Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önceki akşam Flash TVde düzenlenen açıkoturuma telefonla katılan Vakıflar Bankası eski Genel Müdür Yardımcılarından Ahmet Dirioğlunun iddiasına göre ise amaç çok farklı."Bu bankaların yurtdışındaki şubeleri, yabancı bankalardan yüklü miktarda sendikasyon kredisi aldılar. Ancak daha sonra, ödeme güçlüğü içine düştüklerini söyleyerek bu borçlarını ödemediler. Borç veren yabancı bankalar bunun üzerine IMFye başvurdular. Borç verdikleri bankalara para yardımını öngören yasa çıkarması için Türk Hükümetine baskı yapmasını istediler. Batık bankalara 4 milyar dolarlık devlet katkısını öngören yasa çıktığında, bu paranın büyük bölümü yabancı bankalara olan borçların ödenmesinde kullanılacak."Sayın Dirioğlunun bu iddiasını bir kenara kaydediyoruz. Yasanın çıkarılma amacının Derviş in söylediği mi yoksa Dirioğlunun iddia ettiği mi olduğunu yakında anlayacağız. Yeni banka kurtarma yasası neden çıkarılmak isteniyor? Başta Kemal Derviş, yetkililerin açıklamalarına göre amaç; zor durumdaki bankalara bir miktar para aktarıp onları yeniden işler ve reel sektöre kredi verir hale getirmek. Henri Matisse "Bir kilo mavi yarım kilo maviden daha mavidir." Günün fıkrası... Kardan adam, dile gelerek:- Noldu, neden üzüldün? diye sormuş.Sezer, cevap vermiş:- Az sonra sen eriyip gideceksin, ben ise şu kocaman dünyada yine yapayalnız kalacağım! Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer; Çankayanın bahçesinde kardan adam yapmış, çocuklar gibi eğleniyormuş. Ancak birazdan güneş açınca hüzünlenmiş. Çoktan batmış olan kesimler isminizi şöyle değiştirin;EmekliBank, MemurBank, İşsizBank, EmekçiBank...Akif Kökçe Devlet özel bankaları kurtarıyor. Kuzuların sessizliği... Bir onur kırıcı durum karşısında milletvekillerimizdin sergilediği manzaraya bakıyoruz, tam bir "Kuzuların Sessizliği" manzarası ile karşılaşıyoruz.Oysa aynı muhteremlerin, Cumhurbaşkanı Sezer bir yasayı geri gönderdiğinde nasıl dillendiklerini, nasıl celallendiklerini, hatta bazan ağızlarını bile nasıl bozduklarını çok iyi hatırlıyoruz. Sözkonusu Cumhurbaşkanı olunca herbiri birer kurt! IMF olunca kuzu!Manzaraya bakıp da hüzünlenmemek müm kün mü? Milletvekillerimiz bugünden itibaren müthiş bir çalışma temposunun içine girecekler, hafta sonuna kadar adeta nefes almamacasına çalışacaklar. Peki sebep? Çünkü IMF Başbakan Ecevite "14 Ocakta başlayacak Amerika seyahatin öncesinde istediğim yasaları çıkartmazsan para yerine nasihat alırsın" demiş. Laforizma... Cihan Demirci Doğalgaz kazıkçısı Melih Gökçekin kuracağı partinin adı: DP imiş!.. DPnin anlamı da; "Doğalgaz Partisi" olsa gerek!.. Kılıç balığı şiş... -Olay size nasıl intikal etti? - Bir gün, bir grup armatör bana geldi. Emlakbanktan almış oldukları krediyi ertelemem için devreye girmemi istediler. Bunun mümkün olmadığını kendilerine söyledim. Aynı kişiler bir süre sonra dönemin Denizcilikten Sorumlu Bakanını sokmuşlar. Bu bakanın konuyu 2000 yılı mart ayında YPKya getirmesi üzerine oradan istedikleri kararı çıkarttılar.- O dönemin YPK üyeleri kimlerdi?- Sayın Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, Hüsamettin Özkan, Sümer Oral, Recep Önal...- Siz, kendi döneminizde, bu borcun tahsili için herhangi bir girişimde bulunmuş muydunuz? - Elbette. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporlarına dayanarak Şişli Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştuk. Ses çıkmadı... Sanıyorum şimdi işin içine Devlet Denetleme Kurulu girdiği için harekete geçildi.Bizden not: Köpekbalığı pardon Kılıçbalığı sanıkları.. Müsterih olunuz.. Bu olay yine kapanır. Çünkü suç ortaklarınız iktidarda... Onlar orada kaldıkça para da cebinizde kalır. Lütfen müsterih olun... m.asik@milliyet.com.tr Gündemdeki son banka yolsuzluğu operasyonunun adı; Kılıçbalığı. Emlakbankın, 1998de Yüksek Planlama Kurulunun (YPK) emriyle toplam 134 armatör ve denizcilik şirketine verdiği...Yine aynı Kurulun emriyle vadesini uzattığı...Ancak tek kuruşu bile geri dönmeyen 300 milyon dolarlık bir vurgunun operasyonu... Aralarında bankanın üç eski genel müdürüyle Prof. Erdoğan Alkin gibi yönetim kurulu üyelerinin de bulunduğu 32 kişinin gözaltına alınıp sorgulandıktan sonra ertesi gün serbest bırakılmalarıyla (şimdilik) sonuçlanan bu vurgunu, bir dönemin Emlakbanktan sorumlu Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu na soruyoruz.