Bu hafta kaybettiğimiz soylu gazeteci Cüneyt Arcayürek, mesleğe 19 yaşında Çetin Altan’ın teşvikiyle katılır. 1947 yılında Çetin Altan 20 yaşında hukuk, Cüneyt Arcayürek 19 yaşında tıp öğrencisidir. İyi arkadaştırlar. Arcayürek’in harçlığını çıkarmaya ihtiyacı vardır. Altan ve Arcayürek CHP resmi organı Ulus gazetesinde muhabirliğe başlar. Ulus’tan yine CHP’nin güdümündeki Akşam Haberleri gazetesine kaydırılırlar. Arcayürek bir gün Ulaştırma Bakanlığı’nda bir bürokratı haber diye sıkıştırırken adam bunalır;
- Bu kadar haber sıkıntısı içindeyseniz Çemberlitaş’ı Ankara’ya getiriyorlar diye haber yapın olsun bitsin, der...
Arcayürek konuyu Çetin Altan’a açar. Çetin Altan yapalım haberi der. İki kafadar haberi imal ederler. Çemberlitaş, İstanbul’daki yerinden sökülmekte, özel bir trene konulmakta ve Ankara’ya taşınarak Başbakanlığın karşısına dikilmektedir. Arcayürek haberi, hiç sevmedikleri Yazı İşleri Müdürü Nihat Tangüner’e götürür. Tangüner atlatma haber diye manşete 8 sütun koyar. Ertesi gün tabii ortalık birbirine girer. Ne var ki bir kıvırma fırsatı doğar. Rakip Kudret gazetesi haberi aynen almış, ertesi gün iç sayfasında büyütmüştür. Tangüner ertesi gün birinci sayfaya şu yazıyı koyar ve durumu kurtarır:
“Kudret gazetesini suçüstü yakaladık. Kudretin her haberimizi makasladığını ispatlamak için dün Çemberlitaş’la ilgili tamamen yalan bir haberi birinci sayfamıza koyduk. Kudret bu haberi de olduğu gibi alıp kullandı...”
Bu formülle birlikte cezalar da hafifler.
Kadıköy’e kültür
Kadıköy Belediyesi Caferağa Spor Salonu’nu yıkıp yeniden yapacak. Halka fikir soruyor. Kimileri salonun kapalı yüzme havuzunu da içeren bir spor kompleksi yapılmasını öneriyor. Kimileri ise (biz dahil) ilçenin göbeğindeki bu büyük binanın Caddebostan Kültür Merkezi benzeri bir kültür kompleksine dönüştürülmesini istiyor. İçinde konferans, sergi, kitap, tiyatro ve sinema salonları bulunan böyle bir merkeze Kadıköy’de ihtiyaç var. Bizim bir başka önerimiz de Moda Bomonti’de restoran olarak kullanılan Khalkedon’un bir ihtisas kütüphanesine dönüştürülmesidir. Örneğin Gülersoy Vakfı’nın atacak yer aradığı paha biçilmez İstanbul Kitaplığı buraya taşınabilir.
Kadıköy İstanbul’un çağdaşlığa açılan kapısıdır... Kültüre öncelikle kucak açmalıdır.
ÇİÇEK
Balyoz mağduru CHP Milletvekili Dursun Çiçek meğer siyaseti de iyi bilirmiş. Koalisyon çağrısı yapıyor:
- Bir sonraki seçimlerde CHP - AKP iktidarında yapılan bir seçim Türkiye için daha adil olacaktır.
Cevap kızı Avukat İrem Çiçek’ten geliyor:
- AKP ile koalisyon yapan parti koltuk değnekliğinden öteye geçmez...
Atatürkçü, laik, çağdaş Türkiye için oy topla.. Sonra git AKP’ye omuz ver. oylaı sat!
Efendim koltuk değneği olmayacağız, savunmalarının kıymeti yoktur.
Adaylığınızı o role koydunuz...
AKP daha davet ve öneri getirmeden... Siz koalisyona dahil olmaya teşne hal aldınız...
Rövanşist (intikamcı) davranmayacağız diye peşin tavizlere başladınız...
İçine girdiğiniz bu kimlikle çok çok koltuk değneği olursunuz...
PKK, IŞİD teröründen yakınıyor!
Teröre yıllarca “özgürlük mücadelesi” diyenlerin
terörden yakınmaya hakkı var mıdır?
Akif Kökçe
? ? ?
Dünyada yüzlerce milliyet, dil, din, mezhep olabilir
ama sadece iki çeşit insan var.
Vicdanı olan ve vicdanı olmayan.
Farid Farjad
İstanbul babaları!
İstanbullular kenti zenginlerin yağma ve talanından korumak için neler neler yapmışlar... Duyunca inanmayacaksınız...
Süheyl Ünver İstanbul Risaleleri’nde anlatır. İstanbul’un özellikle tepelerinde bazı ünlü türbe ve yatırlar vardır... Mesela:
- Çamlıca’da İvaz Baba
- Beykoz Yuşa tepesinde Arkam Baba
- Rumelihisarı’ndaki şehitlikte Safi Baba
- Eyüpsultan tepesinde Karyağdı Baba
- Yedikule’de Eryek Baba
- Merdivenköyü’nde Şahkulu Sultan
- Ayasofya’da Sancakdar Baba
- Cihangir’de Sakalbaşı...
Bu isimler İstanbul’un fethinde ve benzer savaşlarda kahramanlık gösteren yiğitlerdir. Cihat erleridir.
Peki, bu yiğitler neden kentin en mutena tepelerine gömülmüş?
Aslında oralarda gömülü oldukları kuşkuludur.
Süheyl Ünver diyor ki:
“Bunların çoğu İstanbul civarında bazı tepelerde gösterilerek oralara mütegallibe tarafından yapılacak tecavüzlere mani olunmuştur”.
Yani, değerli araziler üzerine türbe - yatır vs. var denilerek çevresi işgalcilerden korunmuş...
Tabii bir süre korunmuş. Zamane talancıları ne türbe dinliyor ne yatır...
Yürümez merdiven
Kadıköy Uzunçayır metro istasyonunda, yaklaşık 1 aydır, yürüyen merdivenler çalışmıyor.
Yurttaş Beyaz Masa’ya bunu şikâyet ediyor. Gelen cevap:
“Bahsi geçen yerdeki yürüyen bant için üretici firmanın teknik ekibi yurtdışından gelmiştir. Arızayı en kısa sürede çözmek için çalışma yapmaktadırlar.”
Bu ülkede her yıl binlerce genç okul bitirip teknisyen, mühendis, yüksek mühendis olurken. Yürüyen merdiven tamir edecek eleman bulunamıyor mu?
İki günde bir bozulan merdivenler için her defasında yurt dışından teknisyen mi getiriliyor? Pes be birader....