Türkiye - İtalya maçında hakem aleyhimize penaltı kararı veriyor... Kararı beğenmeyen tribünlerdeki bazı Türk seyirciler tepkilerini ellerinde ne varsa sahaya atarak gösteriyorlar. Avrupa Futbol Federasyonu, bizim Federasyon gibi bu davranışı
"normal bir tepki" saymadığı için faturayı iki gün sonra önümüze uzatıyor; 10 bin İsviçre frangı ceza!
      İkinci maçımız İsveç ile... Hakem yine beğenmediğimiz bir karar veriyor, tribünlerdeki seyircilerimiz yine klasik tepkilerini ortaya koyuyorlar. Saha bir anda akla gelebilecek - gelmeyecek her türlü yabancı madde ile doluyor.
      Birkaç gün içinde kesilecek yeni fatura belli: En az 20 bin frank.
      Maçı televizyondan anlatan spiker, bu görüntülerin bir tek bizim maçlarımızda yaşandığından yakınarak,
"Sahaya yabancı madde atmamayı ne zaman öğreneceğiz? Çok daha haksız kararlarda Avrupa, hatta Dünya şampiyonluğunu kaybeden takımların seyircileri bile bunu yapmıyorlar" diye feveran ediyor ama dinleyen kim, duyan kim?
      Derken... Dünkü Hürriyet'in birinci sayfasında bir yıldız tablosu yayınlanıyor; Futbolcularımıza bir yıldız, seyircilerimize beş yıldız...
      Çünkü efendim, futbolcularımız sahada gezinirken taraftarımız tribünlerde müthiş tezahürat yapmış maç boyunca...
      Müthiş tezahüratımıza bizden 5 yıldız...
      Avrupalı'dan 30 bin frank ceza...
      Seyirci ol, gel de çık işin içinden çıkabilirsen...
      Karışık iş vesselam!
      ***
      Katilleriyle gurur duyan insanların ülkesinde ölüm hayatı her zaman yenecektir.
     Â
Cihan Demirci      ***
Her sınava bir kurs
      ANKA Haber Ajansı, özel dershanelerin açtığı
"özel" kursların listesini çıkarmış... Bir göz atalım...
      Ortaöğretim Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na hazırlık kursu, Devlet Parasız Yatılı ve Burslu Sınavı'na hazırlık kursu, ÖSS'ye hazırlık kursu, Yabancı Dil Sınavı'na hazırlık kursu, Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı'na hazırlık kursu, Lisansüstü Eğitime Giriş Sınavı'na hazırlık kursu, Kamu Personeli Dil Sınavı'na hazırlık kursu, Devlet Memurluğu Sınavı'na hazırlık kursu, Dikey Geçiş Sınavı'na hazırlık kursu...
      Dershaneye devam eden öğrenci sayısı 500 bine, kurslara ödenen toplam para da 500 trilyon lira düzeyine ulaşmış durumda... Kursların gördüğü müthiş ilgiyi görünce;
"Peki, bu öğrencilerin devam ettiği okullar ne işe yarar?" diye sormadan edemiyor insan...
Protokol hatası
      Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in Suriye ziyaretinde doğan iki soru işaretini aktarmıştık. Okurlarımız düşüncelerini yolladılar:
      1) Sayın Cumhurbaşkanı'nın Suriye ziyareti okurlarımızca olumlu karşılanıyor.
      2)
Hafız Esad'ın naaşı önündeki
"saygı duruşu" sırasında iki elini kaldırıp dua etmesi ise yanlış bulunuyor. Bir saygı duruşunda (dini tören değil) laik bir ülkenin cumhurbaşkanının dua etmesine okurlarımız bir anlam verememiş... Biz de veremedik doğrusu...
Kütük sorusu
      Nüfus kaydınız gerekiyor... Yapılacak şey belli: Herhangi bir nüfus müdürlüğüne gidip
"faksla" bağlı olduğunuz nüfus idaresinden kütük bilgilerinin teminini isteyeceksiniz...
"Tamam" deyip sizden
"faks" geçme işlemi bedeli olarak
"3 milyon TL" isteyecekler...
      Bu rakamı abartılı bulan bir milletvekili oturmuş, bir soru önergesi hazırlamış.. İçişleri'ne soruyor:
"Bu paralar nerede değerlendiriliyor? Nüfus Müdürlükleri arasında kurulacak bilgisayar iletişimi yoluyla nüfus işlemlerini basitleştirmek düşünülüyor mu?.."Ağca bülteni
      "...Cezaevindeki ilk gecesini uyuyarak geçiren
Ağca, ikinci gece saat 23.05'te yattı. O zamana kadar televizyonda kendisiyle ilgili haberleri izleyen
Mehmet Ali Ağca, sabah 9:00'da kalkıp reçel, zeytin ve çaydan oluşan kahvaltısını yaptıktan sonra günlük gazeteleri okudu ve bütün günü yine televizyon izleyerek geçirdi. Öğle yemeğinde ise taze fasulye, domatesli pilav, cacık ve salatalık yedi. Daha sonra kantinden kendisine yoğurt aldırdı... Saat 14:00 sularında avluda ilk voltasını attı. Önce ağır adımlarla sonra hızlı hızlı yürüdü..."
      xxx
      Medyamız
Ağca'yı yukardaki titizlikte izliyor.
Atatürk'ün hastalığı sırasında Dolmabahçe Sarayı'ndan yapılan açıklamalar hariç, bugüne dek yerli yabancı devlet başkanlarının bile bu kadar dikkatle izlendiğine tanık olmadık.
      Tabii yine de çok merak edilen kimi noktalar eksik kalıyor. Mesela
Ağca taze fasulyesinin tamamını yedi mi? Birazını tabakta mı bıraktı? Domatesli pilavı beğendi mi?
      Cumhuriyet'te
Zafer Timoçin'in karikatüründe adamın biri gazetelere bakarken
Ağca'yı göstererek diyor ki:
     Â
- Bu katil, Abdi İpekçi'
yi bir kere öldürdü, siz yıllardır her gün öldürüyorsunuz...      Tabii
medyanın Abdi İpekçi olayını aydınlatmaktan çok sansasyona dönüştürme çabasında olduğunu Ağca da görüyor. Ortamın oyuna müsait olduğunu saptamıştır. Şovlara bugün yarın başlayacaktır.      xxx
      Washington Post'ta yazan
Michael Dobbs, "Ağca, CIA'dan yardım aldı" diyor.
"CIA'nın suikasti Rusya'ya yıkmak için kimi raporları çarpıttığını" ekliyor.
Ağca da ara sıra CIA'dan söz eder. 1996'da bir gazeteciye;
"Bazı şeyleri öğrenmek istiyorsanız CIA'yla konuşun" demişti. CIA'nın bu cinayetteki rolü bazen olayı aydınlatmak istiyenlerce gündeme getirilir. Bazen da
"Bu olayın arkasında CIA var fazla kurcalamayın" mesajı verilmek istenir. İzlemeye devam edelim...
Duyuru...
      MHP Genel Başkanı
Şevket Yahnici'nin eroin kaçakçılığına MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün göz yumduğu iddiasına bu kuruluşlardan yanıt gelmediğini yazmıştık dün... Emniyet Genel Müdürlüğü o satırların kaleme alındığı sıralarda
Şevket Yahnici hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Şikayetini Cumhuriyet Savcılığı'na intikal ettirmiş. Biz de duyuralım.
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr