Kültür Bakanlığı, Anadolu insanının batıl inançlarından bazılarına internette açtığı web sitesinin
"halk kültürleri" bölümünde yer verdi. Neler miymiş bunlar örneğin? Buyrun...
      . Yedi hafta boyunca cumartesi günleri çamaşır yıkayanın evinden cenaze çıkar.
      . Yeni doğan çocuğun göbeği nereye atılırsa o mesleği seçeceğine inanılır.
      . Yatakta yayılıp yatanın rızkı bol, büzülüp yatanın az olur.
      . Çarşamba günü yorgan kaplayan hastalanır.
      . Kedinin kıbleye dönüp ön ayaklarıyla başını kaşıması yağmur yağacağına işarettir.
      . Tarakta kalan saç sokağa atılmaz. Atılırsa bir tavuğun ayağına dolanır ve o kişinin sürekli başının ağrımasına neden olur.
      . Hapse giren bir kişi, ölen birinin yüzüğünü takarsa hapisten daha çabuk çıkar.
      . İki kadının arasından geçen erkek karısına söz geçiremez.
      . İki bebek kırkı çıkmadan aynı odada bulundurulamaz. Bulundurulursa birinin büyüyeceğine, diğerinin kısa boylu kalacağına inanılır.
      . Kahve içen oğlan çocuğunun bıyıkları çıkmaz.
      . Küçük çocuğun ayak tabanından öpüldüğünde erken yürüyeceğine, dudağından öpüldüğünde erken konuşacağına, ensesinden öpüldüğünde inatçı olacağına inanılır.
      . Ayak ayak üstüne atılıp yemek yenirse kıtlığa neden olur.
      . El ve ayak tırnaklarını birden kesenin bir üzüntü, bir sevinçle karşılaşacağına inanılır.
      . Ölünün gözleri açıksa, arkasından kısa süre sonra bir başkasının öleceğine inanılır.
      . Sobada ya da ocakta odunların ses çıkararak yanması o ev sahibi hakkında dedikodu yapıldığını gösterir.
Mantık
      Olayı
Özgen Acar dostumuz aktardı...
      Güney'de bir turistik lokanta, yemek listesine yemeklerin Türkçe adlarını, karşısına da İngilizcelerini koymuş. Mantı'nın İngilizcesi olarak da
"Logi" geçiyormuş. İngilizcede böyle bir sözcük mevcut değil. Peki nasıl icad edilmiş. Araştırmış ve bulmuşlar:
"Logic" Ä°ngilizcede
"mantık" demek. Son harfini atmışlar, olmuş
"mantı..."Hakanlar
      Türk hakanlarıyla ilgili bir anket koymuştuk dünkü sütunumuza. Kimi okurlarımız orada yer alanların Türk hakanı olmadığını öne sürdü. Ne var ki o isimler bizim icadımız değildi. Cumhurbaşkanlığı web sitesinden
(www.cankaya.gov.tr)alınmıştı. Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan Türk devletlerinden biri olan Hun'ların hakanları arasında bakınız daha hangi isimler geçiyor:
      Lao-Şang
      Çun-Çen Yabgu (Kün)
      İ-Çin-Hsien (İçihise) Yabgu
      Wu-Weri (Uvey) Yabgu
      Khuandi Yabgu
      Khuyluy Yabgu
      Uven-Güydi Yabgu
      Khukhasie Yabgu
      Çiçi Yabgu
      Joti Yabgu
      Seuse-Joti Yabgu
      Çeya-Joti Yabgu
      Üçjolu-Joti Yabgu
      Uluyjoti Yabgu
      Şikao-Joti Yabgu
      Vutatiho Yabgu
      Panu Yabgu
      Samuldutzu Yabgu
      Yuliu Yabgu
      Yuçukien Yabgu
      Ankuo Yabgu
      Tingtoşi-Suyheuti Yabgu
      Vanşiçi-Suyti Yabgu
      Vuçihu-Şihço Yabgu
      Tejoşi-Suytsieu Yabgu
      Çenieu Yabgu
      Hulanjoşi Suytsieu Yabgu
      İlungi-Suytsieu Yabgu
      Totejoşi-Suytsieu
      Huçing Yabgu
      Kiangkiu Yabgu
      Teçişi-Suyheu Yabgu
      Huçutsiuen Yabgu
Mutlaka evlenmeli..!
     Â
"Her erkek mutlaka evlenmeli. Eşi iyi çıkarsa mutlu olur, kötü çıkarsa filozof olur..."      Geçenlerde, yeni tanıştığı genç bir hayranı, ünlü bestekar
Avni Anıl'a yılların deneyimleriyle kanıtlanmış yukarıdaki sözü anımsattıktan sonra sordu:
     Â
- Avni Hocam, siz mutlu musunuz, filozof mu?..      Avni Bey kaçın kurrasıydı, soruyu hiç düşünmeden yanıtladı:
     Â
- Ben mutlu bir filozofum evladım! İsme bak!
      İnsan köy, kasaba, işyeri vs. isimleri bakımından hayli zengin ve ilginç bir ülkeyiz. Burhaniye'de bir lokanta da tabelasına aynen şu ismi yazdırmış:
     Â
"Restoran Lokantası!" Maç - o
      Kadınların erkekler hakkında gözlemlerini derleyen Amerikalı gazeteci
Rita Rudner, doğrusu bizi de pek iyi tanımlayan bir tespitte bulunmuş... Diyor ki:
     Â
- Erkekler kadar kendini ciddiye alan ve abartan bir başka yaratık yoktur. Erkek, televizyonda maça konsantre olarak takımına maç kazandıracağını düşünen tek canlıdır.Sinema...
      Kimya mühendisi okurumuz
Kıymet Gözek anlatıyor:
     Â
- Son zamanlarda sinemaya gittiğimde, acaba yanlışlıkla kafeteryaya mı geldim, diye düşünüyorum. Eskiden film gösterimi sırasında patlamış mısır yiyenlerden rahatsız olurdum; şimdi bunu normal karşılama noktasına geldim. Zira görgüsüzlüğü, Meksika soslu komple mönüyü meşrubat eşliğinde salona getirip yemeye kadar vardırdılar. Gimat Center - İmax Sinemaları, Bilkent Center - Cinemax Salonları, Sinema On veya Büyülüfener farketmiyor; hepsinde aynı manzara..Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr