Korkma; bitmez bu hazineleri hep çalsak
Sönmeden asgari ücretlideki en son ocak
O benim milletimin kerizidir, parlayacak
O benimdir, o benim, rantiyemindir ancak.
***
Çatma, kurban olayım, çehreni ey zavallı hilal
Kahraman kölelere bir gül, ne bu şiddet, bu celal
Sana olmaz verdiğimiz faizler sonra helal
Hakkıdır, haktan sapan milletime istibdat.
***
Ben ezelden beridir hep soydum hep soyarım
Hangi çılgın hortumumu kesecekmiş şaşarım
Doymayan fil gibiyim, hortumu kesseler de çalarım
Yutarım TL leri dolara sığmam taşarım
***
Dalgalan sen de serbest kur gibi zavallı hilal
Olsun artyk verdiğimiz faizlerin hepsi helal
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok istikrar
Hakkıdır rantiyenin mandaların hürriyet
Hakkıdır, haktan sapan milletime istibdat.
Halil İbrahim Çatalbaş
Gözcü gazetesi haberi 8 sütuna manşetten vermiş:
"İçişleri Bakanlığı tüm valiliklere gizli bir yazı göndererek yağma ve talan olaylarına karşı önlem alınmasını istedi"
Haberi görenler:
- Aman ne güzel. Devlet hiç olmazsa bundan sonra yağma ve talana karşı önlem almaya karar vermiş, diye sevinmesin...
Neden mi? Çünkü genelge, son ekonomik krizden sonra sokağa dökülen vatandaşın "yapması muhtemel(!)" yağma ve talanla ilgiliymiş. Hazine talancıları, ihale vurguncuları, banka hortumcularını ilgilendiren bir yanı yok genelgenin...
Fıkra Cihan Demirci’nin...
Temel ulaşılmaz bir insan olduğunu hissettirmek istediği anlarda cep telefonunu kapatıp başka bir telefondan kendini arıyor ve şu cümleyi dinliyormuş:
"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor."
Rahmetli Özal'ın yakın arkadaşı Türk dostu(!) Baba George Bush ülkemizi neden şereflendirdi? Sır değil... Baba Bush, ABD'nin Carlyle Grubu hesabına çalışıyor. Ülkemize iş için geldi. TÜSİAD Başkan Yardımcısı Aldo Kaslowski, Bush'un ziyaretini açıklarken diyor ki:
- Çalışma şekilleri ve işleri kelepir tesisleri satın alıp fiyatlandırdıktan sonra satmak. Bush, ekonomide dibe vurduk mu vurmadık mı onu araştırıyor...
Bush onuruna verilen yemekte hazır bulunan Ertuğrul Özkök 'ün aktardığına göre, Koç Grubu önde gelenlerinden İnan Kıraç :
- Zorluklar içinde olan yüzlerce şirket var. Yabancılar gelip bu şirketleri ucuza alabilirler, demiş ve eklemiş:
- Hepimiz satmayacağız diye yemin etmeliyiz...
Amerikan Hazine Bakanlığı'nda hazırlanan İMF reçetesi Türkiye'yi dibe oturttu. Bir buçuk yılda bizi 1919 koşullarına götürdü. Şirketler, tesisler, fabrikalar kapandı kapanacak. Demeye kalmadı yanık kokusunu alan Baba Bush koşa koşa geldi... Ki yangın yerinde ne bulursa ucuza kapatacak...
Peki küreselleşme ne oldu?
Hani küreselleşme çağdaşlaşma ve gelişme demekti... Dünya kaynaklarının daha verimli kullanılması demekti... Hani tüm ülkeler şu veya bu ölçüde küreselleşmenin nimetlerinden yararlanacaktı...
Ne oldu? Neden küresel reçete bizi yerle bir etti?
Yoksa solun ve yurtseverlerin dediği mi doğruydu... Yoksa "Küreselleşme" Batı sömürgeciliğinin yeni adı mıydı? Fakir ülkelerin nesi var nesi yok zenginlere devri miydi küreselleşme?
Yoksa küresel bir komploya mı kurban gitti koca bir Türkiye?
Gelin de saf saf sormayın...