Arkeolog
Nezih Başgelen, Birecik Baraj Gölü altında kalan Belkıs antik kentinden yeni döndü ve izlenimlerini Turing Genel Merkezi'ndeki sohbet toplantısında aktardı... Verdiği bilgilere göre...
      Tam bir tarih, doğa ve kültür katliamı yaşanan bölgede binlerce meyve ve fıstık ağacı, kırlangıçlar, kediler, kaplumbağalar, bölgeye has 20 canlı türü yok oldu.. 45 yerleşim merkezi, binlerce ev ve tarihi eser sular altında kaldı.. Fırat kıyı şeridinde birikmiş (peşpeşe 3 - 4 ürün veren) bereketli alüvyon topraklar sulara gömüldü. Ve kala kala kıraç bir bozkır kaldı geride...
      - Aslında, diyor
Nezih Başgelen, baraj biraz daha yukarı bölgede inşa edilerek bu katliamın önüne geçilebilirdi. Ama
"maliyet artacak" denip baraj şu an sular altında kalan bölgede
"kolayca" ve ihale fiyatının çok altında bir harcamayla inşa edildi. Baraj gölü, çevresi kıraç ve ağaçsız olduğu için kaymalar sonucunda kısa süre sonra dolacak, kullanılmaz hale gelecek... Olan koca bir tarihe oldu...
      Dr.
Bülent Tandoğan da konuyla ilgili notunda diyor ki:
      "Tüm bunlar olup bitirken bölgedeki vatandaşlarımız gözyaşı içinde ağaçları kesip evlerinin taşını, demiri söküp götürdüler, tepki göstermediler. Bergama köylüleri orada olsaydı Belkıs'ın kaderi aynı mı olurdu? Hiç sanmıyorum.. Bu katliamlar biz tepki vermedikçe sürüp gidecek. Ancak hep birlikte ses vererek bu gidişe dur diyebiliriz.."
Genetik düşünceler
      1- İnsanlar 1200 yıl yaşarsa kaç yaşında emekli olmalıdırlar?
      2- İnsan ömrü uzar ve nüfus artış hızı yavaşlamazsa 100 yıl sonra en düşük ev kirası ne kadar olur?
      3- Gen devrimi sonucu pek çok hastalığa, o arada AIDS'e de çare bulunacağı söyleniyor.. AIDS'e çare bulunursa homoseksüel sayısında artış görülür mü?
      4- 1000 yaşına gelen insan ilkokul öğretmenini yolda görse şıp diye tanıyabilir mi?
      5 - 850 yaşındaki erkek ayda kaç kutu Viagra kullanır?
      6- 20 yaşında evlenenler aynı kişiyle 1180 yıl yaşayabilirler mi?
      7- Günde 40 adet sigara içen biri 973 yılda kaç tane sigara içmiş olur?
      8- Siz emekçi bir insansanız, bugünkü şartlarda 1200 yıl yaşamak ister misiniz?
Enflasyon hesabı
      Enflasyonda yüzde 25 hedefine uygun olarak kamu harcama ve yatırımlarını kısıtlayan, çalışanların gelirlerindeki 1 - 2 puanlık artışı bile sorun eden hükümetin, iş
"alma"ya geldi mi kepçeyi nasıl salladığını gösterir bir küçük örnek... İnegöl'den kereste imalatçısı
Mehmet EroÄŸlu bildiriyor:
      - Orman İşletmesi Genel Müdürlüğü, birkaç gün önce ürünlerinin yeni muhammen bedellerini (ihale açılış fiyatı) açıkladı... Daha yılbaşında yüzde 25 yükselttikleri tomruk fiyatlarını yüzde 50 daha yükseltmişler. Beş ay önce metreküpü 24 milyon liradan başlayan tomruk ihalesi, şimdi 50 milyondan açılıyor.. Hükümetin köylüye verdiği kesim, çekim parasında, işçilik ve taşıma harcamalarında kuruş artış yok üstelik... Enflasyonda yüzde 25 hedefini böyle mi tutturacaklar, merak ediyorum...
Sadece Ağca mı?
      MİT'in eski daire başkanlarından
Mehmet Eymür, ABD'de hazırladığı
"www.atin.org" adresli sitesinde,
"Ağca konuşursa, Abdi İpekçi cinayeti çözülür" yollu haberlere değiniyor.
Ağca'nın konuşmasını beklemenin fazla iyimserlik olacağını anımsatan
Eymür, sözü bu konuda bilgisi olan
Ağca'nın dışındaki kişilere getiriyor.
Oral Çelik, Cengiz Cömert, Abuzer Uğurlu, İsmail Hacısüleymanoğlu gibi isimler veriyor... Peşinden diyor ki:
      ...Kanaatimizce olayın çözülmesinde kilit diğer isimler ise eski MİT görevlileri;
Nuri Gündeş ve
Metin Günyol.
     ÂZira onlar, hem
Abdi İpekçi cinayetini tahkik eden, hem de bu cinayeti işlediği iddia edilen
Mehmet Ali AĞCA'nın da içinde bulunduğu Ülkücü grupla işbirliğinde bulunan görevliler.
      Bilindiği gibi bu grubun lideri
"Reis" Abdullah Çatlı idi. Ayrıca
Abdullah Çatlı'nın önemli açıklamalarını ihtiva eden bir mektubunun
Nuri Gündeş veya
Metin Günyol'da olduğu biliniyor.
      Artık bu kadar kamuoyuna yansımış ve gizliliği kalmamış, doğrusu anlatılmadığı için yalan yanlış bir çok versiyonu üretilmiş bu konunun açıklanması gerekir diye düşünüyoruz.
      Keza, o günün şartları altında, şu veya bu şekilde yürütülmesi gerekli olan bu faaliyetin, MİT Kanunu'nun tanıdığı yetkiler de dikkate alınırsa, sorumlularına bir baş ağrısı vermeyeceğini de...
      Doğrusunu bilenler azalmadan, hayatta kalanlarla, yanlışlarla dolu bir devrin tarihi düzeltilmeli. Türkiye'nin buna ihtiyacı var.
Centilmen Tello!
     Â
Tello Gönenç, öyle işadamı, ihracatçı, ithalatçı vs. geçinmeyen, hırsız olduğunu alenen söyleyen, resmen (!) bu işle iştigal eden bir vatandaşımız.. Geçenlerde
Ahmet Özal'ın evini soymuş, ancak biraz kendi hatası, biraz da küçük götürdüğü için olsa gerek, yakayı ele vermiş. Tatbikat için götürüldüğü evde
Ahmet Özal'la yüzyüze gelince özür dilemiş, elini öpmüş... Afferin
Tello!.. Çaldığını açık açık söylediğin için... İşadamı pozuna girip banka boşaltmadığın, hırsızlığı direkt ve alenen yaptığın için. Yakalanınca özür dileme büyüklüğünü gösterdiğin için... Sayın
Ahmet Özal Emlak Bankası'na 7,5 milyar dolar borcunu yıllar ödemiyor. Bir kez olsun özür dilediğini görmedik...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr