alt alta koyalım...
     Â
Mehmet Yılmaz'ın yazısından:
      "Herkes biliyor ki, genel bütçede eğitime ayrılan pay öğretmen maaşlarını ödemeye zor yetiyor. Bırakın yeni okul yapmayı, eski okulları onarmaya bile zor yetiyor... (ve) Kimsenin aklına Türkiye'nin savunma harcamaları neden eğitim harcamalarının şu kadar katı diye sormak gelmiyor.
     Â
Mehmet Ali Kışlalı'nın yazısından:
      "Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli olan Orgeneral
Atilla Ateş, kara havacılık sınıfının önümüzdeki 5 yılda dünyanın en büyük 10 gücü arasında yer alacağını söyledi. Önümüzdeki yıllarda ilk partide 50 adet taarruz, 50 adet genel maksat ve 8 adet yük helikopteri sağlanacağını açıkladı..."
Renk zorluÄŸu...
      "Fenerbahçe takımının formasına dikkat edin. Göğsünde Telsim reklamı var. Ama Telsim reklamı genelde, her yerde kırmızı beyaz olduğu halde Fenerbahçe formasında sarı lacivert.... Bir başka örnek... Mc Donald's amblemi kırmızı üzerine sarıdır. Ama statdaki Migros yanındaki Mc Donalds reklamı sarı lacivert..."
     Â
Deniz Gökçe Akşam'daki sütununda yukardaki manzarayı belirttikten sonra sözü şöyle bağlamış:
      "Bu renk yasaklayan yaklaşım sağlıklı mıdır? Bu yaklaşıma baktığım zaman bu şekilde saplantıları olanların sağlıklı düşünemeyeceği, sağlıklı ve mantıklı analiz yapamayacakları kanısına ulaşıyorum."
      Futbol giderek daha derinlikli bir sosyo psikolojik sorun haline geliyor ülkemizde.
Ombudsman Kurulu
     Â
Başkan: Süleyman Demirel
     Â
Başkan yardımcıları: Hacı Ali Demirel, Şevket Demirel, Yahya Demirel, Murat Demirel
     Â
Üyeler: Cavit Çağlar, Ali Şener, Kamuran Çörtük
O hala görevde!
      İki meslektaşımız; Hürriyet'te
Erdal SaÄŸlam ve Sabah'ta
Yavuz Donat dün aynı konuyu yazdılar... Özel santrallar kullandıkları fuel - oil'den KDV alınmamasını istemişler (malum ne yontsalar kardır.) Enerji Bakanı
Cumhur Ersümer de onların talebini benimseyip Maliye Bakanlığı'na yöneltmiş. Ne var ki Maliye Bakanı
Sümer Oral isteği kabul etmemiş...
Ersümer bunun üzerine
Süleyman Demirel'i ziyaret ederek durumu anlatmış, ardından da
"Sümer Bey sizin yakınınızdır, çağırıp bir de siz söyleseniz" ricasında bulunmuş. Bunun üzerine
Demirel telefonla
Sümer Oral'ı yanına çağırmış, kendisine
Cumhur Ersümer'in önerisinin yerinde olduğunu söylemiş.
Oral da
"Peki efendim" deyip fuel oil'den KDV'yi kaldırmayı kabul etmiş...
      ***
     Â
Yavuz Donat soruyor:
     Â
- Sayın Demirel... Çankaya'dan ayrıldıktan sonra... Enerji Bakanı ile kaç kez görüştünüz?       - Üç, dört kez.
     Â
- BaÅŸka "kimlerle"
konuşuyorsunuz?       - Herkesle... Milli Eğitim Bakanı ile... Kültür Bakanı ile... Deprem konutları çok önemli, Bayındırlık Bakanı ile konuşuyorum... Sonra... Maliye Bakanı ile...
      ***
      Her ne kadar Anayasa'nın 6'ıncı maddesi:
     Â
"Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" diyorsa da... Hikaye... Baba perde gerisinden devleti yönetmeye devam ediyor. Ve Cumhurbaşkanı
Sezer'in yetkilerini kısmak için harekete geçen hükümet... Üstüne vazife olmayan işler yapan, bakanlara talimat veren Baba'nın Anayasa'da bulunmayan yetkiler kullanmasından hiç şikayetçi görünmüyor... Tam komedi...
Barış üzerine
      * Kilise koroları dünya barışı üzerine şarkılar söyler, ama nerede olduğunu bir türlü söylemezler...
      * Barış iki savaş arasındaki huzursuzluk dönemidir...
      * Devlet adamlarının kalibresi silahların kalibresine eşitlenmedikçe yeryüzünde barış olmaz...
      * Binlerce Amerikalı barışı sakinleştirici haplarda arıyor.
      * Yeryüzünde köpek sayısı kemik sayısından fazla oldukça sürekli barış sağlanamaz.
      * Washington'da çok barış anıtı vardır. Her savaştan sonra bir tane dikerler...
      *Gittikçe kafayı üşüten bizim gibi bir topluma artık “başhakem" değil, “başhekim" yaraşır..!
     Â
Cihan DemirciYazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr