Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       İstanbul metrosunun 16 Eylül'de açılışı yapılacak Taksim - Levent etabının basın tanıtımı dün yapılırken gazetecilere Taksim - Yenikapı hattı hakkında da bilgi verildi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Adem Baştürk, mevcut Galata Köprüsü ile Unkapanı Köprüsü arasına "yeni bir köprü" inşa edileceğini duyurdu. Metro Haliç'i bu köprüyle aşarak (Vezneciler'in altından) Aksaray'a ulaşacak...
       ***
       Arkadaşımız Aydın Arıcıoğlu, köprü konusunda uzman bir isim olan Yüksek Mühendis Sancar Özalp'le konuştu:
     Â- Haliç üzerine bir köprü daha.. Nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
       - Projesini inceleme imkanı buldum. Çelik konstrüksiyon, son derece hantal, Haliç silüetini tümüyle karartacak bir köprü... Unkapanı Gazi Köprüsü'nün omuzuna bir heyula gibi çökecek. O Gazi Köprüsü ki, Avrupa'nın en iyi dubalı köprü uygulamalarından biridir, maketi Deutche Museum'da sergilenir. Yeni köprü, onu ve camiler de dahil Haliç panoramasını tümüyle örtüyor. Kent estetiği fikrinden yoksun ellerden çıkma yeni bir mimari felaket...
     Â- Peki Taksim - Aksaray 2. etap metro güzergahının kent içi ulaşıma katkısı?
       - 2. etap olarak bu güzergaha başlanması yanlıştır, israftır... Neden derseniz?.. İki köprüden sonra burada ağır metro sistemini gerektirecek nüfus yoğunluğu kalmamış, kent içi toplu ulaşım aksı iki çevre yolu ortasına kaymıştır. Buraya harcanacak para, ilerde Kabataş'tan yeraltına girip Swissotel altından Beşiktaş ve tüm Boğaziçi kıyı şeridine ulaşacak olan sisteme başlamada kullanılmalıydı.

Okuyan'a sorular

       "...Sadece geçen yıl üç sosyal güvenlik kuruluşunda meydana gelen yolsuzluk, suistimal, istismar, hırsızlığın toplamı 1 katrilyon lira... Yolsuzlukları çözmek için sabaha kadar çalışıyorum, bazen bunalıp odamda ağlıyorum..." vs...
       Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın yukardaki sözleri dün gazetemizin manşetinde yer aldı.
       SSK eski Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu bizim aracılığımızla Okuyan'a bazı sorular yöneltti. Dedi ki:
       - Sayın Bakan o mevkiye ağlaması için değil sorunları çözmesi, yolsuzlukları önlemesi için getirilmiştir. Sayın Bakan kendi döneminde yapıldığını itiraf ettiği 1 katrilyonluk yolsuzluğu niçin önleyememiştir? Bu yolsuzluklardan dolayı bugüne kadar bir tek kişi hakkında dahi savcılıklara suç duyurusunda bulunmuş mudur?
       Evet Sayın Okuyan... Bu sorular sizden yanıt bekliyor.

Tavsiye...

       * Erkek sabahları gazeteyi ilk okuyan olmak ister, ilk siz okursanız "Ben"likleri yara alır.
       * Karısına "Kilo aldın" diyen adam, kendi durumunu "Bu pantalon yıkanırken daralmış" diye açıklar. Mazur görün.
       * Erkeğin algılaması o kadar zayıftır ki, ağır çekimde tekrarını görmedikce golün nasıl atıldığını anlamaz. O yüzden gol atılırken olduğu gibi, gollerin tekrarında da ekran önünden geçmeyin.
       * Topluluk içinde asla kocanıza bir şey öğretmeye çalışmayın. Erkekleri sadece onlarla başbaşa olduğunuzda eğitebilirsiniz. Toplum önünde hep herşeyi biliyor olurlar.

Åžahane uyum..!

       THY, Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova'nın talimatıyla bilet fiyatlarına 2 milyon lira "alan zammı" yapıyor... Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz zammı, vatandaşlar gibi gazetelerden öğreniyor. Öğrenir öğrenmez demecini patlatıyor:
     Â- THY biletlerine zam yapılıp yapılmayacağına karar vermek benim yetkim dahilindedir. Yetkimi kimseyle paylaÅŸmam... VatandaÅŸlar bu parayı ödemesin, ödeyenler de geri istesin.
       MHP'li Ulaştırma Bakanı, vatandaşı ANAP'lı bakana baş kaldırmaya davet ederken... Ve bakanlar sorunlarını Bakanlar Kurulu'nda değil gazete sayfalarında tartışırken... Aklımıza Başbakan Ecevit'in geçenlerde sarfettiği o yürek serinleten laf geldi:
     Â- Dünya hükümetteki uyumu hayranlıkla izliyor...
       Bu arada MHP'li bakanların Emlak Bankası'nı özelleştirmeyerek 2.2 milyar dolarlık kredinin gelişini engellemesi... Telekom özelleştirmesini çıkmaza sokarak devleti ayrıca 2 milyar dolarlık gelirden etmesi... Hükümetteki diğer parlak uyum örnekleri olarak sayılabilir...

Her yanıyla halkçı!

       Başbakan kolayını buldu... Enflasyon her ay hedef şaşırdıkça faturayı özel sektöre çıkarıyor... Böylece hükümetin başarısına toz kondurmamış oluyor!
       Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Özer Ertuna Radikal'deki yazılarında soruyor:
       - Özel sektörle bir ulusal uzlaşma mı yapmıştınız? Böyle bir anlaşmanız olmadığına göre neden ve hangi gerekçeyle özel sektörü suçluyorsunuz?
       Bu soruları tabii şu soru izliyor:
     Â- Neden işçi, iÅŸveren, mali kesim ve devlet, enflasyonun külfetlerini eÅŸit olarak paylaÅŸmak üzere bir ulusal uzlaÅŸma yapmıyor?
       Yanıt belli... Çünkü böyle bir uzlaşma olursa varlıklı kesimler de külfet ve sorumluluk altına girecek. Halkçı Ecevit onları kesinlikle yeni bir yük altına sokmuyor. Sadece ayda bir fırça atarak cezalandırmış gibi yapıyor.
       Ve enflasyonun bütün yükünü halkın sırtında tutmaya devam ediyor.
       Halkçı dediğin böyle olur... Bütün kazığı halka atar...

       *Bakan Durmuş kızdığı gazetecilere; “Sizi Türk hekimlerine emanet ederim" dedi... Birileri onu ruh hekimlerine emanet edecek sonunda...
      Cihan Demirci


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr