Başbakan Davutoğlu’nun önceki gün açıkladığı seçim beyannamesi için “entelektüel düzeyi yüksek” deniyor. İspatı mı? Örneğin şu cümlelere bakın:
“Ortak tarihdaşlık, ortak kadim geçmişimizi ve geleceğe dönük ortak kader bilincimizi yansıtmaktadır.İnsan onuru ilkesinin anayasal ve siyasal düzenimizdeki dayanakları aidiyet bilincimizi oluşturan ortak tarihdaşlık ve hak, hukuk ve adalete dayalı eşit vatandaşlıktır.”
? ? ?
Cümleler anlaşılır olmaktan çıktıkça entel düzeyi yükseliyor malum!
Gelelim entel düzeyi alçak olup kolay anlaşılır bir cümleye:
“Yeni anayasada herhangi bir etnik veya dini kimliğe referans olmayacak”
Ne demek bu? Anayasa’dan “Türk” ve “Türk milleti” sözcükleri çıkartılacak demek. Neden? Çünkü İmralı öyle istiyor. İmralı zabıtlarında Öcalan’ın Sırrı Süreyya’ya Anayasa’nın yeni 66. maddesini nasıl dikte ettirdiği yazıyor.
Siz istediğiniz kadar Anayasa’daki “Türk” sıfatı bir ırkı değil bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi ifade ediyor, deyin. Çeşitli etnik grupların birbirini ezmesi veya çatışmasının önüne geçmek için her etnisite “Türk” sıfatıyla eşit hale getirilmiştir, deyin...Nafile...
İmralı’yı ve emperyalistleri memnun etmek onların öncelikleri...
Ancak Türk sözünü çöplüğe atmak da pek öyle kolay olmaz. Hatırlatalım.
Konak ve kitaplık
Çelik Gülersoy Vakfı Başkanı Dr. Uğur İbrahimhakkıoğlu İstanbul Kitaplığı’nın kiralanacağı haberleri konusunda bir açıklama yaptı... Özetle diyor ki:
- Vakfın bize yüklediği görevlerden sadece birini yerine getirebiliyor, sadece kitaplığını açık tutabiliyoruz ve 2 - 3 öğrenciye sembolik burslar verebiliyoruz; çünkü yeterli mali imkânımız yoktur.
- Halbuki vakfın amaçları doğrultusunda faaliyet göstermemek, görevi ihmal suçunu oluşturur.
- Kitaplık binasının 2012 tarihinde yapılmış ekspertiz raporunda değeri 14.300.000 TL olarak tespit edilmiştir. Bunun dışındaki malvarlığımız, faizle ancak 3 personelin maaşlarını ödeyebildiğimiz bankadaki bir milyon küsur TL. ile ayda sadece 2.000 TL kira getirebilen Safranbolu’ daki gayrimenkulümüzdür.. Yani vakfın değer taşıyan yegâne mal varlığı 14 milyon TL.’lik tarihi binadır.
Aynı kitaplık, daha sade, daha güvenli ve daha uygun bir binada oluşturulup hizmet verebilir ve artan servet değerlendirilerek diğer 7 görev de yerine getirilebilir... 14 milyonluk bir binanın, sadece kitap okumaya tahsisi, korkunç bir israf olup, vakfı zarara uğratıcı harekettir ve sorumluluğu muciptir. (Kitap okumak hele böyle değerli eserleri okuyup incelemek elbette çok önemlidir, ama bunun için saray gibi yapılara gerek yoktur)
NOTUMUZ: Bu açıklama bizi ikna etmedi... Kitaplık, içindeki eserler kadar tarihi binası ile de değerdir. İstanbul’a, kitaba ve okumaya verilen önemi ifade eder.
KURTAR
Ankaralı meslektaşımız Hüseyin Özalp’in kafasına takılan soru şu:
“Ne günlere kaldık. Memleketi Cemaat’ten AKP kurtarıyor. AKP’den ise HDP kurtaracakmış.
Yani HDP barajı geçerse AKP tek başına iktidar olma şansını kaybedecekmiş. Aklıselim olduğunu düşündüğüm birçok insan bu saikle HDP’ye oy vereceğini söylüyor. Bu durumda geriye bir soru kalıyor: Memleketi bölünmekten kim kurtaracak?”
İstanbul’da 480 deprem acil toplanma alanının 270’i imara açılarak yok edilmiş!
Yeni dikilen gökdelenler İstanbul’un mezar taşı oluyor.
Akif Kökçe
KONYA
Konya’da Atatürk ve Cumhuriyet’i çağrıştıran okul adları birer birer siliniyor.
Örneğin son olarak:
“Mareşal Mustafa Kemal Ortaokulu, Hamidiye İmam Hatip Ortaokulu; Mustafa Necati Ortaokulu, Cemil Meriç Ortaokulu; İsmail Hakkı Tonguç İmam Hatip Ortaokulu, Erdem Beyazıt İmam Hatip Ortaokulu; 23 Nisan Egemenlik Ortaokulu, Karatay Belediyesi İmam Hatip Ortaokulu” olarak değiştirildi.
Cumhuriyet sayesinde var olanlar bindikleri dalı kesiyor.
Eğitim İş Sendikası bu sistemli saldırıyı yargıya götürmeye hazırlanıyor.
ZOZANİ
Dünkü yazımızın sonunda Ankara’da latife olarak anlatılan bir anektoda yer vermiş, HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani’nin hafiften aksayarak yürüdüğünü gören ve bunun sebebini soran bir arkadaşına:
- Geçen gün Hakkari’deki yayla şenliğindeydim. Gerillalarla maç yaparken sakatlandım! dediğini kaydetmiştik. Adil Zozani dün gönderdiği açıklamada bu ifadelerin kendisiyle ilgisinin olmadığını bildirdi. Kayıttan siliyoruz.