Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir Cumhuriyet bilgesinin, Doğan Kuban’ın ölümünün (22 Eylül 2021) üçüncü yılındayız. 

Mimar Doğan Kuban aynı zamanda eşsiz bir düşünce ve kültür adamı idi. Ülkenin bugünü ve geleceği hakkında önemli tespitleri, aydınlatıcı düşünceleri vardı. Onun “Gelecek” adlı kitabından birkaç satır aktaralım... Der ki: 

“... Çağdaş teknolojiyi kullanan fakat aklı geçmiş toplum modellerinde kalmış olan bir toplum geleceğini programlayamaz. Çünkü önceliklerin neler olduğuna karar veremez. Bu öncelikleri tarih saptamaz. Çağdaş dünyanın dört bir yanından gelen sayısız dinamikler saptar...” 

Haberin Devamı

***

“... Türkiye’nin bugünkü durumu bir Osmanlı mirasıdır. Bunun kökeninde geçmişte bilimsel bilginin üretilememesi gelmektedir. “ 

***

“... Osmanlılar resmi, heykeli, perspektifi, bilimi ve dünyayı merak etmediler, astrolojiden (falcılıktan) astronomiye bir türlü geçemediler.” 

***

“... Osmanlı Anadolu’da okuma yazma bilmeyen bir toplum bıraktı ne fabrikası vardı ne okulu. Osmanlı’nın en büyük ve etkili mirası bu cehalettir.” 

***

“... Müslümanlar ‘Bilginin yarısı soru sormaktır’ hadisinin akıllı tanımından işe başlayabilirler. Dünyayı öğrenmeye her şeyi sorgulamaktan başlamak ve Osmanlı’nın akıl almaz meraksızlığını aşmak zorundayız.” 

***

Bugünü anlamak ve geleceği görebilmek için Doğan Kuban’ın kitaplarına baş vurabilirsiniz... 

KARTAL

Yıllar önce sosyal demokrat bir politikacı, Yaşar Kemal’e milletvekilliği önermiş. 

“Gelin” demiş, “sizi önce milletvekili, sonra da kültür bakanı yapalım!” 

Yaşar Kemal: 

“İyi ama bu halk beni seçmez, oy vermez!” diye cevaplamış politikacıyı. 

İyice şaşıran adam “Neden?” diye sormuş 

Yaşar Kemal: 

“Ben bu halka hiçbir kötülük yapmadım ki beni seçsinler” demiş. “Onları ne sömürdüm ne hakaret ettim, ne ekmekleriyle oynadım, ne geleceklerini kararttım. Bana niye oy versinler ki?” demiş. 

***

Bu olayı Zülfü Livaneli “Gözüyle Kartal Avlayan Yazar - Yaşar Kemal” adlı kitabında anlatır. 

Yaşar Kemal’i özleyen bir dostu olarak hatırladım yukardaki sözleri, size de aktarayım dedim. 

F 35

ABD, Rusya’dan S 400 füzeleri almamız nedeniyle Türkiye’yi F 35 projesinden çıkardı, uçuşa hazır 6 uçağımıza da el koydu. 

Haberin Devamı

Emekli General Erdoğan Karakuş, F35 zararımızı anlatıyor: 

“11 Türk firması bu projeye yatırım yapmıştı. F 35’lerin 935 parçası Türkiye’de üretiliyordu. 11 milyar dolar gelir elde edecektik. Avrupa’ya satışlardan 16 milyar dolar sağlanacaktı. Uçaklar neredeyse bedavaya gelecekti. Türkiye programdan çıkarılınca 27 milyar dolar kaybettik. 6 uçağımız hala rehin olarak ABD’de hangarda duruyor” 

Erdoğan Karakuş, üretime hazırlandığımız Kaan ve Hürjet savaş uçaklarının motorlarının da ABD’den alınacağını hatırlatıyor... O zaman akla şu soru geliyor... ABD’ye güvenerek yola çıkılabilir mi? ABD’nin en sıkışık anda bizi yarı yolda bırakmayacağını kim söyleyebilir? 

Tek çözüm görünüyor ufukta: Uçağın en basit vidasından motoruna kadar milli üretim... 

MEKTUP

Amerikalı emekli bir çiftle tanıştık… Dünyayı geziyor, emekliliğin tadını çıkarıyorlar, kendi ülkelerinde de Başkan Adayı Kamala Harris’in seçim kampanyasında çalışıyorlarmış... 

Haberin Devamı

- Mesela neler yapıyorsunuz, diye sorduk... 

- Mesela mektup yazıyoruz, dediler.. 

- O nedir? 

Seçmenlere el yazısıyla mektup yazıp gönderiyorlarmış. İlk bakışta ne alaka diyebilirsiniz. Ancak elle yazılmış, seçmene adıyla hitap eden ve postayla ev adresine gönderilen mektuplar sempati kazanmak açısından etkili oluyormuş. Seçmenin kendini özel hissetmesini sağlıyormuş. Mektupta doğal olarak Kamala Harris’in vaatleri, mesajları, politik görüşleri yer alıyormuş... 

YALAN

“Hayatımda bilerek hiç kimseye kötülük yapmadım, zarar vermedim, kimsenin hakkını yemedim, hiçbir canlıya zarar vermedim, haksız bir menfaat sağlamadım, hiç yalan söylemedim, diyen her kim olursa olsun yalan söylüyordur.”“Hayatımda bilerek hiç kimseye kötülük yapmadım, zarar vermedim, kimsenin hakkını yemedim, hiçbir canlıya zarar vermedim, haksız bir menfaat sağlamadım, hiç yalan söylemedim, diyen her kim olursa olsun yalan söylüyordur.” M. Ali Kılıçbay