KUTLU OLSUN

31 Aralık 2024

Zor zamanlarda teselli için söylenen bir söz var:

“Bu da geliiir, bu da geçer”

Efsaneleşmiş bu sözün hikayesini rahmetli Hasan Pulur ağabeyimiz anlatırdı.

Sinop kalesinde idamını bekleyen bir mahkûm varmış.

Ancak idamı falan aklına getirmez, avluda volta atarken:

“Bu da geliiir, bu da geçer” diye söylenir dururmuş...

Kale komutanı adamdaki umuda hayran olmuş.

Yazının Devamı

KENDİNİ BESLE

28 Aralık 2024

Eğitimci Ali Özdemir faydalı gördüğü bilgileri bize de iletiyor... 

Son notunda sağlıklı beslenme deneyimini anlatmış... 

“Beslenme uzmanı değilim. 

Kimseye akıl vermek için yazmıyorum. Herkes kendinin hekimi olmalıdır. 

Son 4 yıldır yüzde 90-95 oranında vegan besleniyorum. 

Şeker, tansiyon, nabız, kolesterol değerlerim mükemmel. 

Prostat büyümesi sorunun vardı. Tamamen yok oldu. 

Günde 18 saat çalışsam bile bitkinlik olmuyor. 

Yazının Devamı

EMEĞİN HAKKI

26 Aralık 2024

Asgari ücret kötümser tahminlerin de altında kaldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından 22 bin 104 lira olarak ilan edildi...

2024 yılının enflasyonu yüzde 45 dolayında hesaplanıyor...

Böylece yapılan yüzde 30 zam, resmi enflasyonun yüzde 15 gerisindedir...

Çarşı pazardaki enflasyon ise en iyimser rakamlarla yüzde 50 ile yüzde 100 arasında...

Dahası... 6 ay sonra yeni bir zam öngörülmüyor. 9 milyonluk bir kitleyi ilgilendiren son asgari ücret önümüzdeki tüm yılı kapsayacak.

Bu asgari ücret yakında açlık sınırının altında kalacak. Türk-İş’in hesabına göre açlık sınırı Kasım itibariyla 20 bin 562 liradır. Açlık sınırı malum; 4 kişilik bir ailenin yalnızca gıda harcamalarından ibaret. Buna kira, eğitim gibi giderlerin eklenmesiyle oluşturulan yoksulluk sınırıysa 66 bin lira. Asgari ücret bunun üçte biri!

Yılbaşı ertesinde açıklanacak emekli aylıkları ise daha da acı verici... Yeni bir düzenleme yapılmazsa, 4 milyon kişiyi kapsayan 12 bin 500 liralık taban emekli maaşına hiç zam yapılma

Yazının Devamı

BİLİM VE SANAT

24 Aralık 2024

“ABD veya Fransa’da üniversiteler neden bizdeki gibi devlet ve siyaset adamlarının değil de bilim adamları ve sanatçıların adlarını taşırlar? Bu durum bilim ve sanatı nasıl etkiler?”

Bu soruyu meraklı okurumuz Mustafa Öncül yapay zekaya sormuş…

Aldığı yanıt bir ders güzelliğinde...

“ABD ve Fransa gibi ülkelerde üniversitelerin bilim insanları ve sanatçıların adını taşımasının arkasında, bu toplumların bilime ve sanata verdikleri önemin derin bir yansıması vardır. Bu durum, bu ülkelerde bilgi üretiminin ve yaratıcı düşüncenin toplumun gelişimi için kritik rol oynadığının kabul edilmesiyle doğrudan ilişkilidir.”

Üniversiteler, bilginin ve estetik anlayışın geliştiği yerlerdir; dolayısıyla bu kurumlara adını veren kişilerin bilimsel ya da sanatsal başarıları, eğitimin ruhunu ve amacını yüceltir.

Devlet adamlarının değil de bilim ve sanat insanlarının adının tercih edilmesi, eğitimin politikanın dışında, bağımsız ve evrensel bir alan olarak kalmasının arzusuyla da açıklanabilir.

Bilim insanları ve sanatçılar, toplumun uzun vadeli gelişimi için

Yazının Devamı

KATILIMCI...

21 Aralık 2024

Asgari Ücret Komisyonu iki toplantı yapmasına rağmen henüz zam oranı saptamamış.

Komisyon oran tespitinde zorlanıyormuş...

Bir anı...

Yıllar önce çalıştığım gazete bir ara katılımcı demokratik sisteme özenmişti...

Artık zamlar demokratik şekilde saptanacaktı...

Yılbaşı zamları için bir komisyon kuruldu...

Komisyon üyelerini çalışanlar değil gazete yönetimi seçti...

Toplantı başladı. Zam önerileri masaya yatırıldı.

Yazının Devamı

HEDEFTEKİLER!

19 Aralık 2024

“NATO eski başkomutanı Amerikalı General Wesley Clark, 11 Eylül’den hemen sonra (2001 yılı) bazı dostlarını görmek için Pentagon’a uğrar. Görüştüğü generallerden biri:

- Irak’la savaşa karar verdik, der.

- Irak’la savaşa mı gireceğiz, neden?

- Bilmiyorum

- Peki Saddam’ı El Kaide’ye bağlayacak bir kanıt bulmuşlar mı?

- Hayır, o konuda henüz bir şey yok, sadece Irak’la savaşa girmek konusunda karar almış durumdalar...

Wesley Clark diyor ki:

“Birkaç hafta sonra bu generali tekrar görmek için gittim, o sıralar Afganistan’ı bombalıyorduk. ‘Hâlâ Irak’la savaşa girme durumunda mıyız’ diye sordum. ‘Daha da kötüsü’ dedi. Masasına uzandı, bir kâğıt aldı. ‘Bunu az önce yukarıdan aldım. Beş yıl içerisinde Irak’la başlayan sonrasında Suriye, Lübnan, Libya, Somali ve Sudan’la devam edip İran’la bitecek yedi ülkeyi nasıl ele geçireceğimizi anlatan bir not’

Yazının Devamı

ÇOK BULUTLU!

17 Aralık 2024

Suriye’nin etnik ve dini haritasına bakıyoruz... Bin bir çiçekli bahçe...

O küçük coğrafyaya çeşit çeşit din ve etnisite sığışmış...

Say say bitmiyor:

“Sünni Arap, Alevi Arap, Levanten, Kürt, Türkmen, Ermeni, Ezidi, Dürzi, Yahudi, Caferi, Çeçen, Çerkes, Süryani, Keldani, Arami vb...”

Bu etnik çeşitliliği bir arada nasıl tutabilirsiniz?

Zemine “Demokrasi” halısı sererek...

Farklı din ve mezhepleri barış içinde bir arada yaşatmanın formülü ise bellidir: “Laiklik”...

Bu karmaşık tablonun yaşaması ancak “laik demokrasi” ile mümkün olur.

Yazının Devamı

Bekleyiş

14 Aralık 2024

Suriye’ye hâkim olan El Kaide ve El Nusra kökenli HTŞ örgütü acaba nasıl bir rejim oluşturacak...

Yeni Adalet Bakanı Şadi el Veysi ipucu verdi, şeriat hükümlerini uygulayacaklarını, kadın yargıçları görevden alacaklarını açıkladı.

HTŞ’nin bir başka açıklamasında da ahlak polisinin kurulacağı, sokakta başı açık kadın kalmayacağı bildirildi...

Kısacası; orada yeni bir Taliban rejimi kuruluyor...

Esad ailesi, halkı temsil etmeyen bir azınlık rejimi kurdu diye eleştiriliyordu.

Acaba ülkenin büyük bölümüne hâkim olacağı anlaşılan ABD ve İsrail destekli HTŞ örgütü halkın kaçta kaçını temsil ediyor?

Böyle bir toplumda Suriye’nin yüzde 10’unu oluşturan Aleviler yaşayamayacağı gibi seküler hayata alışmış Sünni aileler de barınamaz...

Eğer süratle bir barışçı rejim kurulamaz iç savaş havası eserse yeni göçler de olabilir.

Yazının Devamı