Â
Enis Batur'un Newyork izlenimlerini anlattığı "Amerika büyük bir şaka Sevgili Frank ama ona ne kadar gülebiliriz" adlı yeni kitabında şu bölüm çok ilginç... Bir düğün yemeğinde tesadüfen 70 yaşlarında, alımlı, zarif bir hanımefendinin yanına oturmuş
Enis Batur... Bir ara, "görevli fotoğrafçı" yanaşmış masaya... Birkaç görüntü alacakken o hanımefendi kesin bir üslüpla karşı çıkmış ve Batur'a dönüp "geçen yıl bütün fotoğraflarımı yok ettim efendim" demiş "yenilerini ne yapayım şimdi?".
      Yaşarken bütün fotoğraflarını yok etmiş kimseyle karşılaşmamış o güne dek
Enis Batur.. Sebebini sorduğunda aldığı yanıtı şöyle aktarıyor:
      "Kocası ölmüş, çocukları evlenip çoktan yanından ayrılmış; geçmişini anımsamak, yeniden zihninde kurmak, ona belleğinde gereğinden fazla yer açmak istememiş; kendisi öldüğünde nasıl olsa dert kaynağı oluşturacağı kanısındaymış hayatına ait fotoğrafların, onları yok etmiş rahatlamış. Daha derinlerde bambaşka gerekçeleri de olabilir şüphesiz o hanfendinin , ola ki bunlardan tanımadığı birine sözetmekte yarar görmemişti..."
      ***
      Fotoğraflardaki geçmişi yok etmek... İlk bakışta pek acı veya aptalca görünebilir... Ama belki de daha akılcı... Düşününüz... İnsanın kendini sürekli geçmişiyle kıyaslaması.. Zaten onu güçten kuvvetten düşürmüyor mu? Cesaretini kırıp durmuyor mu? Ne kaybederdik? İç çekişleriyle sararan o eski fotoğraflar... Tamamen çıksa hatırımızdan... O zaman... "Ben o günkü ben miyim, yoksa bugünkü ben mi?" ikileminden sıyrılacak... İlerlemiş yaşımızda kendimize daha yakın, daha barışık olacaktık belki... Öyle değil mi?
Yeni parti mi!
      CHP'nin 16 ay önce uğradığı seçim hezimetinin baş sorumlusu olduğu için istifa eden Genel Başkan
Baykal... 16 ay sonra dün salona "Kurtarıcı" olarak girdi... Salona girişte genel başkan adayları arasında en büyük alkışı
Baykal aldı... Bu satırlar yazılırken oylama sonuçlanmamıştı. Ancak alkışlara bakanlar en şanslı adayın
Deniz Baykal olduğunu söylüyordu.
     Â
Altan Öymen ne yapar? Seçimi kazanabilir mi?
      Siyaset analizcisi
Erhan Göksel bu sorumuzu şöyle yanıtladı:
      -
Eğer bir genel başkan, salona yanında sadece iki kişi ile giriyorsa, iş bitmiş demektir. Durumu pek umut verici değil.       - Ya
Deniz Baykal' ın durumu?
      -
Bu seçimi kazanabilir. Ama onun başkanlığında girilecek bir seçimde CHP yüzde 8.5'u bile arayabilir.       Sol kanadın adayı
Hasan Fehmi Güneş' in şansını, ekibinden
Fikri Sağlar bile pek umutlu görmüyordu. Peki, sol kanat bu seçimi de kaybederse ne olur?
Fikri Sağlar, İsmet İnönü' nün o unutulmaz lafıyla yanıtlıyordu soruyu:
      -
Pazartesi çok ÅŸey olabilir. Belki de yeni bir dünya kurulur!      Â
Sağlar bu sözlerle yeni bir parti sinyali de veriyordu...
      ***
      Öteki adaylara gelince...
Sefa Sirmen' in en büyük destekçisi, İzmit Belediyesi'nden trilyonluk ihaleler kapmış müteahhit
Ali Haydar VeziroÄŸlu idi...Bu durumda
Sirmen'e Kurultay için harcadığı onca parayı nereden bulduğunu sormaya gerek kalmıyordu. Ama şu sorulabilirdi.
      - En küçük bir şansınızın olmadığı Kurultay'a harcadığınız bunca parayı deprem bölgesindeki ihtiyaçlara yöneltseniz çok daha iyi olmaz mıydı?
E Mail geldi mi?
      Tanrı bir ara Dünya'ya bakar ve işlerin pek iyi gitmediğini görür. Meleklerinden birini çağırarak Dünya'ya bir uğramasını, durumu kendine rapor etmesini ister. Melek gider döner:
      - Durum çok kötü Tanrım, der, insanların yüzde 95'i yoldan çıkmış. Sadece yüzde 5'i iyi...
      Tanrı ikinci bir melek gönderir Dünya'ya. O da dönüşte aynı raporu verir.
      Tanrı bunun üzerine "iyiler"e birer e mail notu göndererek onlara moral ve cesaret verir.
      Mesajda Tanrı ne diyor biliyor musunuz?
      Ne? Yoksa size de mi gelmedi?
Gümrükte
      Amsterdam Havaalanına inen bizim gurbetçiye Hollandalı gümrükçü sormuş:
      - Yanında uyuşturucu var mı?
      - Yok, demiş bizim gurbetçi.
      Hollandalı gümrükçü sağa sola bakındıktan sonra fısıldamış:
      - İster misin?
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr