Buğdaycılar (2)

       Buğday vurgununa dün bir nebze ışık tutmuştuk... Son yıllarda unlu mamul ihracatçılarına TMO buğdayı ihraç fiyatından vermiş. Fakat imalatçıların bazısı buğdayı işlemeden... Bazısı da işledikten sonra iç piyasaya satmış.. Trilyonlar vurmuştu...
       TMO Genel Müdürü Doç. Mevlüt Karakaya bize, yolsuzluk şikayetleri üzerine bu yıl başlatılan yeni sistemi anlattı. Buna göre...
       İhracat yapacak imalatçı artık buğdayı piyasadan alıp işliyor. İhracatını yapıyor. Kendisine, ihrac ettiği miktarda dünya fiyatlarından buğday veriliyor... Bir yığın kırtasiye...
       Güveni istismar edip vurgunu vuranlar mı? Onlar vurduğuyla kaldı tabii...
       ***
       Dün bu satırları yazdığımız sıralarda DYP Genel Başkanı Tansu Çiller telefonla aradı. Son yıllarda vurgunculara bile bile trilyonlar armağan edildiğini, bu vurgunun tüm dünyada uygulanan çok basit bir sistemle önlenebileceğini söyledi:
     Â- Ä°hracatçıya buÄŸdayı piyasa fiyatından verirsiniz. Ä°hraç ettikten sonra ihracat fiyatıyla aradaki farkı vergi iadesi olarak geri alır. Pekçok alanda bu uygulama yapılıyor, istismarın önü alınıyor...

Nema problema!

       Çalışanların "nema" ödemeleri için hükümetin Umumi Patron IMF'den onay alınması gerekiyormuş...
       Okurumuz Akif Gökçe,
     Â- Pekala, diyor, o zaman biz de elektrik, telefon, su faturalarını ödemek için IMF'den onay bekleriz!..
       (Şaka bir yana... Milliyetçi iktidarın haline bakınız... Vatandaşa olan borcunu ödeyebilmek için bile IMF'den izin bekliyor.)

BaÅŸhekim

       SSK Okmeydanı Hastanesi Başhekimi Elvin Dinç'in ameliyatını Florence Nigtingale Hastanesi'nde yaptırdığını gazetemize verdiği teşekkür ilanından öğrenmiş ve dün yazmıştık. Elvin Hanım dün arayarak dedi ki:
     Â- FN Hastanesi'nde müdahaleyi yapan hekim SSK hekimiydi. Ameliyatın gizli kalması için o hastanede yaptırdım. Ancak yine de ameliyat duyuldu. Bunun üzerine bir teÅŸekkür ilanı vermekte sakınca görmedim.

Yumurta eylemi

       Yargıtay Kararları Dergisi'nin son sayısında yayımlanan bir bozma kararını birlikte okuyalım:
       "Sanığın, Yenişehir ilçe merkezinde Babasultan Camii yanındaki kahve önünde 8 yıllık kesintisiz eğitimi ve zamları protesto amacıyla masaya koyduğu 25 adet çiğ yumurtayı yemekten ibaret eyleminin 2911 sayısı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28/1. maddesindeki suçu oluşturmayan ilginç bir tepki niteliğinde olduğu..."
       Yani... Adamın biri 8 yıllık eğitimi 25 çiğ yumurta yiyerek protesto etmiş. Mahkeme bu eylemi cezalandırmış. Yargıtay ise bozmuş... Adalet sistemi nelerle uğraşıyor. Tabii bunlarla uğraşmaktan çetelerle uğraşmaya vakit kalmıyor!

Dürüst liderler

       Dürüst siyasetçi... Halkçı lider... Hakça düzenin isim babası Ecevit... Milletin bir kuruşunu bile düşündüğünü göstermek için Renault marka makam aracına biner. Tasarrufa azami riayet eder. Ortağı Devlet Bey de ondan aşağı kalmaz. Ne var ki her iki "dürüst lider", ortakları Mesut Bey'in her türlü yolsuzluğunu aklıyorlar. Hırsızlıkları paklıyorlar. Görünüşte istikrar... Aslında iktidar uğruna Mesut Bey'in marifetlerine ortak oluyor, halkın parasını götürenlerden yana tavır koyuyorlar.
       Siz tepede böyle alışverişlerin yapıldığı ülkede... Memurların... Belediyelerin... Yargıçların... Savcıların... Halkın parasını korumakla mükellef kişilerin namuslu olmasını ve görevlerini yapmasını bekleyebilir misiniz? Tepede yolsuzluklar aklanırken aşağıda banka boşaltanlar, vurguncular, talancılar kovuşturulur mu? Mümkün mü?..

Ne ciddiyet?

     ÂAyfer Yılmaz, Mehmet SaÄŸlam, Meral AkÅŸener, Ä°smet Attila, Hayri KozakçıoÄŸlu, Turhan Güven, Ufuk Söylemez, Turhan Tayan...
       Yukarıda isimlerini saydığımız bu değerli milletvekilleri geçen yasama döneminde milletvekiliydiler ve DYP milletvekilleri olarak SEKA arazisini Ford Otomotiv'e peşkeş çektiği gerekçesiyle dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz hakkında Meclis Soruşturması açılmasını talep etmişlerdi.
       Bilindiği gibi konu, önceki gece Meclis'te görüşüldü ve Genel Kurul, iddiaları yerinde bulmayarak Mesut Yılmaz'ı akladı.
       Bu yasama döneminde de milletvekili olarak Meclis'e gelen yukarıdaki değerli şahsiyetler, konu Genel Kurul'da görüşülürken ne mi yaptılar? Hayır, hayır, Genel Kurul'a gelip iddialarını savunmadılar, iddiaları doğrultusunda oy kullanmadılar. Aksine, Genel Başkanlarından aldıkları talimat üzerine Genel Kurul salonuna girmediler, oylamada bulunmadılar.
       Bursa milletvekili Turhan Tayan ise salona girip cesaretle oyunu kullandı!
       Ama Mesut Yılmaz'ın lehinde kullandı...
       Çünkü Turan Bey aradan geçen zaman içinde DYP'den istifa ederek ANAP'a transfer olmuştu...
       Böylece... Yukarda adı geçen değerli milletvekilleri bir dönem önce Mesut Yılmaz'a iftira ettiklerini kabullendiler... Dahası millet adına yasama görevini kullanırken ilkelerinin eyyamcılık olduğunu dosta düşmana ilan ettiler...
       Kutluyoruz...

     ÂCihan Demirci’den LAFORÄ°ZMA
       Mafya hesaplaşmaları için bari bir serbest bölge açılsın da, masum insanlar haybeye ölmesin!..




Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr