Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Hüseyin Esen, ABD'de Minneosota'da yapılan bir kimya konferansına katılmak ve orada soya yağı üzerine yaptığı araştırmaları tebliğ etmek istedi. Ancak maddi imkanları buna uygun değildi. Organizasyonu yapan kuruluşa bir "e mail" notu çekerek kendisine oraya gelebilmesi için maddi imkan sağlanmasını istedi. Aldığı yanıtı görüşünüze sunalım:
"Sayın Bay,
...Minneapolis'deki AOCS toplantısına katılmak için maddi yardım talebinizi karşılayamıyacağımızı belirtmek istiyoruz. Türkiye on yıllardır Kürt topluluğunu baskı altında tutuyor ve dışlıyor. Kanada'nın Quebec bölgesindeki Fransızların Fransızca konuşması gibi Kürtlerin de kendi dillerini konuşmaya hakları vardır. Türk toplumu içinde bu baskıcı davranışa karşı önemli bir protesto gösterisi olduğunu görmedim. Bu yüzden de Türkiye'den bir kişiye destek vermeyi savunmuyorum.
Ron Sleeter

Satınaldığı buzdolabı ve çamaşır makinalerinin taksidini ödeyemeyen, bu yüzden 10 gün hapis yatacak olan hanım okurumuzun sorunu çözümlendi. Sağ olsun ABD’de yaşayan ve adını vermek istemeyen bir okurumuz bu parayı mağdur hanıma gönderecek. Kendisine çok çok teşekkür ediyoruz...Var olsun iyi yürekli insanlar...

Ecevit, tam Başbakanlık'tan çıkarken, yukarıdan üzerine bir kuş pislemiş.
Tabii Hüsamettin Özkan, hemen cebinden çıkardığı mendiliyle pisliği temizlemeye çalışmış.
Ama Ecevit, kesin bir şekilde karşı çıkarak;
- Sakın ha, demiş, bırak kalsın...
- Ama neden?
- Anayasa ile yazar kasadan sonra bu, ilaç gibi geldi!

Önceki akşam, spor yazarı Ahmet Çakır Flash TV'de anlattı olayı... Değerli tiyatro sanatçımız Metin Serezli, 20'li yaşlarında babasına hayati kararını açıklamış:
- Babacığım, kendime meslek olarak tiyatroculuğu seçtim. Ne dersin?
Babası bir an düşünmüş:
- Evladım yaptığın seçim çok doğru, demiş, ama bulunduğun memleket yanlış...

LaforizmaParadan sıfır atma uzmanları dışarıdan geliyormuş... Ee tabii bizde sadece parayı sıfırlama uzmanları var!..
Cihan Demirci

F Tipi hapishanelerdeki açlık grevleri birer birer ölüme dönüşüyor... Bu satırlar yazılırken ölü sayısı 11'i bulmuştu. Terörle Mücadele Yasası'nın 16. maddesini yeniden düzenlemek için kurulan komisyon çalışmalarını tamamlayıp beklenen yasa değişikliğini yapsa... Ölümlerin önüne geçmek mümkündü. Ne var ki Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve Devlet Bakanı Faruk Bal' dan oluşan komisyondan, aradan dört ay geçmesine karşın hala bir sonuç çıkmış değil... Oysa komisyon bu tek maddelik çalışmasını tamamlasa, hazırladığı taslağı Meclis'e sunsa, F tipi cezaevlerindeki trajik durum büyük ihtimalle düzelecek. Ölümlerin önüne geçilecek. Arkadaşımız Fahrettin Fidan, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk' e soruyor:
- Komisyonunuz, çalışmasını ne zaman tamamlayacak efendim?
- Son aşamaya geldik, çalışmanın bitmesine az kaldı.
- Çalışma neden bu kadar uzadı acaba?
- Az kaldı, bitiyor.
- Sayın Tantan ve Bal'ın sonucu engellediği engellediği iddiaları var.
- Son aşamadayız.
- Mahkumlar birer birer ölmeye başladı, sayı yükseliyor!
- Maalesef.
Olur olmaz zamanlarda istifa tehdidi savuran Hikmet Sami Bey dört aydır bir istifa tehdidi daha savursa bu son durumu düzeltebilirdi. Ne var ki ortaklarını üzmektense onların "Bırakalım gebersinler" zihniyetine uymayı yeğledi. Bu ölümler hem Hükümet'i hem bakanları yakında çok sıkıştıracak. Dış Dünya üzerlerine gelecek. Bakalım o zaman "vicdanlı koalisyon" ne edecek?