Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Ecevit, TBMM'nin kendi dönemlerinde ne kadar çok çalıştığını...Ne kadar çok sayıda yasa çıkardığını, gösterdiği performansıyla neredeyse gelmiş geçmiş bütün Meclis'lerden daha çalışkan olduğunu övünerek, gerinerek sık sık anlatıyor ya... DSP'li bir milletvekili merak etmiş, Kanunlar ve Kararlar Dairesi'ni başvurarak, son dört yılda hangi yasaların çıkarıldığının dökümünü istemiş. Sonra da bu yasaların kimin, hangi güçlerin siparişiyle çıkarıldığını tasnif etmiş. Sonuç mu? Dinliyoruz.
-Son dört yılda toplam 315 yasa çıkarmışız. Bu yasaları tek tek inceledim, gördüğüm şu oldu; 80 yasayı AB, 68 yasayı da IMF istediği için çıkarmışız. Geriye kalanlardan 107 yasa, Uluslararası Anlaşmalar'la ilgiliymiş, yani zaten çıkarmak zorunda olduğumuz yasalarmış. Meclis'imiz bu dönem içinde sadece 57 yasayı kendi iradesiyle çıkarmış, ki bu sayının içinde patronların zorlamasıyla çıkardığımız yasalar da var. Anayasa'da yaptığımız bazı değişikliklerle yeni Medeni Yasa'yı saymazsak, milletvekilleri olarak milletin isteği ve menfaati doğrultusunda çıkardığımız yasa sayısının bir elin parmağını geçmediğini gördüm.

Kış mevsiminde kar yağması kadar doğal bir şey olmadığına göre niye kara hazırlıksız yakalanıyoruz?
Mustafa taş

Kendi kendimize çok sorduğumuz ama yanıtını bir türlü veremediğimiz sorulardan birini Bursa'dan bir öğretman okurumuz tekrarlıyor:
"Bu ülkeyi yıllardır soyanlar, yetimin hakkını yiyenler, gelir adeletsizliğinde ülkeyi dünya birincisi, yolsuzluklarda dünya dördüncüsü yapanlar hep sağcı partiler olduğuna göre bu insanlar nasıl oluyor da tekrar tekrar aynı liderleri aynı kişileri iş başına getiriyor. Yoksa bu halk acı çekmekten, aç kalmaktan, insan olmanın onuruyla yaşayamamaktan zevk mi alıyor?

THY, bankalar ve kimi büyük şirket telefonlarında dakikalarca süren bant dinletmelerinden şikâyetimiz üzerine ABD - Georgia Teknoloji Enstitüsü’nden okurumuz Tolga Tezcan şu notu geçti:
"Burada da öyledir: Büyük şirketleri telefonla aradığınızda yaklaşık 1 - 2 dakika reklam (internet sayfası, yeni ürünler vs.) dinlemek zorunda kalırsınız... Ama aradaki fark, burada bu tür numaraların ücretsiz olmasıdır..."
Adam orada yaptığı reklamın parasını kendisi ödüyor. Burada müşteriye ödetiyor. Küçük bir fark...

Silifke’ye bağlı Yeşilovacık, 5600 nüfuslu bir belde... Beldenin ANAP’lı eski Belediye Başkanı tutmuş DYP’li yeni başkan Halil İbrahim Yetkin’i İçişleri Bakanlığı’na şikâyet etmiş. Bu arada Başkan Yetkin, bir gazetede İçişleri Bakanı Rüstü Kazım Yücelen’in İçel’e gelip giderken beldelerine uğramasından yakınmış. Bunların üzerine İçişleri Bakanlğı beldeye bir müfettiş göndermiş. Müfettiş tam 35 gündür inceleme yapıyor. Belli ki bahar ve yaz aylarını da beldede geçirecek.. Kendisine sürekli bir konut temin edilmesi...

Uzman diye adınızın çıkması için, birbiri ardına ortaya attığınız üç varsayımınızın doğru çıkması yeter.


Uzman, az konuda çok şey bilendir.


Tüm uzmanların aynı görüşte olmaları, hepsinin birden yanılmaları anlamına da gelebilir.


Uzmanlar artık düşünmezler, çünkü uzman olmuşlardır.


Hürriyet gazetesinde bir başlık: "ABD: Irak için arabulucu olmayın"
ABD adına bu sözü kim söylemiş diye bakıyoruz...
Amerikan yönetiminden üst düzey bir yetkili...
Sarı çizmeli Coni Ağa... Adı yok.. Sanı yok...
Üst düzey yetkili: "Ecevit’in Washington gezisi sırasında Saddam için arabulucuk, yapmayacağını umduklarını belirterek böyle bir durumda gezi pek verimli olmaz" demiş.
Demeci alan muhabir:
- Sizi ziyarete gelen liderlerin neler söyleyeceklerini böyle her zaman siz mi saptarsınız, diye sormuş mu? Hayır...
Bizim muhabir:
- İngiliz Başbakan Blair’den Rusya Devlet Başkanı Putin’e kadar aklı başında sayısız lider ABD’nin Irak saldırısına karşı çıkarken, Saddam’a arabuluculuk mu yapıyorlar? diye de sorabilirdi.
Onu da sormamış... Sonuç...
Başbakan Ecevit’in Türkiye’nin çıkarlarını seslendirmesini peşinen "Saddam için arabuluculuk" diye nitelemek ve "Sen hiç Washington’da böyle şeyler söyleme" mesajını vermek bir diplomatik terbiyesizliktir. Türk halkı ABD’nin Irak’a saldırmasına da, Türkiye’nin böyle bir savaşa katılmasına da karşıdır... Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, Başbakan karşıdırlar.
Bu tavrı "Saddam arabuluculuğu" diye niteleyerek peşinen küçültmeye ve mahkûm etmeye çalışmak ucuz demagojidir. Türkiye bu pis oyunlara gelmemeli.

Başbakan Ecevit’in ortak olduğu piyango biletine amorti çıkmış.
Aynı şansı sandıkta yakalayabilecek mi acaba?.
Haldun Ertem

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, bir rehabilitasyon merkezini ziyareti sırasında, Türkiye’de eğitimin askıya alındığını, Afrika ülkelerinin arkasına düşmüş bir görüntü verdiğimizi söyledi...
Okurumuz Sayın Kamuran Diri diyor ki:
- Bu doğru... Ancak yalılar, yatlar, çiftlikler, yurtdışında oteller, moteller, villalar alabilen vatandaşlarımız eğitime de birkaç kuruş ayırabilselerdi bu duruma düşer miydik?