Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bazı gazetelerde haber var; Hükümette köklü değişiklik yapılacakmış...

Bazı bakanlar gidecek yerine yenileri gelecek demek...

Böyle zamanlarda aklıma geçmişteki tuhaf bakan atamaları gelir...

Örneğin Sadi Irmak hükümetinde kültür bakanlığına sayın Nermin Neftçi’nin atanması!

1974 yılında Bülent Ecevit’in istifası üzerine CHP - MSP koalisyonu bozulmuş, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk bunun üzerine yeni hükümeti kurma görevini bir tarafsıza; Prof. Sadi Irmak’a vermişti.

Sadi Irmak yeni hükümet için Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve diğer liderlerle görüşmeler yaptı... Onların fikrini aldı. Kültür Bakanı olarak son derece saygın bir isim olan Prof. Nermin Abadan düşünülmüştü. Liste tamamlandı. Radyo ve gazetelere gönderildi. Ne var ki Prof. Nermin Abadan’ın yerine Kültür Bakanı olarak yanlışlıkla CHP Muş Milletvekili Nermin Neftçi’nin adı yazılmıştı. Bu garip atamaya tabii kimse anlam veremedi. Prof. Nermin Abadan’ın liste açıklanmadan onayı alınmıştı. Kendisi mutlak bakanlık bekliyordu. Listeyi duyunca başından aşağı kaynar sular döküldü. Bülent Ecevit küplere bindi. Ama isim değiştirilmedi.

Haberin Devamı

Nermin Abadan’ın yerine Nermin Neftçi’nin adını listeye kim, neden yazmıştı? Hata bilerek mi yapıldı, bilmeden mi? Asla anlaşılamadı. O hükümet 6 ay görev yaptı. Nermin Neftçi de doğrusu görevinde herhangi bir falso vermedi. Olabildiğince iyi yürüttü.

BADEM

“Yerli malı yurdun malı

Herkes onu kullanmalı”

Bizim nesil bu şarkılarla büyüdü… O yüzden yerli malı kullanmaya gayret ederiz...

Bir yaşıtımız yılbaşı öncesi ünlü bir kuruyemişçiye girmiş badem alacak... Fiyatlara bakmış...

California badem: Kilosu 910 lira...

Datça badem; kilosu 1450 lira...

Yerli badem, ABD’den gelen bademe göre yüzde 35 oranında daha pahalı...

Meraklanıp üretim bilgilerine baktık...

Badem en çok Manisa, Adıyaman ve Muğla’da üretiliyor. Türkiye’nin üretimi 160 bin ton... İthalat 30 bin ton... Demek ki bu kadar açık var...

Tohum var, toprak var, hava var, su var, çiftçi var... Neden kendimize yetecek kadar badem üretemiyoruz da ta ABD’den getiriyoruz?

Haberin Devamı

Tabii başka birçok ürün de yine dışarıdan geliyor...

Ayçiçeği çekirdeği bile ABD’den ithal edilmekte.

Üstelik yurt içinde talebi yüksek olan ürünler bunlar...

Üretmek neden bu kadar zor geliyor?

BAKANLIK PİYANGOSU

OKUYAN

Sosyal medyada İlahiyatçı Profesör Mehmet Okuyan’ın çarpıcı bir konuşması var... Bazı hocaları eleştiriyor:

“Cenaze yıkamaktan para, kefenlemekten para, hatimden para, mevlitten para, cenaze namazından para, terkinden para, yedisinden para, kırkından para, elli ikisinden para, Ramazan’da mukabeleden para… Bunlardan vazgeçerler mi? Hayır... Çünkü oradan besleniyorlar.”

Prof. Mehmet Okuyan kendini anlatıyor:

“On yıllardır televizyon programı yapıyorum, hiçbirinden bir kuruş almadım. Onlarca kitap yazdım hiçbirinden telif ücreti almadım, telif ücreti olarak verilen kitapları öğrencilerime dağıttım.”

Sözü noktalıyor:

“Ben devletten zaten maaş alıyorum, ben bir profesörüm, ben bir daha bu işlerden nasıl para alırım? Bakın ben Kur’an talebesiyim. Kur’an talebesi bu işten para almaz.”

Haberin Devamı

Diyeceğimiz… Böyle ilahiyatçılar da var...

TİTİZ!

Milyonlarca memur ve emeklinin zam farkı netleşti. Buna göre, SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 15,75 oranında; memur ve emeklileri ise yüzde 11,54 oranında maaş farkı alacak.

Bir okurumuz oranlardaki küsuratı merak etmiş... Sordu:

- Neden 16 değil de yüzde 15.75… Neden 12 değil de 11,54?

Bunun sebebi, olsa olsa, devletin işçi ve emeklilerin haklarını yememek için aşırı özen göstermiş olmasıdır... Oranlar adeta hassas terazide tartılmıştır. Başka sebep göremiyorum!

APO

Okurumuz soruyor:

- Geçmişte Abdullah Öcalan’la ilgili sert ifadeler kullandım. Sosyal medyada kendisinden “cani”, “bebek katili” falan diye söz ettim. Acaba Apo yarın bir gün hakkımda iftira davası açar mı?”

Akla böyle ilginç sorular da geliyor!

TEĞMEN

Önceki yıl, 10 Kasım töreninde, Tuzla Piyade Okulu’nda yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan bir cemaatçi teğmeni ve iki arkadaşını, dört Atatürkçü teğmen uyarmıştı. Olayın büyümesinin ardından yedisi birden TSK’den atılmıştı.

Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş dört teğmene de sahip çıkmış. Ankara Belediyesi şirketlerinde görevler vermiş.

Barış Terkoğlu yazdı.

Teğmenlerin TSK’ye dönüş davaları sürüyormuş.