Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Meclisde yeni bir numara çıkmış... SP Meclis Başkan Vekili Veysel Candan anlatıyor:
- Özellikle MHP’li milletvekilleri... Kürsüdeki konuşmalarında bir kanunu yerden yere vuruyorlar. Ama sıra oylamaya geldi mi kanunun lehinde oy kullanıyorlar. Son zamanlardaki kanunlar vatandaşa yeni yükler getiriyor malum... Bu milletvekilleri, televizyon izleyen seçmenlerine şirin görünmek için kürsüde kanun tasarısını yerden yere vuruyorlar.
Ama oylamaya geçildiğinde Meclis TV’si bunu göstermediği için lehte parmak kaldırıyorlar.

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın televizyon ekranında:
- Alkol yasağı için referandum yaparız! sözleri hayli yankı yaptı.
Aslında bu bakış belli bir düşünce sisteminin sonucu:
"Birey kuldur. Kendi kendine karar veremez. Onu yasaklarla kötülüklerden korumak gerekir. Bu iş de Tanrı’nın önder olarak yarattığı kişilere düşer."
Bir okurumuzun satırlarını da buna ilave edelim:
"Alkol temizler. Alkole karşı olmak da temizler. Neyi mi? Kuşkulu serveti, ABD ile kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkları... vesaire... vesaire..."

Bir insanı sevmek, ona yaşamayı sevdirmektir.

Bayan Bush, Sevgililer Günü’nde kocasından gelen mesajı merakla okumuş:
"Sevgilim, seninle çılgınlar gibi savaşmak istiyorum."
Hemen ardından şu mesaj gelmiş:
"Sevgilim, mesajlar karışmış Saddam‘a gönderdiğim mesaj sana gitmiş!"



Sevgi bazan dudaktan çıkan iki sözcüktür: "Seni seviyorum"... Bazan zor zenaat... Gerçek sevgi emekle, yürekle, bilinçle gösterilendir...
Hitler, Eva Braun’u çok seviyordu. Ama Dünya’yı ateşe verdi. Mafya liderleri veya mafyalaşmış ülke liderleri karılarını ve ailelerini çok sever. Ama gözlerini kırpmadan savaş emri verirler. Sevgi 365 güne yayıldığında ve tüm insanlığı kapsadığında anlam kazanır.
Sevmek zor iştir.. Yaşamla ispatlanır.
Kazanılmış hak olur.
Bu günü bir demet çiçekle idare edelim... Yarın "sevgi" leri büyütelim. O sihirli sözcüğün anlamını yüceltelim.

Haber gazetelerde "Kapkaç ilk kez DGM’de" başlığıyla yer aldı. Kapkaç sanıkları artık DGM’de yargılanıyor. Hafta başında İstanbul DGM’de kapkaç ve oto hırsızlığından sanık 14 kişinin duruşması yapıldı.
Ne büyük kara mizah değil mi?
Kadınların çantalarını kapıp kaçan... İçlerinden 50 milyon 100 milyon götürenler devletin güvenliğini sarstıkları düşünülerek DGM’lerde yargılanıyor.
Banka boşaltanlar... Milyarlarca dolar hortumlayarak devleti iflas ettirenler ise DGM’lerden ağır ceza mahkemelerine sevk edilmiş bulunuyor.
Kapkaççılar neden DGM’lerde yargılanıyor.
Elbette bundan sonra bu suçu işlemeye niyetli olanların caydırılması için...
Ve tabii bu adi yaratıkların Hükümet’te eşleri dostları bulunmadığı için.
Hortumcuların dosyaları neden ağır cezalara nakledildi?
Hükümette nüfuzlu dostları ve ortakları bulunduğu için...
***
Devlet bankalarından 30, özel bankalardan 20 milyar dolar götüren hırsız ve hortumculardan bu paranın geri alınması mümkün müdür? Asla...
Ağır ceza mahkemelerinde bir yargıca yaklaşık 1500, Asliye mahkemelerinde 3500 dosya düşüyor. Bu ağır dosya yükü altında ezilen mahkemeler hortumcuları yılda çok çok iki üç kez mahkemeye çıkartabiliyor. Şişli Mahkemelerinde bu yüzden davalar teker teker zamanaşımına uğruyor. 1994 yılında batmış bankaların davaları hâlâ sürüyor. Halkın tek kuruşu geri alınamıyor.
Adliyelerde birer mahkemeyi banka davalarına ayırmak... Zamanaşımı süresini yasayla uzatmak... Gibi önlemler Hükümet’in aklına hiç gelmiyor!
Çünkü vatandaşın parasını hortumculardan geri almak gibi bir niyet yok.
Üst düzeydeki kapkaç ortaklığı mükemmel çalışıyor. Küçükler DGM’de...

Bir ilkokul öğrencisinden:
- Babam annemi çok seviyor. Sevgililer Günü’nde eve ıspanak getirdi...