Güne uyan aşağıdaki şiiri Alice Chase yetişkin çocuğuna yazmış:
Sürekli meşguldüm o kadar sene/ Seninle doyasıya oynayamadım/ Sen beni çağırdın gel oyna diye/ Ben bir türlü zaman ayıramadım
Giydirdim, doyurdum, Seni kolladım/ Sadece bunları yeterli sandım/ Bana oyuncağını getirdiğinde/ Ben seni çoğu kez/ Başımdan savdım
Yatağa yatırır seni/ Okşardım/ Sen uyur uyumaz hemen çıkardım/ Şimdi o günleri çok özlüyorum/ Keşke bir dakika fazla kalsaydım
Hayat ne kadar kısa, yıllar ne çabuk/ Ne zaman büyüdü bu küçük çocuk/ Ona dokunmak için uzandığımda/ Ellerim boş kalır yüreğim buruk
Artık ne resimler, ne de oyunlar/ Ne "iyi geceler" ne sarılmalar/ Hepsi çok geride, ulaşmak çok zor/ Yaşanmadı sanki o güzel yıllar
Artık hiç işim yok, yapayalnızım/ Günlerim çok uzun, üstelik bomboş/ Keşke isteklerini bir bir yapsaydım/ Küçük arzuların şimdi çok şirin, çok hoş.
Memleketi satanist, vatanı satanist, milleti satanist..
Peki onlar ne olacak?
Tanrı önce yerküresini yaratır. Bakar ve der:
Güzel...
Sonra atmosferi yaratır. Kenardan bakar ve yine der:
Güzel
Daha sonra toprakları, dağları ve denizleri yaratır.
Bakar ve der:
Güzel
Erkeği yaratır, bir baştan sona seyreder:
Güzel
Sonra kadını yaratır ve bir hayli baktıktan sonra der:
Önemli değil, boyanır...
Kitap toplamak marifet değil...
Halkın çalınan paralarını toplayabiliyor musunuz, ondan haber verin...
Profesör Alpaslan Işıklı geçenlerde bir sohbette anlattı:
"Rusya’dan bir filmci Türkiye’ye konferans vermeye gelmişti. Kendisine, şimdi film yaparken eski döneme göre daha mı özgürsünüz sorusu yöneltildiğinde, evet dedi, şimdi daha özgürce film yapabiliyoruz. Bir izleyici, peki dedi, eskiden sizi devlet finanse ediyordu, şimdi kim ediyor? Yanıtı şu oldu:
- Kim olacak, tabii ki mafya finanse ediyor... Onlar böylece kara parayı aklamış oluyor, biz de özgürce film yapıyoruz...
Türklere özgü hastalıkların dökümü yapılmış olup aşağıdaki liste bize internetten geçilmiştir...
Kar topunun içine taş ve buz koymak
Gazete ve dergilerdeki fotoğraflara sakal ve bıyık çizmek
Yeni dökülen betona ayak basıp iz bırakmak
Reklam için duvarlara yapıştırılan afişleri yırtmak
Otobüs duraklarına "Ateşli sevişirim beni ara" yazmak
Trafikte kırmızıdan sonra gelen sarıda kornaya asılmak
Kar yağdığında eve bolca ekmek almak
İşsiz kalınca takım elbise giymeye başlamak
Silahla şaka yapmak
Yolda tanıdık birini görünce aracı üstüne sürmek
Denizde deve güreşi yapmak
Evlilerin bekârlara "sakın evlenme" demesi
Belediyelerin duraklara koyduğu saatlerin akrep ve yelkovanını sökmek
Şahin marka otomobili Doğan görünümlü yapmak
Tiki olan insanların tikiyle uğraşmak
Trafikte sizi geçen aracı geçmeyi ilke saymak
vesaire..vesaire...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024