Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan “Yaşam Kalitesi Modülü, 2022” araştırma verilerine göre, son 12 ay içerisinde 15 yaş ve üzeri fertlerin yüzde 69’unun hiç kitap okumadığı ortaya çıkmış.
Türkiye’de toplumun düzenli kitap okuma oranı: % 0,1 (binde bir). Bu da 85 milyonluk nüfus içinde “düzenli kitap okuyan” sayımızın sadece 85 bin olduğunu gösteriyor.
YÖK’ün verilerine göre tüm üniversitelerimizdeki öğretim elemanı sayısı 184.566 imiş.
Lise ve altındaki okullarda ise 1 milyon 200 bin öğretmen görev yapıyormuş.
Bu sayılara göre öğretim elemanlarının ve öğretmenlerin de çok büyük kısmının düzenli olarak kitap okumadığı anlaşılıyor.
Kitap okumayan öğretmenler çocuklara kitap okuma zevkini nasıl aşılayabilir?
Evet kitap pahalı... Ama bir yandan da bir kafede içilecek iki kahve parası... Ayrıca kütüphanelerden kitap alıp okumak da mümkün. Yeter ki kitap okumanın cep telefonunda saatlerce ıvır zıvır okumaktan çok daha yararlı olduğu anlaşılsın...
GÜLÜT
Siyasette karar verme hızı ve yeteneği önemlidir.
Yanlış karar vermekten korkup kararsız kalanlar bazen felaketlere bile yol açar.
Bu konuda bir Osmanlı hikayesi...
Osmanlı Paşasının hanımı köşk yaptırıyormuş...
Çizimlerini paşaya göstermiş...
İki misafir salonu, iki mutfak, iki yatak odası, iki çalışma odası fakat tek ayakyolu (tuvalet) görünüyormuş planda.
Paşa sormuş:
- İyi güzel de tuvalet neden bir tane sultanım?
Hanımefendi cevaplamış:
- Paşam sen ona mı gireyim buna mı gireyim derken altına edersin de onun için iki değil tek tuvalet düşündüm...
PROJE
Diyanet İşleri Başkanlığı ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerine yönelik yeni bir proje başlattı. “Genç Gönüller, Çocuk Gönüllerle Buluşuyor” başlıklı proje, kimi iller ile İstanbul’un bazı ilçelerinde başlatılacak...
Yarıyıl tatilinin bitiminde başlaması planlanan projede belirlenen din görevlileri ve manevi danışmanlar, haftada bir gün çocukların ev ödevlerini yapmalarına yardım edecekler, hafta sonunda da haftalık programa göre kamp yapma, öğrencilerle öğle namazı kılma gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirecek. Ayrıca lise ve üniversite öğrencileri arasından seçilecek “Diyanet Genç Gönüllüleri” ilkokul öğrencilerine rehberlik edecek.
Eğitim sendikaları bu projeyi tartışıyor.
Pedagojik formasyonu olmayan din görevlileri ve öğrencilerin küçük öğrencilerin eğitimine katılmasının vereceği sonuçlar üzerinde duruluyor.
Bu konuda geniş katılımlı tartışmalarla ihtiyaç var sanırız.
UZMAN
Nejat Eslen Paşa’nın aklına takılmış... Soruyor:
- Televizyonlarda bazı eski askerler terör uzmanı, güvenlik uzmanı gibi unvanlar kullanıyor. Terör uzmanı ne demek? İyi terör yapar, terörist yetiştirir mi? Doğrusunun “terörle mücadele uzmanı” olması gerekmez mi? Ya güvenlik uzmanı unvanı? Bu unvanı görünce aklıma AVM, site, banka şubesi gibi yerlerin güvenliğinden sorumlu kişi geliyor... Hangi okullardan mezun olunca bu unvanlara hak kazanıyor insanlar? Nerede ne eğitimi alıyorlar? Ben bunları da bilmiyorum!
MAVİ KUŞ
Yaşar Kemal “Kuşlar da Gitti” romanında bir “mavi kuş” u anlatır. İstanbul’un Florya taraflarında adeta kuş yağmurları vardır. Ta Bizans’tan hatta daha eskilerden beri orada diken topları gibi havada dönerek dolaşırlar. Kuşların kanatları elinize yüzünüze değer. Ötesini kitaptan aktaralım:
“Bir mavi kuş vardı o zamanlar, şimdi gelmez oldu, kökü kesildi zaar. Küçücüktü, bir başparmaktan az iriceydi. Belki de daha iriydi de insanın kafası makine değildir ki, küçüğü büyük büyüğü küçük anımsar. Som mavi, güzel, biçimli gagalı, iri kapkara gözlü, lekesiz, yanar döner mavide bir kuştu. Mavisi insanın yüzüne gözüne bulaşır, içine bir aydınlık seli gibi boşanırdı. Dünya aydınlık, güzel, sevinçli bir som mavide balkırdı. Kuşlar geceyi, ay ışığını bile mavilerdi.”
Şehirler betonlandı, o kuşlar da çoktan gitti.
YAŞ 38
Açık Pencere Milliyet’te 38 yaşını tamamladı. 26 Ocak 1986 gününden bu yana yayımlanan bu köşe okuruna Cumhuriyet aydınlığı yanında biraz bilgi, biraz yorum, biraz mizah, biraz bilim keyfi, biraz yaşama sevinci katmayı amaçlar.
Varlığını siz okurlarına borçludur.