ABD ve Kanadalı eÅŸcinsellerin KuÅŸadası'na sokulmaması... Ä°stanbul'da 180 derece dönüşle ayaklarının altına kırmızı halı serilmesine raÄŸmen bize pahalıya patlayacak... Retur Turizm yöneticisi Kemal Suman bilançoyu çıkarmış:       - Bu olayın bize vereceÄŸi zarar 1 milyar dolardır..      Â- Aman yapmayın, o kadar olur mu?       - Dinleyin, diyor Kemal Bey, eÅŸcinsel tercihlere sahip bu insanlar büyük seyahat acentalarının yönetimlerinde, reklam sektöründe, moda sektöründe ve bilumum ticari sektörlerde önemli rollere sahiptir. Åžimdi uÄŸradıkları bu muamaleden sonra hepsi birden olayı aleyhimize kullanacaktır. Bu olayı bir parça hafifletmenin yolu, sakat kararda sorumluluÄŸu olan sorumsuz yöneticileri derhal görevden almaktır.
Casaba'nın sırrı
      İş Bankası ve Koray Şirketler Topluluğu İstanbul Ömerli'de kurdukları yeni yerleşim merkezine "Casaba" adını verdiler. New York aksanlı (!) "Türkçe" kullanımlarının bu çarpıcı örneğinden dün "dil yaresi" diye söz ettik... Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci, "O kadarla kalsa iyi" deyip ekliyor:       - "Casaba" inşaatı, su havzaları içinde gerçekleşen en büyük yağmalardan biri. Sırf ilanına bakarak bunu anlamak mümkün: "Bozulmamış doğanın tam ortasında, 400 dönümü `doğal orman' olan 1860 dönümlük yemyeşil arazi üzerine kurulu çağdaş kent.." Deprem sonrası su kaynaklarının bulunduğu, kente soluk veren yeşil kuşak "Zemini sağlam!" denerek daha da büyük bir hızla yağmalanmaya başladı. "Casaba"nın kurulduğu Ayvalı Çiftliği, Ömerli su havzasının içindedir. Bölgede yapılaşma, 1997'de buna olanak verecek biçimde yönetmelik değişikliği yapan İSKİ'nin izniyle sürüyor. Depremden sonra da tam yağmaya dönüştü. Oysa İstanbul nazım planında buralar "yapılaşma yasağı" olan alanlardır. İSKİ yönetmeliğini dava edip iptal ettirdik. Birkaç maddesini rötuşlayıp yeniden yürürlüğe koydular. Onu da dava ettik. Konu mahkemelik.. Buna rağmen, yargı kararını beklemeden (mahkemelik İSKİ yönetmeliğine dayanarak) yapılaşma izni veriliyor. Bayındırlık Bakanlığı da olup bitenlere seyirci.. "Casaba"örneğinde asıl dramatik olan; Cumhuriyetin "planlama" ilkesiyle aleni çelişki halindeki bu inşaatı Cumhuriyetin simge kuruluşlarından İş Bankası'nın finanse ediyor oluşu..
AsayiÅŸ berkemal...
      Çok fıkra dinlemiÅŸ, çok fıkra yazmış da olsanız... Hala ilk kez duyduÄŸunuz fıkralar çıkabiliyor karşınıza... Mesela ÅŸu: Mahallenin bir kabadayısı varmış... Hemen hergün bir vukuat çıkarır, günaşırı karakola düşermiÅŸ... Kendisinden illallah diyen komiser sonunda: "Bak, bu seni son affediÅŸim" demiÅŸ, "bir daha elime düşersen yakarım çıranı..."       Bizimki, ertesi gün yolda yürürken bakmış karşıdan biri gelmekte... Adamı tanımıyor ama tipinden memnun deÄŸil (!) Kararını vermiÅŸ, bir bahane bulup dövecek. BulmuÅŸ da... Tam elini kaldırmış, tokatı indirecek, karşı köşeden aniden baÅŸkomiser çıkmasın mı? Eli havada;      Â- Ä°yi valla baÅŸkomiserim demiÅŸ, maaşı sen al, asayiÅŸi biz saÄŸlayalım!
Günün haberi
      ANKA Ajansı, Diyarbakır'ın Ergani ilçesi kırsalında "sahibi meçhul" 43 deve bulunduğunu bildiriyor... Okuyoruz:       "Devlere Ergani Kaymakamlığı sahip çıktı. Deve sahiplerinin bulunması için yoğun çaba sarfedildiğini söyleyen Kaymakam Tahir Demir, çevre köy ve ilçelerde deve sahiplerini bulamayınca çevre il valiliklerine ve ilçe jandarma komutanlıklarına da birer yazı göndererek yardım istedi. Kaymakam Demir, develerin beslenmesi konusunda bilgi sahibi olmadıklarını belirttikten sonra şöyle konuştu: `Ne yapacağımızı bilmiyoruz, şaşırıp kaldık. Her tarafı araştırdık, soruşturduk. Buna rağmen develerin nereden geldiklerini öğrenemedik. Sanki develer uzaydan indi. İnşallah sahipleri bulunur.."
Motor
      İki sarışın biraz gezmek için arkadaşlarının volkswagen arabasını almışlar. Direksiyona oturan sarışın kontağı çevirmiş. Araba çalışmıyor. Yanindekine:       - Şu motora bir baksana, demiş.       Sarışın ön kaputu açıp bakmış:       - Bu arabanın motoru yok...       Direksiyonda oturan :       - Demin görüm, demiş , arka bagajda bir yedek motor var onu alıp takalım...
Herşey çok açık...
      Merkezde laik ve demokrat valiler dururken son kararname ile kimi dinci valilerin atamasının yapıldığını birkaç gün önce bir merkez valisi dostumuzun aÄŸzından yazmıştık... Dünkü gazetelerde yer alan bir haber, dostumuzun bu iddiasının ne kadar doÄŸru olduÄŸunu ortaya koyuyor.      ÂMesut Yılmaz'ın açıklamasına göre... Memurlarla ilgili KHK krizinin yaÅŸandığı günlerde BaÅŸbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan KHK'yi imzalamamakta direnen CumhurbaÅŸkanı Sezer'i ikna etmek üzere Köşk'e gidiyor. Kararnamenin irtica ile mücadelede ne kadar önemli olduÄŸunu anlatırken Sezer'den;      Â- EÄŸer irticaya bu kadar karşıysanız, valiler kararnamesini bana getirmemeniz gerekirdi. Valiler arasında Fetullahçılar var, yanıtını alıyor.       Ve bu yanıtı alınca ÅŸu karşılığı veriyor:      Â- O zaman imzalamasaydınız!       Yanıttaki CumhurbaÅŸkanı'na saygısız üslup bir yana... Dikkat edilirse, Hüsamettin Özkan, "Hayır, böyle birÅŸey yok" demiyor, diyemiyor. Dolayısıyla Sezer'i onaylıyor.       ***       BaÅŸbakan Bülent Ecevit, Fethullah Gülen'e desteÄŸini sürdürüyor. Sebebini BaÅŸbakan'ın dün Star'da Fatihi Çekirge'ye söylediklerinin satır arasında bulmak mümkün:      Â- Bu mücadeleyi (irticacılarla mücadeleyi) çok hassas dengelerde götürmek gerekir. ÖrneÄŸin, ülkedeki dinci kesimleri, ılımlısıyla, radikaliyle aynı cepheye iterseniz, bu bir kamplaÅŸma yaratır.       Şair BaÅŸbakan, Fethullahçıları kendine çekerek galiba dinci kesimleri bölmek ve zayıflatmak hayali içindedir. Acaba dinci gazeteleri okuyor mu? Okuyorsa görecektir ki, Fethullahçılar ile diÄŸer Ä°slamcı gruplar arasında ciddi hiçbir sürtüşme veya tartışma yoktur. Aksine aynı hedef doÄŸrultusunda bir ortak tavır alma vardır. Åžair BaÅŸbakan bu baÄŸlamda Fethullahçı valilerden alacağı raporlar doÄŸrultusunda irticacıları temizleme planları içindedir!
Okuma parçası
      Çocuk çok küçükken çimenlerin arasında pırıl pırıl bir madeni para bulmuş. O kadar mutlu olmuş ki... Yerlere bakarak yürümeyi adet edinmiş ondan sonra... Zaman zaman yeni paralar bulmuş... Yalnız madeni değil. Kağıt paralar bulduğu da olmuş... Her defasında bir geniş mutluluk kaplamış içini... Bu buluşunun kendisine çok şey kazandırdığını düşünmüş..       Kaçırdıkları mı? O pek farkına varmamış ama... Şöyle sıralanabilir:       "30 bin kadar gün batımı, 300'den fazla gökkuşağı, çocuklarının boy atması, kuşların gökyüzünden dans etmesi, güneşin doğuşu, bulutların uçuşması, insanların gülümsemesi, ağaçların yeşillenmesi..."       Sonuç mu? Kafanızı kaldırıp, yaşamın sunacağı gerçek zenginliklere bakın... Gerçek zenginliğin o olduğunu göreceksiniz... (İnternetten)
Büyük reis der ki...
     Â
Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım. (Apache Kabilesi)
Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder. (Hopi Kabilesi)