İHD-Emniyet!

Trabzon’da geçen hafta inanması zor bir olay yaşandı. İçişleri Bakanlığı tarafından merkeze çekilen Emniyet Müdürü İsmail Güzeldemirci, Trabzon İnsan Hakları Derneği Şubesi’nin verdiği yemekle uğurlandı.
Yemeği düzenleyen Trabzon İHD Başkanı Sinan Kutay’a soruyoruz.
- Ülkemizde, İHD ile polisin ilişkileri genelde pek iyi değildir. Anlaşılan o ki, Trabzon’da durum evet farklıydı.
- Emniyet Müdürümüz Sayın İsmail Güzeldemirci Trabzon’da görev yaptığı 16 aylık süre içinde demokrasi ve insan haklarına saygılı tavırlarıyla tüm halkın büyük takdirini kazandı. Ve bu süre içinde, bazı maçlar hariç, Trabzon halkı polisin cop kullandığına hemen hemen hiç tanık olmadı. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı biz özgürce kutladık. Bazı polislerin mitinge katılanlara sert hareket ettiğini görünce önlerini kesip "Ne yapıyorsunuz, bu insanlar demokratik haklarını kullanıyorlar" diyerek engel oldu. İstediğimiz her an, cep telefonundan kendisine kolayca ulaşıp şikâyetlerimizi iletebildik.
-Emniyet Müdürünüz sizce neden görevden alındı?
- Trabzon’da yüksek rantlı bir fuhuş sektörü var. Müdürümüz, buna karşı büyük bir savaş veriyordu... Sanırım başını güçlü fuhuş sektörü yedi...
Sayın Emniyet Müdürü’nü kutlarken Türkiye’yi hangi güçlerin yönettiği konusunu da dikkatlere sunuyoruz.

"Birçok kişi düşündüğünü sanır, gerçekte yaptığı önyargılarını yeniden düzenlemektir."
William Ames

Türkiye’yi Arjantin olmaktan kim kurtardı? - Tabii ki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer...
- Onu da mı Ahmet Necdet Sezer başardı... O kadar da değil artık...
- Peki söyle bakalım Arjantin niye battı?
- Sabit kurdan dalgalı kura geçmediği için...
- Eee Ahmet Necdet Sezer ne yaptı?
- Ne yaptı?
- Tam zamanında Anayasa kitapçığını Ecevit’le Mesut Yılmaz’ın önüne doğru itti... İtince Ecevit, "Sezer kafama Anayasa kitabı fırlattı" diye yaygarayı bastı. Kriz patladı. Ertesi gün dalgalı kura geçildi... Demek ki neymiş?

İnsan ne zaman değişir
İnsan sevince değişir.
İnsan ayrılınca değişir.
Dört mevsim gibidir
insan,
Bir mevsim gider,
bir mevsim gelir
Bir insan gider,
bir insan gelir
Hep aynı insanda...
(Dilek Sezer)

Yeni bir tabloid gazete çıkıyormuş...
Hayırlı olsun diyelim...
Tabloid nedir diye merak eden okurlar varsa tanımını verelim:
"Ağır düşünenlerin çabuk okuduğu gazete"

Dibe oturduk mu, oturmadık mı, dibe oturmak nasıl olur, konularını çok merak etmiştik. İşte misal... Arjantin’in Parana şehrinden Diş Hekimliği öğrencisi Martin Villarreal, yaşadıklarını BBC’ye anlatıyor...
(...) Rosario Üniversitesi’nde diş hekimliği okuyorum. Mezun olmak için sadece üç dersim kalmıştı. Ama hocalarımız maaş alamadıkları için grevde. O yüzden öğrenim durdu. Ben de Parana’daki ailemin yanına döndüm.
Annem krizden iki misli etkilendi. Kendisi öğretmen. 700 dolar civarındaki maaşını üç aydır alamıyor. Daha da kötüsü; annem göğüs kanseri hastası ve bağlı olduğu sosyal sigorta sistemi çöktü. Maaşının bir bölümü sosyal sigorta kurumuna kesiliyor. Özel hastaneler sekiz aydır sosyal sigortadan para alamadıkları için kamu çalışanlarının tedavisini durdurdu. Devlet hastaneleri ücretsiz. Ama onlar da Sosyal Sigorta Kurumu’na bağlı ve ellerinde yeterli tıbbi ekipman ve ilaç yok. Anneme daha uzun süre kemoterapi gerekirse, ki öyle görünüyor, ne yaparız bilemiyorum. (...)
Annem maaşını ne zaman alacak, bilmiyor. Maaşlarını düzenli olarak alabilen tek kesim polisler. Çünkü onların devlet kurumlarını ve süpermarketleri yağmacılara karşı koruma görevi var.
Arjantin’de en büyük sorun, politik başrol oyuncularının 20 yıldır aynı olması... Hep aynı insanlar, aynı adaylar.. Şimdilerde yönetimde olan yeni politikacılar da onların soyundan. Yani tam bir hanedanlık... Hiçbir şey değişmiyor.
Şimdilerde ne yaşıyorsak hepsi önceden tahmin edilebilirdi. Geçen yıllar içinde hükümetlerimiz halkı resmen aldattı. Eski Başkan Carlos Menem, enflasyonun bittiğine ve her şeyin yolunda gittiğine inanmamızı istiyordu. Ama bu, sürekli borçlanma ve kamu kurumlarının elden çıkarılmasıyla birlikte yürüyen gerçek bir yalandı. Bugün artık bizim için "gelecek" yok.

Japon kızı Kuni, Türk koca adaylarını beğenmemiş!
Onu beğenen olsa buralarda koca arar mıydı?
Cihan Demirci